Mars tohum kurulu, Dünya ile tanıştığına bin pişman!

Acaba yakın gelecekte Mars'ta yaşamı keşfedebilecek miyiz? Yoksa onlar mı bizi keşfedecek? Mars'ta tarım yapılabilecek mi? Yapılacaksa Dünya'daki gibi bir tarım yapılabilir mi? Bir Dünyalı Mars'ta tarım yapabilecek olsa nasıl yapar? Dünya'daki gibi tarım yapılırsa Mars'ın hali nasıl olur? Bütün bu soruların cevaplarını, Ali Baba'nın "Evrensel Tarım Projesi" adlı fantezi makalede ele aldık.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 28 Aralık 2016 11:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Mars tohum kurulu, Dünya ile tanıştığına bin pişman!

Dünyalı Ali Baba'nın 2071 yılında emekli olup Mars'a yerleşmesi ve Mars'ta, dünyadan öğrendiği tohum tecrübesini hayata geçirmesi sonrasında yaşananları ele aşağıdaki fantastik hikayeyi güncel tartışmalar bağlamında ilgililerin özellikle de Tohumla ilgilenen bürokrat ve siyasilerin dikkatine sunuyoruz.

M. Murat GÜN

Dünya, Mars ve Ali Baba'nın Evrensel Tarım Projesi

Yıl 2071, Yüksek Ziraat Mühendisi Ali Baba emekli olmuş ve hayallerini gerçekleştirmek için artık önünde bir engel kalmamıştı. Hoş, yıl 2071 olunca hayal diye bir olguda kalmamıştı ya. Çünkü her hayal edilen gerçek olmaktaydı. Dolayısı ile hayal sözcüğü anlamsız kalıyordu. Doğal olarak düşünülenler, hayal değil yeni bir gerçek oluyordu. Ziraat emeklisi Ali Baba'nın yeni hedefi Mars'a bir çiftlik kurmaktı. Mars'ta hayat olduğu gerçeği 2050 yılında ortaya çıktığından beri Ali Baba Mars'a gitmeyi ve orda çiftçilik kurmayı düşünmekteydi. Son yıllarını bu konudaki araştırmalara harcamış ve sonunda kararını vermişti. Aslında Mars'ta hayat olduğunu Dünyalılar keşfetmiş değildi. 2050'li yıllarda Dünya'nın kız kardeşi Venüs'ten ve erkek kardeşi Mars'tan bir grup yetkili, ağabeyleri olan Dünya'yı keşfe ve ziyarete gelmişlerdi. Onların Dünya'ya gelmeleri ile Dünyalılar da, Mars'ta ve Venüs'te hayat olduğunu keşfetmiş oldular. Böylece üç kardeş gezegenin sakinleri, aralarındaki bir çok farklılıklara rağmen bu karmaşık uzay aleminde, omuz omuza vererek birlikte hayat sürmeye yöneldiler. Bu süreçte Mars'tan ve Venüs'ten heyetler gelmiş-gitmiş, bu heyetler dünyanın tüm ülkelerini gezmiş ve iyice yakınlaşmışlardı.

Uzaydan gelen bu yaratıkdaşlarımızın bizleri keşfetmeleri sayesinde bizler de çok şeyler öğrenmiştik. Atomları birbirine bağlayan gücün kaynağını beynimizde netleştirmiş, uzay ve zamanın şeklini kavrama aşamasına gelmiş, yıldızların oluşum ve yok oluşları ile ilgili yeni bilgiler edinmiştik. Öğrenmiştik, ama bunlar uzay ve evrenle ilgili her şeyi açıklamaya yeterli olmamıştı. Yeterli olması da mümkün değildi. Ama yaşayanların sağlığı, uzayda tarım, enerji, ham madde gibi alanlarda projeler yapmaya yönelik çalışmaların başlamasına kapı açmıştı. Ali Baba da tüm Dünyalılar gibi bunları öğrenmişti, biliyordu. Bu bilgiler onu daha da heyecanlandırıyor, projesini hayata geçirmek için her fırsatı değerlendiriyordu. Ali Baba, sonunda bir şekilde Mars'tan gelen heyetle tanışma fırsatı bulmuş ve bu heyetle görüşmeler yapmıştı. Mars, ziraata uygun özelliklerde, Venüs ise güneş ışınını iyi yansıttığı için daha sıcak ve aydınlıktı, adeta tatil bölgesi gibiydi. Ali Baba, Mars'ta verimli büyük tarım arazileri olduğunu öğrenmiş ve burada ziraat yapmayı kafasına koymuştu. Bunca zamandır öğrenmiş olduğu bilgi ve tecrübelerini projelendirmiş; Mars'ın iklimini, toprağını, su durumunu incelemiş, hangi bitkiler yetişebiliyor, listelerini çıkarmış, hatta çalışma şartlarını, asgari ücretle işçi çalıştırılabileceğini öğrenmiş ve bunlara göre hazırlığını yapmış ve projesini tamamlamıştı.

Mars'tan gelen heyete projesini sunmuş, bir çok uzmanın desteğini alarak sonunda projesini kabul ettirmişti. Mars'ta tarımsal yaşam çok bakirdi, tarım sistemi Marslıların ihtiyaçlarına ve sosyal yaşamlarına uygun bir şekilde sistemleştirilmişti. Topraklar verimli, su bol, araziler geniş, topografya uygun, her şey doğal, hava-su-toprak kirliliği yoktu. Fabrikalar, işletmeler zararlı atıklarını sulara, denizlere atmıyor, toprağa gömmüyor, geri dönüşümle, ya yararlı hale getiriyor yada zararsız hale getiriyordu. Gıdalarda tağşiş yoktu, gıdanın hammaddesi olan tohumlar verimli ve bereketliydi. Tarımsal alanda tekelleşme yoktu, paylaşım anlayışı hakimdi. Üst oluşum, alt oluşum, sistem içi, sistem dışı gibi kavramlar yoktu. Dolayısıyla ceza kavramı bilinmiyor, gerekte duyulmuyordu. Denetim, geliştirmeye ve eğitime yönelik yapılıyordu. Her alanda olduğu gibi tarım alanında da, yaşayanların ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş bir sistem vardı. Ali Baba, Mars için normal ancak Dünya için çok ağır olan! işte bu şartlarda projesini hazırladı ve kabul ettirdi. Proje; Evrensel Tarım Projesi, uygulama yeri, Mars.

Mars sakinleri Dünya'yı ve Dünyalıları tanımaya ve anlamaya çalışmaktaydılar. En iyi tanıma yolu da onları aralarına kabul edip kendi bölgelerinde çalışma fırsatı vermek olacağını düşündüklerinden, Ali Baba'nın, projesini uygulamasına imkan vermişlerdi.

Ali Baba kurduğu ekibiyle Marsa doğru yola koyulmuş, Marsa gidecek uzay mekiğinde yer bulmuş, motor gürültüsünden uzak, uzay manzaralı bir koltuk almıştı. Uzay manzaraları eşliğinde yolculuk başladı. Yol uzundu. Zaman zaman Nebulalar'ın (gaz ve toz bulutu) engellemesi ile loş bir görünüm alan, karanlıkla dans eden yıldızların ışıkları arasında yolculuk sürüyordu. Ay, Ayça görünümü almış, Güneş ışınları, puslu havada Ayla bakışları serpiyordu etrafına. Andromeda yıldız yağmurundan geçtiler, Anka takım yıldızının etrafını dolanıp tam tepesinde selfi yaptılar. Tüm Galaksi ayaklarının altındaydı. Gerçi; Güneşin kütlesinin yüzmilyon katından daha fazla olan dev yıldız sistemi için ayaklarının altında tabiri ne kadar doğru olursa! Neyse, nihayet ekip Mars'a vardı.

Ali Baba ve ekibi projeyi gerçekleştirmek için kolları sıvadı. Mars'ın iklim ve toprak yapısı Dünyanınkine çok benziyordu. Marslılar tarım yaparken hem araç ve gereçleri hem de tohum ve benzeri materyalleri bir merkezden, paylaşım sistemiyle temin etmekteydiler. Ürünleri de yine aynı merkez, kalitelerine uygun olarak, paylaşım ve ihtiyaca göre Marslıların istifadesine sunulmaktaydı. Bürokrasi ve birinin diğerini yönetme gibi ilkel yaklaşımlar olmadığı için rant, savaş, siyasi entrikalar gibi Mars dışı olgular da oluşmadığından, israf, yokluk, açlık, hastalık, sağlıksız beslenme gibi dramlar da yaşanmamaktaydı. Ayrıca bu dramlar olmadığından, bunların önüne geçmek için yüzlerce, binlerce Sivil Toplum Kuruluşu'nun da varlığına gerek olmuyordu. Sistemde belirleyici olan "ihtiyaç" olduğundan her yaşayan, isteğine ve ihtiyacına göre pay almakta ve ben merkezli davranmamaktaydı.

Ali Baba, projesini gerçekleştirmek için ekibiyle birlikte çalışmaya koyulmuştu. O da herkes gibi bu sisteme uygun çalışmak zorundaydı. Tarımsal materyalleri ve araçları, sistemin öngördüğü miktarda ve belirlenmiş yönteme göre almakta ve elde ettiği ürünleri de "paylaşım ve ihtiyaç" yöntemine göre toplumun arzına sunmaktaydı.

Araziler, içinde doğayı barındıran şehirlerin yakınındaydı. Ekim sistemi çok gelişmişti. Ekim, hava araçlarından nokta atışı usulüne göre yapılmakta, ekim aracı ekilecek tohumun tüm özelliklerini tespit edebilmekte ve yetersiz tohumları ekmemekteydi. Ekim, hızlı ve başarılı olduğu gibi yetiştirme ve hasat da aynı şekilde oldukça pratikti. Sistem, tohumdan sofraya çok dakik ve doğal bir şekilde işliyordu. Ancak Ali Baba bu sisteme dünyadaki tecrübe ve bilgisine göre renk katmak, projesine yeni eklemeler yapmak istemekteydi. Sistemin işleyişini sağlayan Mars Tarım Kuruluna yeni bir öneride bulunmuş ve önerisi Kurul tarafından bir yenilik olarak düşünülmüş ve kabul edilmişti. Her ne kadar mevcut sistemde ulaşım ve tedarik sorunu yaşanmasa da, Mars'ta çok geniş alanlarda tarım yapıldığından bölge bölge tohum ve tarımsal materyal bayiliği fikri kabul görmüştü. Karşılıksız dağıtılan tohumu, açacağı merkez bayiler aracılığı ile kendi ekibi dağıtacaktı. Projesine eklediği bu uygulamayla, sistemin daha da rahatlayacağı düşünülmüş bu yüzden kabul görülmüş ve bunun için tebrik ve takdir toplamıştı.

Bu uygulamayı gerçekleştiren ekip bir süre sonra emek ve zaman harcadıklarını ileri sürerek Ali Baba vasıtası ile Mars Tarım Kurulu'ndan, cüzi bir miktarda olsa karşılık almaları gerektiğini dile getirmişler, Kurul da bunun çiftçileri ve üreticileri çok etkilemeyeceğini düşünmüş ve müsaade etmişti. İstatistiklerin söylediğine göre; Mars'ta Ali Baba'nın projesi sayesinde verimler artmış, az da olsa rekabet ortamı oluşmuş ve tarımsal alanda, daha hareketli günler yaşanmaya başlamıştı. İhtiyaç fazlası ürünler depolanmakta, Dünyadan getirilen çeşitlerle, yeni tatlar, lezzetler Marslılar tarafından kabul görmekte idi. Ali Baba'nın Dünya'dan getirdiği yeni bitki çeşitleri Mars'a uyum sağlamış ve çiftçiler tarafından ekilmeye başlanmış ve talep artmıştı. Bu arada, Bayiler kendi bölgelerinde iş hacminin arttığını dile getirerek daha geniş bir bayi ağına ihtiyaçları olduğunu, bunun işleri daha kolaylaştıracağını bildirmişler ve alt bayiler açmak için izin verilmesini istemişlerdi. Mars Tarım Kurulu bu istekleri görüşmüş sisteme zararı olmayacağı, faydası olacağına kanaat getirmişti. Bizzat Ali Baba'nın sunumları ve Mars çapında düzenlenen çalıştaylarla Kurul bu kanaate varmıştı. Bazı kurul üyelerinin çekincesine rağmen bu istekte kabul edilmişti.

Ali Baba, Bayiler ve işletmelerin Mars geneline yayıldığını, bunu kontrol etmek ve denetlemek amacıyla bölgesel birlikler ve bu birliklerin temsilcilerinden oluşan bir merkez birlik kurulmasının faydalı olacağını, bunun sistemi daha güçlendireceğini anlatarak Tarım Kurulu'ndan onay almayı da başarmıştı. Ve böylece bölgesel tarım birlikleri ile bu birlik temsilcilerinden oluşan merkez birlik kurulmuş oldu. Ali Baba, bu yeni oluşumun masraflarının, çiftçilerin bütçelerinden karşılanması hususunu Tarım Kuruluna kabul ettirerek projesini büyütmüş bambaşka bir düzeye getirmişti. Artık çiftçiler bütçelerinin binde ikisini birliklere vereceklerdi. Böylece Ali Baba projesinin son halkası olan "Birlikler Birliği"ni kurmayı da başarmış ve Mars tarımının duayeni olmuştu.

Proje devasa bir Evrensel proje olmuş, gezegen gezegen konuşulmaya başlanmıştı. Mars Tarım Kurulu'na bağlı işletmeler, Mars'a geldiğinden beri Ali Baba'nın dikkatini çekmekte idi. Bu işletmeler otomatiğe bağlanmış gibi çalışmaktaydı. Tekdüze bir görünüm arz ediyordu. Ama sorun yoktu. İşletme işliyor, ihtiyaçları ve istekleri problemsiz karşılıyordu. Ali Baba Mars tarımının daha güçlenmesi, civar gezegenlere bu alanda örnek ve destek olması için bu işletmelerin bayilik sistemine uygun bir şekilde dizayn edilmesinin gerekli olacağı konusunda Kurulu ikna etmeye çalıştı. Bu açıklamaları yaparken "hükmetme" kelimesini ve "kazanç" kelimesini hiç kullanmadı. Tarım Kurulu, bu açıklamalara ve isteğe bir anlam veremedi. Ama Ali Baba'nın yaptıklarının ve önceki isteklerinin hep olumlu sonuçlandığını düşününce bu isteği de kabul etti. Kurul üyelerinden bazıları zaten olumsuzluk yoktu ki! diyecek oldular, ama demediler. Artık Tarımsal Bayiler Merkez Birliği kurulmuş, Mars'taki tüm tarımsal işletmeler de bu birliğe bağlanmıştı. Çiftçiler, üreticiler, özel işletmeler ve Tarım Kurulu'na bağlı işletmeler de bu birliğin doğal üyesi olmuşlardı. Birlik üyelerini zaman zaman Tarım Kurulu'ndan bağımsız olarak topluyor, yeni duruma alıştırmaya çalışıyordu. Daha verimli daha kaliteli ürünler elde edeceklerini, sorunlarına anında çözüm bulunacağını, birlikten güç doğacağını anlatıp duruyorlardı. Ancak Marslı üretici ve çiftçilerin bu anlatılan sorunları zaten yoktu. Bu birlikler kurulana kadar doğal afetlerin dışında Mars'ta herhangi bir tarımsal sorun yaşanmamıştı. Bu afetler de çok nadir olan şeylerdi. Çiftçilerden biri, bu toplantıların birinde Ali Baba'ya sorun derken neyi kastettiğini sordu. Ali Baba; Birim alanda daha çok verim almanın önündeki engellerin kaldırılmasından, Tarımsal İşletmelerin gezegenler arası hedeflerinin olmasından, tarımsal yeniliklerden, işlemlerin daha hızlı yapılmasından ve bazı istatistiklerden bahsetti. Ama Marslı çiftçi bunlardan bir şey anlamadı. Zaten Ali Baba da anlamasını beklemiyordu. Hatta anlamasını istemiyordu. Artık Mars'ta Tarım Sistemi değişmiş Ali Baba'nın tarım sistemi gelmişti.

Bu sistemde; bütün çiftçiler, branşlarına göre birliklere üye olmuşlar ve üyelik aidatı ödeme güzelliğine kavuşmuşlardır. Artık tohum ve tarımsal diğer materyaller ücret karşılığı bayiden alınacak, bayii dışı satış ve dağıtım yapılmayacaktı. Öyle ise çiftçiler bütün bunları karşılamak için daha çok çalışmalı, daha çok üretmeli ve daha çok kazanmalıydı. Derken Mars sakinleri daha az kaliteli olan ürünü, daha kaliteli ürünmüş gibi satan satıcılarla karşılaşmaya başlamıştı ve bu konuda şikayetler artmıştı. O günlere kadar şikayet nedir bilmeyen Marslıların yaşamına, Dünyalılar sayesinde yeni yeni kavramalar girer olmuştu. Çiftçiler ve üreticiler de masraflarını karşılayamamaktan şikayetçiydi. Mars Tarım Kurulu ek önlemler düşündü. Üretici ve çiftçilere desteklemeler yapacağını duyurdu. Bölgesel ürün desteği sistemi öne çıkmıştı. Her bölgede farklı ürünler yetiştirilmekteydi. Ancak yeni usulde hangi bölgede ne ürün yetiştirilecek ve nasıl dağıtılacak ve de nasıl desteklenecek, Kurul belirleyecekti. Ona göre dağıtım ve destekleme yapılacaktı. Görüşmeler yapıldı, çalıştaylar düzenlendi ve nihayet karar verildi. Desteklenecek ürünler belirlendi. Ancak çok az üretici ve çiftçi memnundu, desteklenecek ürünlerden. Çünkü Bayilerin en çok gelir elde ettiği ürünlere öncelik verilmiş, bölgesel çeşitler ikinci plana itilmişti. Böylece kulisler hareketlendi. yeni oluşumlar, siyasi söylemi andıran konuşmalar, Tarım Kurulu üyelerine itirazlar; desteklerle ilgili çalışmaları farklı bir boyuta taşımaktaydı. Tam bu sırada Ali Baba'nın Birlikler Birliği devreye girdi. Bu destekleri kendi bayileri aracılığı ile dağıtabileceklerini dile getirdi. Zaten gezegen boyunca üyeleri vardı ve bunlar bu tespit ve dağıtımda rol alabilirlerdi. Sorunlarla baş edemeyeceğini düşünen Mars Tarım Kurulu, Birlikler Birliğine destekleri tespit ve dağıtım yapma görevini de verdi. Birlikler Birliği yeni bir tespit ve dağıtım sistemi kurdu. Bu sisteme göre büyük bayiler ve üreticiler, küçük üretici ve çiftçilerle arazi kiralama yolu ile istedikleri ürünü ürettirecek ve destekleri de ona göre dağıtacak yada üretilmesini istediği ürünleri anlaşmalı çiftçilere bütün masraflarını karşılayarak ürettirecek ve buna göre desteklerden faydalandıracaktı. Ve böylece tartışmalar son erecekti. Gerçektende öyle oldu tartışmalar son buldu. Büyük işletmeler küçük işletmeleri ve çiftçileri kanatları altına almış ve ne ekmelerini, ne üretmelerini istiyorlarsa onu ekip ürettiriyorlardı. Görünürde herkes memnundu. Çiftçiler istediklerini üretemiyorlardı, anlaşma yaptıkları büyük bayilere veya işletmelere bağımlı idiler, ancak az da olsa garanti gelirleri vardı. Böylece büyük büyüyor, küçük hep küçük kalıyordu. Bu durumdan rahatsız olan tecrübeli çiftçiler de vardı, ama onlarda marjinal olarak algılanmakta ve pek de gale alınmamakta idiler. Onlar, bu gidişle gezegenin biyoçeşitliliğinin gelecekte yok olacağını, bölgesel ürünlerin ve doğal alışkanlıkların terk edileceğini, tarımda tekelleşmenin hakim olacağını, yerli ürünlerin azalacağını başka gezegenlere bağımlı olunacağını savunmakta, piyasada, genetiği değiştirilmiş ürünlerin artacağını ve bunlarında ilerde sağlık sorunları yaşatacağını dile getirmekte, geçmişteki huzurlu ve doğal yaşama uygun tarımsal faaliyetleri özlediklerini vurgulamaktaydılar.

Bu arada bazı tür ve çeşitlerin desteklenmediği gerekçesi ile yetiştirilmemesinin sıkıntıları belirmeye başlamıştı bile. Mars'ın güneyinde yetişen ve bu bölgeye has olan ve gezegen genelinde tanınan Mars hıyarına destek verilmiyordu. Dolayısı ile Mars hıyarı ekimi azalmış ve fiyatı çok artmıştı. Fiyat arttığı için kimse almıyordu. Mars hıyarı ile geçimini sağlayan ve Mars hıyarı yetiştirmekten başka bir tarımsal faaliyet yapamayan çiftçiler ciddi mağduriyetler yaşamaktaydı. Ayrıca Mars Hıyarı'nın nesli yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmakta idi. Ayrıca bir çok tür de bu tehlike ile karşı karşıyaydı. Bu durum Mars Tarım Kurulu'ndan bazı üyeleri de rahatsız etmekteydi. Birlikler Birliği bu rahatsızlıkların farkındaydı. Birlikler Birliği, çalıştaylar düzenledi, birlik temsilcileri, Tarım Kurulu üyelerini ayrı ayrı ziyaret etti. Gezegenler arası tarımsal potansiyelden, bu sistemle gezegenin tarımsal üretiminin ne kadar arttığından, tüzüklerden, istatistiklerden bahsettiler. Öyle ki küçük çiftçilerin ve üreticilerin sorunları arada kaynadı gitti. Temsilciler, bazı Kurul üyelerine, "Birlikler Birliğinin çok büyüdüğünü, emekli oldukları takdirde kendilerini de aralarında görmekten mutluluk duyacaklarını" bildirdiler. Böylece sorunları, sorunsuz bir şekilde halletmiş oldular.

Mars Tarım Kurulu çiftçi ve üreticilerle görüşmez olmuş, sembolik bir Kurul haline gelmişti. Bütün işler Birlikler Birliği'nin inisiyatifine bırakılmıştı.

Artık Mars'ta tüm Marslıların hayatlarını etkileyen yeni bir tarımsal hayat vardı. İhtiyaç için üreten üreticiler gitmiş, daha çok kazanmak için üreten üreticiler gelmişti. Tarımsal hammaddeyi ve üretileni paylaşan çiftçilerle ücretsiz dağıtıcılar gitmiş, daha çok alan, daha çok satan dağıtıcılar gelmişti. Bölgesel ürünlerin önemi, önemsizleştirilmiş, daha çok kazandıran ürünler ön plana çıkmıştı. Kalite gitmiş, daha çok üretme gelmişti. Doğal üretim gitmiş, verimi artırmak için kimyasal kullanımına yönelim başlamıştı. Toprak, su tutmuyor, bitkiyi ana gibi kucaklamıyor, tohumu emzirmiyor, kendine ve bitkilere yabancılaşıyordu. Su kirleniyor, berraklığını ve besleyiciliğini kaybediyordu. Hava kirleniyor, oksijen boğuluyor, karbondioksit'e teslim oluyordu. Mars, Dünyalılaşıyordu. Marslılar, Dünyalılar gibi hissetmeye, düşünmeye, ekip-biçmeye, yemeye, içmeye kısacası yaşamaya başlamışlardı.

Marslılar Dünyayı keşfettiklerine keşfedeceklerine pişman olmuşlardı. Mars'ın bütün Kurulları toplandı ve karar aldı; "keşfetmek ve keşfedilmek yasaktır." diye.

Ama "uzay mekiğini alan çoktan Marsı geçmişti."

Bu arada Ali Baba yeni bir proje için Venüslü yetkililerle görüşmeye başlamıştı. İlk olarak Venüs'ten bir yazlık aldı. Turizm ve inşaat işleri Venüs'te iyi kazandırıyordu.

Tohum Kanununun arka planında neler var? Kuzey kutbundaki tohum deposu ve Türkiye

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber