TÜSİAD Başkanı: İşleyen ekonominin şartı bağımsız yargı

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Yüksek İstişare Konseyi'nde önemli mesajlar verdi: Ekonominin işlemesini sağlayan koşulları, yargı bağımsızlığını iyileştiremezsek ekonomi odaklı teknik çözümler yetersiz kalır

Haber Giriş : 02 Aralık 2016 08:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
TÜSİAD Başkanı: İşleyen ekonominin şartı bağımsız yargı

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Yüksek İstişare Konseyi'nde önemli mesajlar verdi: Ekonominin işlemesini sağlayan koşulları, yargı bağımsızlığını iyileştiremezsek ekonomi odaklı teknik çözümler yetersiz kalır. Güven kaybına neden olen OHAL bir an önce kaldırılmalı. İdam tartışmaları sakıncalı. Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı var. Güçlü hukuk sistemi olmadan adil vergi düzeni kurulmadan piyasa ekonomisini hakkıyla işletmek mümkün değil.

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada hükümete çağrıda bulundu. Symes, OHAL'in bir an önce kaldırılması gerektiğini belirterek, idam tartışmalarını sakıncalı bulduklarını söyledi:

* OHAL'in bir an önce kaldırılmasını, ülkenin Meclisinin yeniden asli görevini yapmaya odaklanmasını ve kanun hükmünde kararname ile yönetimin sonuna gelinmesini bekliyoruz. Türkiye'nin bir an önce normalleşmeye ihtiyacı var.

* Eğer ekonominin işlemesini sağlayan koşulları, hukuk sistemi, yargı bağımsızlığı, mülkiyet haklarına saygıyı, eriyen güveni iyileştiremezsek, korkarım yalnızca ekonomiye odaklı teknik çözümler yetersiz kalacaktır.

* Yargıda ve tüm kamu kurumlarında liyakat bazında ayrımcılık gözetmeyen bir istihdam politikası uygulanması gerektiğini tekrarlamak isterim.

* Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin müzakere sürecinin diğer hiçbir aday ülke için olmadığı kadar olağanüstü uzun sürmesinden ötürü yıprandığı bir gerçektir. Diğer taraftan Türkiye'nin AB ilişkilerinin kamuoyunu dalgalandıracak, muhataplarımızı da duygusal tepkilere itecek bir dille sürdürülmesinin ülkemizin çıkarlarına uygun olmadığını düşünüyoruz.

* AB yalnızca ekonomik açıdan önemli bir referans noktası da değildir. Batı'dan kaynaklanan ancak tüm toplumlarda ideal ya da en azından gerekli değerler olarak kabul edilen hukukun üstünlüğü, mülkiyet hakkının kutsallığının güvence altına alınması, erkler arasında güç dengesi, yargının bireysel hakları koruması, yargılamanın insan onuruna uygun şekilde yapılması AB'nin ortak paydalarıdır. AB üyeleri içinde bunları sorgulayan siyasi akımların varlığı, derin acılar sonucunda şekillenmiş bu ilkesel çerçevenin bir kenara atılacağı anlamına gelmez. Türkiye'nin de bu konularda yıllar önce verdiği doğru karardan dönmemesi gerekir. İdam cezası tartışmalarını özellikle bu bakımdan sakıncalı buluyoruz.

* Ortadoğu uzun zaman kendine gelemeyecek durumda. Mezhep çatışmaları daha bir süre bölgeyi kasıp kavuracak. Bunun panzehiri laikliktir. 90 yıl önce kazandığımız bu önemli avantajımızı yitirmememiz, tersine üzerine titrememiz gerektiğine inanıyorum.

FAİZ BASKISINI HİSSEDİYORUZ

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, ekonomide bir daralmanın işaretlerinin ortaya çıkmaya başladığını, işsizliğin arttığını, sanayi üretiminin gerilediğini, yükselişe geçen faiz oranlarının baskısını daha fazla hissettiklerini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Son 4 yıldır ekonomimiz potansiyelin çok altında büyüyor. İşsizlikte son 6 ayda sıkıntı var. Yükselişe geçen faiz oranlarının baskısı fazla hissediyoruz. Kurdaki hızlı yükseliş elbette yalnızca Türkiye'nin koşullarından kaynaklanmıyor, ancak parası en fazla değer kaybeden ülkelerden biri olmamızın üzerinde düşünmeliyiz. Özel sektörün döviz borcunu halen döndürebildiğini biliyoruz, ancak bu durumun devam edebilmesi bize hayli güç görünüyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin de bu dalgalanmalardan ciddi hasar gördüğünü biliyoruz."

Kaynak: Karar Gazetesi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber