'Türkiye, Suriye'de siyasetin de garantörü'

Daha önce Cenevre görüşmelerinde devre dışı bırakılmak istenen Türkiye, bundan sonra Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında hem askeri hem de diplomatik olarak Suriye'ye dair her gelişmede masadaki taraflardan biri oldu. Suriye'de Türkiye'nin garantörlüğünün kapsamı konusunda bilgi veren emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol ve Uluslararası İlişkiler uzmanı Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, buradaki garantörlüğün Kıbrıs'daki garantörlükle karıştırılmaması gerektiğine dikkat çekti. Uzmanlar, Türkiye'nin artık Suriye'de ateşkes sonrasında hükümet kurulması ve korunmasına yönelik siyasi sürecin bir garantörü olduğunu vurguladı. Anlaşma metninde yer alan "İran, Rusya ve Türkiye, Suriye hükümeti ve muhaliflerin üzerinde görüşme yaptıkları anlaşmanın hazırlanmasına yardımcı olmaya ve bu anlaşmanın garantörü olmaya hazır olduklarını belirtir" maddesini hatırlatan Prof. Dr. Güney, Rusya ve Türkiye arasındaki garantörlük anlaşmasının sadece ateşkesi değil siyasi çözüm ve sonrasını da kapsadığını söyledi. Ateşkesin başarılı olmasını istemeyen güçlerin nasıl davranacağının kritik nokta olduğunu belirten Güney, "Burada yeni Başkan Trump sonrasında ABD'nin tutumunun ne olacağı önem kazanıyor" diye konuştu.

6 YIL SONRA İLK

Çözümün kolay olmayacağın vurgulayan emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol ise mutabakat metninin Türkiye ve Rusya'nın Suriye'de siyasi çözümün de garantörü olmaları anlamına geldiğini belirtti. Astana'nın arkasındaki güçlerin yine bu iki ülke olduğunun altını çizen Çelikkol, "Taraflar, Suriye'yi yönetmek için kurulacak hükümete olan desteği de garanti ediyorlar. Ama bunu Kıbrıs'taki garantörlükle karşılaştırmamak lazım" dedi. Çok önemli bir fırsat ele geçirildiğini vurgulayan Çelikkol, 6 yıllık iç savaşta ilk kez böyle bir fırsat yakalandığını söyledi.

DEVAMI İÇİN TIKLAYIN