'Sen kapanma, güzelsin, iletişim yeteneğin güçlü'

ADSIZ GÜNEBAKAN

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca akademisyenlere yönelik soruşturma kapsamında aralarında profesörlerin de bulunduğu 18'i tutuklu 88 sanık hakkında hazırlanan ve 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede yer alan gizli tanık "Neşe"nin ifadelerinde, örgütün kirli yüzü bir kez daha ortaya çıktı.

Üniversite sınavlarına hazırlanırken 1990'lı yıllarda örgütün dershanesine gittiğini ve kızlar yurdundan kaldığını belirten gizli tanık "Neşe", dönem dönem askerlerin yurtta arama yaptığını ancak askerler gelmeden önce yöneticilere haber geldiğini ve örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e ait kitap, gazete ya da dergi gibi örgütün yayınlarının çuvallara doldurulup yemekhane bölümünde çalışan kişiye teslim edildiğini ve oradan dışarıya çıkarıldığını, askerler gittikten sonra da geri getirildiğini aktardı.

"Neşe", arama sırasında "belletmen" denilen, her 10 öğrenciden sorumlu olan üniversite öğrencilerinin yurtta kaldığını ancak kalmalarının yasak olduğu için askerler gelmeden önce bu "belletmenler"in de dışarı çıktığını ayrıca resmi olmayan fakat fiili yöneticisi olan iki kişinin de aramadan önce yurttan ayrıldıklarını kaydetti.

Amaç, FETÖ elebaşı Gülen'e mutlak sadakat

Örgütün yurtta nitelikli öğrencileri yakından takip ettiklerini aktaran gizli tanık "Neşe", "Beni de zeki öğrenciler içerisinde değerlendirirlerdi. Bana 'sen kapanma, güzelsin, senin iletişim yeteneğin güçlü, ikna kabiliyetin yüksek, bu nedenle senin söylediklerin karşılık bulur, tebliğ vazifesini yerine getirmiş olursun' diyorlardı." ifadesini kullandı.

Bir eve götürüldüğünü, burada Ayşe isimli "belletmen"in kendilerine örgüt elebaşı Gülen'in üstün yetenekli kişi olduğunu, Allah'la ve Hz. Muhammed'le konuşabilen kişi olduğunu, altın nesil yetiştirdiğini anlattıklarını ifade eden "Neşe", bu anlatılanlarla örgüt elebaşı Gülen'e mutlak bir bağlılık, sadakat ve sorgulamadan verilen emre uyulmasının amaçlandığını kaydetti.

Üniversite yıllarında da örgütle bağının kopmadığını ifade eden gizli tanık, işe başladığı şirket tarafından Gaziantep'te görevlendirildiğini, burada gittiği bir eczanede örgütten biriyle tanıştığını ve kendisini "sohbet hocası" olarak tanıtan bir kadının aradığını ve böylece sohbetlere katıldığını anlattı. Gizli tanık, bu kadının diş hekimi eşinin ise örgütün doktor grubundan sorumlu olduğunu öğrendiğini, sanıklardan bazılarını da bu yolla tanıdığını belirtti.