'Bu olaylar başka ülkenin başına gelseydi, bu kadar başarılı olamazlardı'

Ülkenin ileri gitmesine, kalkınmasına, gelişmesine tahammül edemeyen iç ve dış mihrakların eliyle ülkenin bir takım olaylar silsilesine muhatap olmak zorunda kaldığını dile getiren Tüfenkci, Gezi Parkı'nın etkilerinden hemen sonra 17-25 Aralık yargı darbe girişiminin olduğunu söyledi.

Yargıda hukuk adına hiçbir şey olmadan düzmece senaryolarla, şantajlarla bir darbe olduğunu ifade eden Tüfenkci, "Bir yargı darbesiyle Cumhurbaşkanımız ve etrafını yok etmeye çalışan bir zihniyetin nerelere uzandığını biz 15 Temmuz'da açıkça görmüş olduk. 15 Temmuz'da hiçbir değer, ahlak kuralı düşünmeden milletin üzerine bomba yağdıran, TBMM'yi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini bombalayan, terörle ne kadar mücadele eden yer varsa orayı bombalayan zihniyetlerin Türkiye'yi nereye götürebileceğini varın siz düşünün." diye konuştu.

Darbecilerin, destansı bir sivil direnişle darbecilere geçit vermeyen Türkiye ekonomisini döviz üzerinden vurmaya çalıştıklarına dikkati çeken Tüfenkci, şöyle devam etti:

"Allah'a hamd olsun, gerek Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla milletin döviz bozdurmaları, milletin o çağrıya kulak vermeleri belki büyük anlamda tabloyu değiştirmeyebilir ama karınca misali safını belirleme noktasında önemli bir gösterge oldu. Allah'a hamd olsun, Türkiye ekonomisi gerçekten sağlam bir ekonomi. Bu olaylardan bir tanesi herhangi bir ülkenin başına gelseydi bu kadar kısa sürede bunlara karşı başarılı olamazdı. Piyasalarını o darbe girişiminden hemen sonra açık tutamazdı."

- Cumhurbaşkanlığı sistemi

Bakan Tüfenkci, anayasa değişikliği teklifine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı sisteminin kamuoyunda tartışıldığını anımsatan Tüfenkci, Cumhurbaşkanlığı sisteminin esasında Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir mesele olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Türkiye, birliğini, beraberliğini güçlü liderlik altında ve güçlü yürütmelerle götürmek zorunda. Etrafımızda bu kadar yangın yeri, içimizde bu kadar hainlerin olması ve birilerin de bunu kullanma potansiyeli bulunması nedeniyle Türkiye'nin birlik ve beraberliğini sağlayacak güçlü çimentolara ihtiyacı var. Bu olaylar bir koalisyon hükümetinde olsaydı, hükümetin içerisinde biri olarak söylüyorum, Türkiye çok fazla istikrarda, ayakta duramaz, bir şekilde bir yerlerden o duvarlar yıkılırdı. Bundan sonra kişilerden uzak tartışarak Türkiye'nin sağlam ilerleyebilmesi, bölgesel anlamda liderliğe oynayabilmesi için güçlü iktidarlar gerekiyor. Bunu diktatörlük gibi veya başka şeklide asla ve asla düşünmeyin. Bu ülkenin ilelebet yaşaması lazım. Bu ülkeye bel bağlayan ümmetin ileriye umutla bakabilmesi için Türkiye'nin güçlü olarak ayakta durması lazım."

Toplantıya Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır da katıldı.