Elitaş: Apo'yu verdiler, Feto'yu aldılar

Elitaş, "28 Şubat'ta imam hatipleri kapattırıp millet cemaatin okullarına mahkum edilmeseydi, 28 Şubat'ın sonuçlarından bu noktaya gelinmezdi. Apo'nun yakalanışı 15 veya 16 Şubat 1999, Feto'nun Türkiye'yi terk edişi Mayıs 1999. Birini verdiler, öbürünü aldılar. " görüşünü savundu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Kasım 2016 21:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Elitaş: Apo'yu verdiler, Feto'yu aldılar

TBMM Genel Kurulu'nda, 674 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin görüşmeleri sürüyor.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, KHK'nin 1. Bölümü üzerinde yaptığı konuşmada, çok partili siyasi hayata geçtikten sonra sandıkla gelenin sandıkla gitmesi gerektiği ilkesinin ancak 10 yıl devam ettirilebildiğini belirtti.

Elitaş, "Demokrat Parti'nin milletin özgür iradesiyle seçilmesine tahammül edemeyenler, sandıkla gelenin sandıkla gitmesini bekleyemeyenler darbe yaptı. O gün muhalefet partisinin genel başkanı 'böyle yaparsanız sizi ben bile kurtaramam' dedi ve kurtaramadı. Halbuki, 'seçimle gelen seçimle gider, hiçkimse seçilmişleri idam edemez' deme basiretini ve cesaretini gösterebilmeliydi." değerlendirmesini yaptı.

Geçmişte darbelere karşı gerekli tavrın gösterilmesi halinde 15 Temmuz'un yaşanmayacağını savunan Elitaş, "28 Şubat'ta imam hatipleri kapattırıp millet cemaatin okullarına mahkum edilmeseydi, 28 Şubat'ın sonuçlarından bu noktaya gelinmezdi. Apo'nun yakalanışı 15 veya 16 Şubat 1999, Feto'nun Türkiye'yi terk edişi Mayıs 1999. Birini verdiler, öbürünü aldılar. " görüşünü savundu.

Elitaş, 15 Temmuz'da milletin tankların önüne yattığını, üstüne çıktığını belirterek, "Başı örtülü kadın ile başı açık kadın kamyona bindi, darbeyi durdurmak için elinden gelen gayreti gösterdi. O gün Türk milleti bir ve beraberce darbecilere, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül'de cesaret gösteremeyenlere, AK Parti'yi kapatma davasında 'Ne yapıyorsunuz? Seçimle gelen seçimle gider." diyemeyenlere büyük ders verdi. O gün millet tankların önüne çıktıysa, bir liderle çıktı. O liderin sayesinde bugün Türkiye demokrasisini devam ettirmeye çalışıyor." diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, söz alarak, "15 Temmuz bir badiredir, sıkıntıdır. Bu sıkıntıyı biz millet olarak atlattık. Toplum bir bütün halinde hareket etti, Sayın Cumhurbaşkanı'nın çağrısı olmadan önce. Sayın Devlet Bahçeli MHP Genel Merkezine gitti, oturdu, ışıklar yandı, milliyetçi, ülkücü gençler sokaklara indi, daha hiçbir çağrı yok. Bunları görmeden pay çıkarmaya çalışmak son derece yanlıştır." değerlendirmesinde bulundu.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise darbelerin birbirinden farkı olmadığına dikkati çekerek "Menderes ailesinin yaşayan üyeleriyle temas edin, İsmet İnönü'nün girişimlerini öğrenin. Yaşam tarzı üzeriniden siyaset yanlış. Yine ayrıştırdınız; 'tankın üzerine başı açık da başı kapalı da çıktı' dediniz. Bundan vazgeçin. Hükümetiniz insanların inançlarını sömürmekten vazgeçsin. 27 Nisan'da lideriniz neredeydi, sesi çıktı mı? 4 gün bekledi sizin lideriniz. 15 Temmuz gecesi millet Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'ndan sonra Binali Bey'den ses duydu. 'Lider konuşmasa millet sokağa çıkmayacaktı' ifadesi yanlış. Bu darbe milletin direnişiyle engellenmiştir." dedi.

Elitaş, 27 Nisan ile ilgili eleştirilere yanıt verirken, bildirinin yayınlandığının ertesi günü dönemin Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in açıklama yaptığını, muhtıralara karşı dik duruşun sergilendiğini vurgulayarak, "Hükümetin şapkasını alıp gitmediğini, gereken cevabı verdiğini" kaydetti.

Tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanan KHK'nin maddeleri üzerindeki önergeler ele alınıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber