Gülen'i 'pensilvanya' ile tanımlayan ilk iddianame

Adana Başsavcılığı'nın FETÖ iddianamesinde hain örgüt ilk kez, lideri Fetullah Gülen'in yaşadığı Pensilvanya ile tanımlandı. İddianamede FETÖ'nün yabancı misyon temsilcileriyle içeriği bilinmeyen görüşmeler yaptıkları belirtildi. Böylece casusluk faaliyetleri de resmen kayda geçti

Haber Giriş : 15 Aralık 2016 08:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Gülen'i 'pensilvanya' ile tanımlayan ilk iddianame

HİLAL ÖZTÜRK

FETÖ'nün 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası ardı ardına örgüt soruşturmaları davaya dönüştürülüyor. Adana'daki FETÖ yapılanmasıyla ilgili açılan dava da bunlardan biri oldu. Ancak bu iddianamede diğerlerinden farklı olarak ilk kez yapılanma FETÖ ve PYD dışında Pensilvanya Örgütü' olarak tanımlandı. Adana Başsavcılığı'nın iddianamesinde Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı rapordan alıntı yapılırken "Pensilvanya Örgütü 'lider merkezli' bir yapıya sahiptir. Lidere en yakın insanlar liderin koruyucusudurlar. 'Lider' etrafında örgütlenen hareketin en dışında ise, 'örgüte ilgi duyanlar' bulunur. Bu tür bireyler önemlidir, çünkü örgüt meşruiyetini sempatizanlarının sayıca çokluğuna dayandırmaktadır. Bu bireyler esas itibariyle 'örgüt içinde değillerdir', ancak 'örgüt dışında' da değillerdir. Sadece örgüte ilgi beslemektedirler" denildi.

17/25 POSTMODERN DARBE

İddianamede FETÖ'nün gizli haberleşme yöntemleri de anlatıldı. Örgütün pelür kağıt denilen çok ince, şeffaf, transparan ve genellikle dekoratif amaçlı kullanılan kağıtlar kullanıldığı belirtildi. Örgüt toplantılarında verilen talimatların ufak kağıtlara yazıldığı, hatta bunların gerekli görülmesi halinde yok edilebilmesi için yenilebilir özellikte olmasının sağlandığı bildirildi. İddianamede örgüt anlatılırken "Kamuoyunda 17-25 Aralık olayları olarak bilinen postmodern darbe girişiminden" sonra örgütün gizli amaçlarının büyük oranda açığa çıktığı belirtildi. Bu sürecin sonucu olarak da devletin emniyet ve istihbarat birimlerinin bu konularda çalışmalar başlattığı belirtildi. 17/25 Aralık sürecinin örgütün özellikle haberleşme yöntemlerinde aldığı tedbirleri genişletmeye yönelttiği ve sadece örgüt mensuplarınca kullanılan ByLock, Eagle, Gmail, Tango gibi haberleşme programlarını kullanmaya ittiği kaydedildi. Örgüt, söz konusu programları, kendi gizlilik esaslarına göre dizayn ettiği ve hatta bu programların dijital aletlerdeki görünümlerini dahi gizledikleri ifade edildi.

FETÖ'nün ülkesi ve devleti ile barışık olmak yerine devleti kendisine hasım olarak gördüğünün belirtildiği iddianamede "Açık ve şeffaf olmak yerine bir istihbarat örgütü gibi kod isimler, özel haberleşme kanalları, kaynağı bilinmeyen paralar kullanması, yönetim kadrosunun faaliyetleri yurt dışından idare etmesi ve hasımlarını saf dışı etmek için her türlü baskı, şantaj ve yasadışı yöntemi kullanması, çeşitli yabancı misyon temsilcileriyle mahiyeti bilinmeyen görüşmelerde bulunması, söz konusu yapının casusluk faaliyetlerini de kapsayan organize olmuş bir örgüt olduğunu ortaya koyan unsurlardır" denildi.

ESKİ HSYK BAŞKANI TEKRAR İFADEDE

FETÖ' kapsamında itirafçı olmak istediği iddia edilen Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Üyesi ve Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, tekrar ifadesi alınmak üzere Ankara Adliyesine getirildi. Tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevinden jandarma eşliğinde adliyeye getirilen Okur'un, hakim ve savcılara ilişkin FETÖ soruşturmalarını yürüten cumhuriyet savcısına ifade vermesi bekleniyor. Okur geçtiğimiz günlerde savcılığa dilekçe göndererek 'örgütün çözülmesine katkı sağlayacak beyanlarının alınmasını' istemişti.

Kaynak: Karar Gazetesi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber