Şimşek, Davos'ta Cumhurbaşkanlığı sistemini anlattı

- Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Anayasa değişikliği ile Türkiye'de kuvvetler ayrılığı düzgün bir biçimde ortaya konacak. Cumhurbaşkanı daha fazla hesap sorulabilir ve şeffaf olacak. Anayasa değişikliği, yönetimde istikrar, adalet ve güçler ayrılığı sağlayacak gerçek bir fırsat." dedi.

Şimşek, Davos'ta düzenlenen 47. Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) düzenlenen "Türkiye Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'le Sohbet" başlıklı oturumda, Cumhurbaşkanlığı sistemi ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Mevcut anayasal sistemin 1980 askeri darbesi sonrası getirildiğini, Anayasa'nın 2007 yılında değiştirilerek Cumhurbaşkanı seçiminin halk oylamasıyla yapılmaya başlandığını hatırlatan Şimşek, Cumhurbaşkanı'nın bazı yetkilerinin çakışabildiğini ve gelecekte anlaşmazlık ortaya çıkarabileceğini söyledi.

Şimşek, yapılacak düzenlemeyle, Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında gelecekte ortaya çıkabilecek olası anlaşmazlıkların önleneceğine dikkati çekerek, kuvvetler ayrımı ve hukukun bağımsızlığının yeni anayasanın temel unsurlarını oluşturduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı'nın mevcut durumda Bakanlar Kurulu toplantılarına başkanlık etme, yasaları ve atamaları onaylama ve başkomutanlık gibi çeşitli yetkileri olduğuna işaret eden Şimşek, "Cumhurbaşkanı Anayasa'ya bağlı şekilde 5'er yıllık iki dönem için seçilebilecek. Anayasa değişikliği ile Türkiye'de kuvvetler ayrılığı düzgün bir biçimde ortaya konacak. Cumhurbaşkanı daha fazla hesap sorulabilir ve şeffaf olacak. Anayasa değişikliği, yönetimde istikrar, adalet ve güçler ayrılığı sağlayacak gerçek bir fırsat." şeklinde konuştu.

Şimşek, yeni sistemde koalisyon hükümetlerinin olmayacağını ve temsilde adalet sağlanacağını belirterek, "Anayasa nisan ayı ortalarında oylanacak. Halk son sözü söyleyecek. Onaylanırsa yeni bir dönem başlayacak. Geçmişteki sarsıcı deneyimler geride kalacak ve yeni bir perspektif sağlayacak. Rejim değişmiyor. Türkiye, demokratik, laik ve hukukun egemen olduğu bir ülke olarak yoluna devam edecek." ifadelerini kullandı.

- Şimşek, FETÖ darbe girişimini anlattı

Mehmet Şimşek, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine değinirken, Türk insanının, bu kirli saldırı karşısında demokrasinin hayatta kalması için eşi benzeri görülmemiş bir biçimde ve dünya demokrasi tarihine girecek şekilde tankların karşısında durduğunu söyledi.

Şimşek, darbe girişiminin güce susamış bir cemaatin 40 yıllık planlama, sızma ve uygulaması olarak ortaya çıktığını ve basit bir olay olarak algılanmaması gerektiğini belirterek, "Bu cemaatin, askeri seviye şifreleme programı ile 250 bin üyesi aralarında irtibat kuruyordu. Görevden almalar, böyle bir durum karşısında her demokrasi ve hukukun egemen olduğu ülkenin yapacağı şekilde gerçekleşti. Bu darbe girişiminin amacı hukukun egemenliğini yok etmekti." diye konuştu.

Şimşek, OHAL kararının, darbe girişimi ve DEAŞ, PKK gibi terör örgütlerinin devam eden saldırıları nedeniyle alındığını, bunun geçici bir durum olduğunu, kendilerini Türkiye'de demokratik standartları, temel hak ve özgürlükleri, hukukun egemenliğini arttırmaya adadıklarını vurguladı.

- "Yeni anayasa ile sağlanacak siyasi perspektifle başarılar hız kazanacak"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, ekonomik alanda Türkiye'nin son 15 yılda çok başarılı bir performans sergilediğini ifade ederek, AK Parti döneminde temel ekonomik değerlerin tamamında iyileşme olduğunu, 2002 yılından beri ülkenin her yıl ortalama yüzde 5,9 oranında "etkileyici bir şekilde" büyüdüğünü söyledi.

Şimşek, son dönemde Türkiye'nin bölgesel sorunlarını azalttığını, yeni anayasa ile sağlanacak siyasi perspektifle başarıların hız kazanacağını da vurguladı.