TUSİAD neden sessiz kaldı?

Türk halkı döviz üzerinden yapılan ekonomik saldırıya karşı seferber olurken, 'patronlar kulübü' TÜSİAD'ın sessiz kalması dikkat çekti. FETÖ'yle. mücadele için getirilen OHAL düzenlenmesini sürekli eleştiren TÜSİAD, 15 Temmuz darbe girişimine karşı da güçlü bir duruş sergilememişti

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 09 Aralık 2016 07:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
TUSİAD neden sessiz kaldı?

TÜSİAD yine şaşırtmadı

Türk halkı döviz üzerinden yapılan ekonomik saldırıya karşı seferber olurken, 'patronlar kulübü' TÜSİAD'ın sessiz kalması dikkat çekti. FETÖ'yle. mücadele için getirilen OHAL düzenlenmesini sürekli eleştiren TÜSİAD, 15 Temmuz darbe girişimine karşı da güçlü bir duruş sergilememişti

Gazete Haber Merkezi Yeni Şafak

Her darbe ve kriz dönemlerinde vesayetten yana tavır alan TÜSİAD, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da aynı tavrını sürdürdü. TÜSİAD, 15 Temmuz darbe girişimine açıkça karşı çıkmadığı gibi; son dönemde Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif hamleleri de görmezden gelerek, hükümete uyarılar yapıyor. 15 Temmuz gecesinin üzerinden bir tam gün geçtikten sonra 'demokrasiye' saldırı şeklinde açıklama ile yetinen TÜSİAD, AB'nin Türkiye'ye karşı takındığı tavrın adeta içerideki savunucusu oldu.

SUSKUN KALDILAR

TÜSİAD, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu ekonomik ve siyasi işgal girişimini göz ardı ederek, FETÖ'cü ve diğer terör örgütlerinin himayesine soyunan AB kurumlarının kullandığı dile sahip çıktı. Bu kapsamda Avrupa Parlamentosu FETÖ ile mücadele için çıkarılan OHAL'i eleştirerek Türkiye ile ilişkilerin dondurulmasını isterken, TÜSİAD da aynı OHAL'in kaldırılması çağrısında bulundu.

OHAL VE KHK'LARIN AMACINI KAVRAYAMADILAR

1 Aralık tarihinde Ankara'da toplanan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, konuşmasında AB ve IMF çıpasına sarılarak, darbecilerin yeni girişimlerinin durdurulması için uygulamaya konulan OHAL'in kaldırılmasını istedi. TBMM'de daha sonra kanunlaştırılan ancak işlemlerin hızlı olması için uygulanan KHK'ların amacını da anlamadı.

EKONOMİDEN VE YÖNETİMİNDEN RAHATSIZ

Toplumda son zamanlarda yaşananlara bir tepki olarak dile getirilen idam cezası tartışmasının da hükümet tarafından getirildiği imajını vermeye çalışan TÜSİAD, dünyanın ekonomik krizden yıkıldığı bir dönemde 'güvenilir liman' pozisyonunu koruyan ekonomiye ve onu yönetenlerin yöntemlerinden de rahatsız oldu. Sınırımızda yaşanan terör olaylarını bastırmak amacıyla yapılan Ortadoğu operasyonlarını da 'Türkiye'nin elini zayıflattığı' gerekçesiyle durdurulmasını istemesi de gerçekçi bulunmadı.

ANLAMIYORLAR 'O TÜRKİYE ARTIK YOK!'

Ancak TÜSİAD'ın dile getirdiği bu eleştirilerin altında eskiden beri yönettikleri Türkiye özlemi bulunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB ülke liderlerinin darbe girişimine yönelik takındıkları 'oportünist' tavırlarını eleştirmesi sonrası gerilen Türkiye-AB ilişkilerini de kendi lehlerine fırsata çevirmek isteyen TÜSİAD, geçmişten beri Türkiye'de motivasyonu yönetmeyi ve daha fazlasını istemeyi bütün darbe süreçlerinde ortaya koydu.

ÜLKENİN BEKLENTİLERİ İŞLERİNE GELMİYOR

Bu kapsamda hükümetin Bölgesel Teşvik Sistemi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 'cazibe merkezleri'ne yönelik iş dünyasından katılım beklentisi 'işlerine gelmediği için' yanaşmayan TÜSİAD, aslında 'ısmarlama' iş talebinin yerine getirilmemesinden de rahatsız. TÜSİAD temsilcileri, kendileri için teşviklerin içeriği ve büyüklüğünü masada hükümetle pazarlık yaparak belirleyemeyeceklerini anladıklarından beri hükümeti 'topa' tutuyor.

Ekonomik darbeyi seyretti

Son haftalarda döviz kurundaki oynaklığın önlenmesi için hükümet TL kullanımının artırılması çağrısı yaptı. Ancak bu çağrı ile ilgili hiçbir TÜSİAD üyesi şirket ve patrondan olumlu ya da olumsuz bir tepkinin gelmemesi de dikkat çekti. Piyasalarda bu durum, 'TÜSİAD üyeleri TL'ye dönerek zarar etme yerine mevcut durumlarını korumayı tercih eder' yorumlarını oluşturdu.

PİYASALARIN BAĞIMLI OLMASINI İSTİYORLAR

Hükümetin uygulamaya koyduğu, 'Varlık Fonu', 'Bireysel Emeklilik Fonu' gibi katılımı artıracak adımlarla Türkiye'nin ekonomik varlığını güçlendirmesinden de rahatsız olan TÜSİAD, bu adımlar sonrasında güçlenen Türkiye'nin ellerinde tuttukları sermayenin kontrolünden çıkmasını da istemiyor. 1971 Askeri Darbesinin ardından kurulan TÜSİAD'ın şimdi Türkiye ile ilgili elindeki argümanlar kayboldukça daha da hırçınlaşıyor.

Kenan Evren'i desteklediler

Geçmiş darbelerle doğrudan bağlantılı olan TÜSİAD, itibarsız bir darbeci olarak ölen Kenan Evren ile 1980 darbesinde konsensüs içerisinde oldu. 1980 Askeri Darbesine giden süreçte, 15 Mayıs 1979'da gazetelerde başlattığı ilan kampanyası sonucu Bülent Ecevit başkanlığındaki hükümetin düşmesinde büyük rol oynadı. Gazetelere verilen ilanlarda "güçlü hükümet" vurgusu ve istikrar çağrıları yaptı.

Vatandaş döviz satarken patronlar endişe pompalıyor

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'nun (TÜRKONFED) İzmir'de düzenlediği

20'nci Girişim ve İş Dünyası Zirvesi'nde, Türkiye ekonomisinin, öngörülebilirliğin azaldığı, güven ve güvenlikte olağanüstü

sıkıntıların yaşandığı bir süreçten geçtiğini ileri sürerek, "Son iki haftadır hızlı bir şekilde yükselen döviz kurunun, enflasyon

beklentileri ve dolayısıyla uzun vadeli faizler üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerden, fazlasıyla endişe duyuyoruz" demişti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber