Satın aldığı ev için süresinde mal bildiriminde bulunmayan memur ne yapmalı?

Mevzuatı tam bilmediği için aldığı evi süresinde bildirmeyen memur nasıl hareket etmeli?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 12 Ocak 2017 10:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Satın aldığı ev için süresinde mal bildiriminde bulunmayan memur ne yapmalı?

Arkadaşlar ben atanmadan önce evimi sattım. Sattığım gayrimenkulden elde ettiğim paraya biraz daha ekleme yaparak, atandıktan sonraki süreçte yeni bir ev aldım. Bilgim olmadığı için bu konuda mal bildiriminde bulunmadım. Üzerinden yaklaşık 9 ay geçmiş bulunuyor. Ne yapmam gerekir?

Mal bildiriminde bulunulması hakkında yönetmeliğin üçüncü maddesine göre kamu hizmeti gören memurlar, işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ile yönetim ve denetim kurulu üyeleri, görevlere atanmada, göreve giriş için gerekli olan belgelerle birlikte, mal bildiriminde bulunurlar.

Kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan; taşınmaz malları (arsa ve yapı kooperatif hisseleri dahil), kendilerine aylık ödenenler, net aylık tutarının beş katından; aylık ödenmeyenler ise genel idare hizmetleri sınıfında birinci derecenin birinci kademesindeki şube müdürüne ödenen net aylığın beş katından fazla değer ve tutarındaki; para ve para hükmündeki kıymetli kağıtları, hisse senedi ve tahvilleri, altın ve mücevheratı, her türlü kara, deniz ve hava taşıt araçları, traktör, biçer-döver, harman makinası ve diğer ziraat makinaları, inşaat ve iş makinaları, hayvanlar, koleksiyon ve ev eşyaları ile diğer taşınır malları, hakları, alacakları, borçları, gelirleri, mal bildirimine konu teşkil eder.

3 üncü maddede sayılan görevlerde bulunanlar, eşleri velayeti altındaki çocukları ve kendilerinin şahsi mal varlıklarında önemli bir değişiklik olduğunda, değişikliği izleyen bir ay içinde yeni edindikleri mal, hak, gelir, alacak ve borçlara münhasır olmak üzere ek mal bildirimi vermek zorundadırlar. Gösterilen mahiyet ve miktardaki malın iktisabı ile hak, alacak veya gelir sağlanması veya borçlanılması, mal varlığında önemli değişiklik sayılır.

3 üncü maddede belirtilen görevlere devam edenler, sonu (0) ve (5) ile biten yıların en geç Şubat ayı sonuna kadar bildirimlerini yenilemek zorundadırlar.

Belirtilen süreler içinde mal bildiriminde bulunmayanlara, bildirimin verileceği mercilerce yazılı olarak ihtarda bulunulur. Bu ihtar, ilgilisine tebligat kanunu hükümlerine göre tebliğ olunur. İhtarın kendisine tebliğinden itibaren bir ay içinde bildirimde bulunmayanlar hakkında gerekli işlem yapılmak üzere yetkili cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.

Müfettiş ve muhakkikler de, soruşturma ile ilgili olarak verdikleri süre zarfında mal bildiriminde bulunmayan hakkında yetkili Cumhuriyet başsavcısına suç duyurusunda bulunurlar.

Ayrıca DMK ya göre süresinde mal bildiriminde bulunmamak kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesini gerektirir. Ancak burada "süresinde" kelimesi uygulamada sorunlara yol açmaktadır. Bunula ilgili olarak Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığınca hazırlanarak Gümrük Müsteşarına sunulan 03.05.2010 tarihli raporda önemli hususlara yer verilerek konu bütün detaylarıyla açıklanmaya çalışılmıştır.

Hazırlanan raporda şu tespitler yer almıştır:

"657 sayılı Yasanın yukarıda belirtilen 125/D-j maddesinde bahsedilen mal bildiriminde bulunulmasını gerektiren durum ve süreler belirlenmiştir.

Durum böyle iken, örneğin mal varlığında 3628 sayılı Yasanın 5. Maddesinde tarif edildiği şekilde önemli bir değişiklik olan memur, buna ilişkin mal bildirimini değişiklik olduğu tarihten itibaren bir ay içerisinde vermez veya unutur ya da bu bildirimi süresini geçirdikten sonra verir ise hakkında hangi disiplin cezası uygulanmalıdır?

Bu gibi durumlarda gecikmeli olarak mal bildirimi verilse dahi, belirlenen durum ve sürelerde bildiriminde bulunulmadığı gerekçesiyle 657 sayılı Yasanın 125/D-j maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, birçok idarece tereddütsüz olarak uygulanmaktadır. Bu nedenle memur, mal varlığında değişiklik olduğundan bir ay içerisinde mal bildirimi vermeyi unutmuş ise telaşa kapılmakta, bir ayı geçirdikten sonra iyi niyetli olarak mal bildirimi verse dahi ceza alacağını bildiği için bundan sonra da mal bildirimi verememektedir. Hatta çoğu zaman mal bildirini vermeyi unuttuğu amirlerince de bilindiği halde, uygulanacak olan cezanın ağırlığı nedeniyle olay bilmezden gelinmekte, devamlı suçluluk psikolojisi içerisinde olan memurun, disiplin cezası zamanaşımı olan 2 yıl içerisinde idarenin durumu öğrenmek zorunda kalmamasını umut etmekten başka çaresi kalmamaktadır.

Sadece basit bir dikkatsizlik ve ihmalden kaynaklaman bu fiile uygulanan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, kanımızca ağır bir ceza olup, fiil ile orantılı değildir ve mal bildirimine ilişkin daha önceki uygulamalar ve yasal düzenlemeler ile uyum göstermemektedir.

2871 sayılı Yasada; olağan olarak mal bildirimi verilmesi gereken durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunulmaz ise hangi idari yolun izleneceği ve ilgiliye hangi disiplin cezasının verileceği konusunda 5440 sayılı Yasadan farklı olarak açık bir düzenlemeye ver verilmemiştir. Bu nedenle, 657 sayılı Yasanın 125/D-j maddesinde tanımlanan ve esasen bir inceleme ve soruşturma nedeniyle kendisinden mal bildirimi istendiği halde bu bildirim vermeyen veya eksik veren memur hakkında, "belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmadığı"gerekçesiyle uygulanacak olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının, olağan durumlarda mal bildiriminde bulunmadığı anlaşılan memurlara da uygulanıp uygulanmayacağı hususu tartışmalı hale gelmiştir.

Ancak konu ile ilgili olarak mülga 4237 ve 5440 sayılı Yasalar ile halen yürürlükte olan 657 sayılı Yasanın özüne bakıldığında; söz konusu cezaya sadece, 2871 sayılı Yasanın 9 uncu maddesi uyarınca hakkında yapılacak inceleme ve soruşturmaya istinaden kendisinden mal bildiriminde bulunması istenmesine karşın, zorunlu sebepler olmaksızın bu bildirimde bulunmayanların muhatap olacağı anlaşılacaktır. Zira aksi takdirde, basit bir dikkatsizlik nedeniyle mal varlığındaki değişiklikten itibaren bir ay içinde bildirimde bulunmayan ile kendisinden bildirimde bulunması istenmesine rağmen bu süre içerisinde kasten bildirimde bulunmayan veya eksik bildirimde bulunana aynı disiplin cezasının uygulanması söz konusu olacaktır. Bu durum, ceza hukukunun temel ilkeleri ile de çelişmektedir.

Söz konusu tartışmalı durum, 2871 sayılı Yasayı yürürlükten kaldıran 3628 sayılı Yasada kanaatimizce açıklığa kavuşturulmuştur.

1990 tarihinde yürürlüğe giren 3628 sayılı Yasanın 10. maddesinin birinci fıkrasında; aynı Yasanın 6. maddesinde belirtilen sürelerde, yani inceleme ve soruşturmadan kaynaklanmayan olağan durumlarda mal bildiriminde bulunmayana, bildirimlerin verileceği mercilerce ihtarda bulunulacağını, ihtarın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde mazeretsiz olarak bildirimde bulunmayana ise üç aya kadar hapis cezası verileceğini belirtmektedir.

10. maddesinin ikinci fıkrasında, soruşturma ile ilgili olarak verilen süre zarfında mal bildiriminde bulunmayana da üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verileceği ayrıca düzenlenmiştir. Soruşturma nedeniyle mal bildiriminde bulunması istenenin, bu bildirimi yedi gün içinde vermesi zorunludur.

Buradan da anlaşılacağı üzere; bir ihbar, inceleme veya soruşturmadan kaynaklanmamakla birlikte 6 ncı madde uyarınca mal bildiriminde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılan memur, öncelikle ihtar edilmekte ve 30 günlük ek süre içerisinde bildirimde bulunması istenmektedir. Belirtilen otuz günlük ek süre içerisinde bildirimde bulunan memur hakkında, daha önceden süresi içerisinde mal bildiriminde bulunmadığı gerekçesiyle yapılması gereken başkaca bir işleme ihtiyaç yoktur. Ancak memurun, davranışlarında daha dikkatli olması, ödev ve sorumluluklarını zamanında yerine getirmesi bakımından uyarılmasın önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır.

Eğer memur belirtilen otuz günlük ek süre içerisinde kasten bildirimde bulunmaz ise, bu durumda açıkça bir disiplin suçunun işlendiğini ve buna karşılık olarak uygulanması gereken disiplin cezasının da 657 sayılı Yasanın 125/D-j maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası olacağını kabul etmek gerekecektir.

Soruşturma nedeniyle istenen mal bildiriminin verilen yedi günlük süre içerisinde kasten verilmemesi halinin de yine aynı şekilde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması uygun olacaktır.

Dikkat edileceği üzere 3628 sayılı Yasa'da, olağan durumlarda verilmesi gereken bildirimin verilmediğinin idarece anlaşılması hali bakımından bir zaman sınırı getirilmemiştir. Yani idare bu durumun farkına vardığı andan itibaren memuru ihtar etme ve 30 günlük ek süre içerisinde mal bildiriminde bulunmasını isteme hakkına sahiptir. Dolayısıyla kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilebilmesinin zamanaşımı olan iki yıllık süre, örneğin mal varlığındaki önemli değişikliğin meydana geldiği tarihten değil, eğer ihtaren verilen 30 günlük sürenin sonunda bildirimde bulunulmamış ise bu tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.

Belirtilen dönemlerde yenileme yapılmamasının; idarece yapılacak karşılaştırmalar sırasında daha önceden verilmiş olan mal bildirimlerinin bir arada görülmesini zorlaştırmak dışında bir sakıncası olamayacağından, örneğin 2010 yılı Şubat ayı sonuna kadar mal bildirimini yenilemeyen memura kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilebilmesi de kanaatimizce mümkün görünmemektedir.

Düşüncemize göre hiçbir ayrım yapılmaksızın yenileme dahil günümüzde mal bildirimi verilmeyen her durum için idarece 657 sayılı Yasanın 125/D-j maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının uygulanması; öncelikle buna ilişkin, 1965 tarihli Devlet Memurları Kanununda yer alan düzenlemede atıfta bulunulan Yasanın, 1990 tarihinde yürürlüğe giren 3628 sayılı Yasa değil 1942 tarihli ve 4237 sayılı Yasa olmasından kaynaklanmaktadır. Anılan disiplin cezası 3628 sayılı Yasa değil, 4237 sayılı Yasa hükümlerinin ihlali halinde uygulanmak üzere düzenlenmiştir. Ancak 4237 sayılı Yasanın 1983 yılında yürürlükten kalkması ve yerine gelen diğer yasalarda durumu açıklayan düzenlemelere yer verilmemiş olması, bahsedilen yanlış uygulamanın günümüze kadar gelmesinde en etkili faktör olmuştur.

Sonuç olarak; mal bildirimi verilmemesi halinde uygulanacak disiplin cezalarının, açıklamaya çalıştığımız kriterler dikkate alınarak belirlenmesi durumunda, hem 1942 yılından itibaren ortaya konulmuş olan yasa koyucunun iradesine uygun olarak aynı ve benzer fiillerin aynı ve benzer cezalar ile cezalandırılması sağlanmış hem de kanımızca yanlış olan günümüzdeki uygulamanın memurlar üzerindeki olumsuz etkileri giderilmiş olacaktır."

Yukarıda verdiğimiz karar doğrultusunda her ne kadar süresi geçmiş olsa da mal bildiriminde bulunmanız ileride da büyük sıkıntılara yol açmaması açısından gereklidir. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası da ancak kişiye bildirimin verileceği mercilerce yazılı olarak ihtarda bulunulduktan sonra ihtarın kendisine tebliğinden itibaren bir ay içinde bildirimde bulunmazsa yapılır ve bulunmayanlar hakkında gerekli işlem yapılmak üzere yetkili cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber