Milli eğitimde disiplin işlemlerinde dair özel dosya

Milli Eğitim Bakanlığındaki disiplin işlemlerine dair özel dosya

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 09 Ocak 2017 15:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Milli eğitimde disiplin işlemlerinde dair özel dosya

Milli Eğitim Disiplin İşleri ve Yargı Süreci

Disiplin Kuruluna İtiraz

2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı yasa ile 657 sayılı yasada değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişikliklerle beraber disiplin (uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması) cezalarına yapılacak itirazlar disiplin kurullarına yapılmaktadır. Yani eskiden olduğu gibi üst amire itiraz vs... bir uygulama söz konusu değildir.

İtiraz cezanın verildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde yapılabilir. İtiraza ilişkin başvuru dilekçesi direkt disiplin kuruluna verilebileceği gibi okul ya da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kanalıyla da yapılabilir.

Disiplin Kurulları ve Görevi

En çok karıştırılan konulardan birisi de disiplin kurulun görevi hakkındadır. Disiplin kurulları disiplin cezalarına ilişkin görüşmelerde bulunurlar. Yani bu kurullar 657 sayılı DMK'da da belirtildiği üzere " Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. "

Görüldüğü üzere disiplin kurulundan; örneğin<, verilen aylıktan kesme cezası fazla olmuş, bu kişiye uyarma verilmesi lazımdı ceza verilmemesi lazımdı gibi bir karar çıkmaz.

Disiplin kurullarının kararı: "itiraz kabul edildi(itirazın kabulüne)" ya da" itiraz reddedildi (itirazın reddine)" şeklinde olur.

Karar Sonrası İşleyiş:

İtiraz kabul edilirse; karar cezayı veren disiplin amirine gönderilir ve disiplin amiri ya cezayı tamamen kaldırır ya da daha önce teklif edilen cezadan hafif bir ceza verir. Bu şekilde yeniden ceza verilirse yine 7 gün içerisinde itiraz edilebilir.

Disiplin kurullarına yapılan itiraz sonucunda red kararı çıkarsa; ceza işlemi yargıya götürülebilir. İdare mahkemesine açılacak davanın en geç 60 gün içerisinde olması gerekir. İtiraz için 7 günlük zaman diliminde örneğin 5. Gün itiraz edilmişse 55 gün içinde dava açılması yerinde olur.

Milli Eğitim'de iki çeşit Disiplin Kurulu vardır.

1- Milli Eğitim İl Disiplin Kurulu

Her ilde kurulması zorunlu olan bu disiplin kurulunda Vali tarafından görevlendirilen vali yardımcısı başkandır. İl Milli Eğitim Müdürü, Hukuk İşleri Müdürü, Maarif Müfettişleri Başkanı, bir ilköğretim bir de Ortaöğretim Kurumu müdürü görev yapar.

Milli Eğitim İl Disiplin Kurulu uyarma, kınama aylıktan kesme cezasına ilişkin itirazları incelemeye yetkilidir.

Ayrıca memura kademe ilerlemesinin durdurulması cezası teklif edilmişse yine bu disiplin kurulunun kararı sonrasında valilikçe uygulanır.

Milli Eğitim için ayrıca kurulan Milli Eğitim İl Disiplin Kurulu diğer memurlar için İl Disiplin Kurulu olarak kurulmaktadır.

2- Yüksek Disiplin Kurulu

Bu kurul tüm bakanlıklarda mevcuttur.

Burada Müsteşar veya yardımcıları, 1.hukuk müşaviri (Hukuk hizmetleri genel müdürü) ile genel müdürler görev yapar.

Yüksek disiplin kurulu;

- Kademe İlerlemesinin durdurulması cezasına itiraz edilen,

- Memuriyetten çıkarma cezasının karar verildiği

kuruldur.

Tüm bu kurullara dosyası görüşülecek memurun üyesi olduğu sendikanın temsilcisi de katılır. Sendika temsilcisinin çağırılması zorunludur. Sendika temsilcisi kurulda misafir değil kurulun bir üyesi olarak görev yapar.

Kurulların işleyişi;

Kurullarda maalesef başkanın tavır gösterdiği yönde kararlar çıkar. Kurullarda genellikle şerh konulmaz. Karara itiraz eden olmaz. Tek itiraz sesi ve şerh sendika temsilcisinden çıkar. O da tek kişi olduğundan karara etkisi olmaz.

Özellikle Yüksek Disiplin Kurullarında genel müdürlük makamına erişmiş kişiler görev yaptığı halde tepki ya da muhalif ses çıkmaması hem ilginç hem de iradi olarak sakıncalıdır. Aslında kuruldaki hiç kimse ast üst ilişkisi içerisinde değildir. O anda kurulda bulunan herkes eşit oy ve konuşma hakkı ile irade özgürlüğüne sahip olması gerekirken maalesef başkanın tavrı ön plana çıkmaktadır.

Adil ve tarafsız olması gereken kurul bu durumda hem işlevsiz hale gelmekte hem de verilen kararları tartışmalı kılmaktadır.

Bazen kurul üyeleri sendika temsilcisine dahi çıkış yapabilmekte sendika temsilcisi orada sanki misafirmiş gibi muameleye tabi tutulabilmektedir. Oysa ki üyesi açısından taraf olarak görünse de konuya tek taraflı bakışın önüne geçmek, farklı bakış açısıyla da konunun ele alınması gerektiğine vurgu yapılması açısından önemlidir.

Disiplin kurulları bağımsız olmalı verilen kararlar adil olmalı ve kurul üyeleri kendi iradelerini koyabilmelidirler. Başkan her ne kadar amir konumunda olan kişi ise de kurulda amir değil, kurulun bir üyesidir ve organizasyonu, adaleti, çalışma ortamının sağlıklı olmasını ve toplantı düzenini sağlamakla mükelleftir.

Gerek İl gerekse Yüksek Disiplin Kurullarına bu noktada yeniden çekidüzen verilmesi gerektiği açıktır.

Kurulardan memur lehine karar çıkmaması halinde son çare yargı yolu olmakta ve bazen gereksiz yere yargının iş yükü artabilmektedir.

Memurların Yanlış Bildiği Konu: İdari Teklif ve Disiplin Kurulu

Bir disiplin soruşturmasında idari teklifte bulunulmuşsa örneğin okul müdürünün yöneticilikten alınması ya da bir öğretmenin görev yerinin değiştirilmesi gibi...

Bu teklif adı üstünde idari tekliftir. Bu teklifin Disiplin Kurulu ile yakından uzaktan ilgisi yoktur. Bu teklifi yani müfettişlerin ya da muhakkiklerin yaptığı teklifi idare uygulamayabilir. Uygulamış ise bunun için disiplin kuruluna itiraz edilemez. İdareye yani uygulayan makama itiraz edilebilir ama çok da sonuç alınabileceği söylenemez. İdari teklifin düzeltilme yeri idare mahkemeleridir. Tebliğ tarihi itibariyle 60 gün içerisinde dava açılması gerekir.

Bir memura hem disiplin cezası hem de idari teklif uygulanmışsa tek dava açılabilir mi?

Disiplin cezası ile idari teklif uygulaması iki ayrı işlem olduğundan ikisi için de ayrı ayrı dava açılması gerekir. Örneğin uyarma cezası ve görev yeri değişikliği verilen öğretmen disiplin için disiplin kuruluna yaptığı itirazdan da sonuç alamazsa idari yargıda dava açabilir. Görev yeri değişikliği için de ayrıca dava açması gerekir.

Dava süreci ile ilgili bilgilendirme:

Dava açmak, iki işlem ya da tek işlem için açmak memurun takdirinde olan bir durum. Dava açılması halinde dava masrafı olarak mahkeme masrafı 200-300 TL civarındadır. Açılacak davada avukat zorunluluğu bulunmamaktadır. Usulüne uygun yazılacak bir dilekçe ile açılabilir.

Açılan dava kaybedilirse idareyi yani Milli Eğitimi (valiliği) temsil nedeniyle vekalet ücreti çıkacaktır. Bu ücret 2017 itibariyle 1.000,00TL'ye yakındır. İdarenin vekalet ücreti alması uygulaması 2011 yılında başlamıştır.

Maksut BALMUK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber