Esrar kullanmak suçundan hakkında denetimli serbetslik uygulanan kişi, memur olabilir mi?

Esrar suçundan denetimli serbestlik uygulanan kişinin durumunun güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bağlamında memuriyete engel olup olmayacağı hakkında

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 05 Şubat 2017 10:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Esrar kullanmak suçundan hakkında denetimli serbetslik uygulanan kişi, memur olabilir mi?

.

SORU: Ben esrar kulllanmak suçundan denetimli serbestlik aldım ve denetimli serbestliğim bitti şimdi memur olmak üzereyim ama güvenlik soruşturmasında bu olay memur olmama engel olur mu lütfen bilen duyan varsa yazsın

CEVAP: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaya ilişkin olarak 191. maddesinde şu hüküm yer almaktadır:

"(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi halinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.
(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
halinde, hakkında kamu davası açılır.
(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.
(6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.
(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.

(8) Bu Kanunun;
a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,
suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.
(10) Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır."

Hükme göre belirtilen suçtan hakkında başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine (soruşturma askıdadır) karar verilmekte, erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaktadır. Erteleme süresi içerisinde ilgili yükümlülüklerine aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmektedir.

Ayrıca bu durumda kasten işlediği bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olmadığından kişinin, 5237 sayılı Kanunun belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin 53. madde kapsamında olmayacağını düşünüyoruz.

Denetimli serbestlik uygulaması 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu'nun 105/A maddesinde düzenlenmekte, suç işleyen kişi sosyal yaşam içerisinde bu yolla gözlemlenmektedir. Denetimli serbestlik, istisnalar dışında tüm suç tiplerine uygulanan bir koşullu salıverilme biçimidir.

4045 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununun 1. maddesinde "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması; kamu kurum ve kuruluşlarında, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılır.

Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti, birim ve kısımların tanımlarının yapılması, güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulacak yönetmelik ile düzenlenir." hükmü bulunmaktadır.

Hükmün amacı aslen, kamu personelinden gizlilik dereceli birimlerde çalışabilecekleri; askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatları ile ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalıştırılacak personeli tespit etmektedir.

Söz konusu hükme dayanılarak 14/02/2000 tarihli ve 2000/284 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekinde Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği yayımlanmıştır. Yönetmeliğin 15. maddesinde "Yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen bilgilerin olumsuz olması halinde, kişinin gizlilik dereceli birim, kısım ve gizlilik dereceli yerler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatları, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalıştırılıp çalıştırılmamaları, yer değiştirerek bu görevlere devam edip etmemeleri gibi hususları incelemek ve sonucunu sorumlu amirin takdirine sunmak üzere; bakanlıklarda müsteşarın, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında en üst amirin, üniversitelerde rektörün, illerde valinin başkanlığında, personel birim amiri, hukuk müşaviri ve varsa güvenlik işlerinden sorumlu birim amirinden oluşan "Değerlendirme Komisyonu" kurulur. Başbakanlıkta kurulacak Değerlendirme Komisyonu Müsteşar veya görevlendireceği müsteşar yardımcısının başkanlığında, Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürü ile Personel ve Prensipler Genel Müdürünün katılımıyla oluşur. Türk Silahlı Kuvvetlerinde ise bu Komisyonun oluşumu kendi yönergeleri ile belirlenir. Değerlendirme Komisyonunun çalışma tutanakları ve kararları gizlidir." hükmü bulunmaktadır.

Son olarak 657 sayılı Kanunun Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel ve özel şartların düzenlendiği 48 inci maddesi 676 sayılı KHK değişikliği sonrası "Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır.

A) Genel şartlar:

1. Türk Vatandaşı olmak,

2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak,

3. Bu Kanunun 41 inci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak,

4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,

5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak.

6. Askerlik durumu itibariyle;

a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,

b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak,

c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak,

7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak.

8. Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak. " şeklindedir.

Bu hükümler birlikte değerlendirilince;

1) Devlet memuru olarak atanma aşamasına gelenlerin tamamı için (atanılacak unvan ayrımı olmaksızın) atama yapılmadan önce ilgili kamu kurumca güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yaptırılması yasal bir zorunluluk haline gelmiştir.

2) Esrar kullanmak suçundan hakkında denetimli serbestlik uygulanan ve bu süreçte yükümlülüklerini yerine getiren, yasaklara uyanlar hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinden ortada kesinleşmiş bir mahkumiyet bulunmamakta, kamu haklarından da mahrumiyet söz konusu olmamaktadır. Bu durumun da 657 sayılı Kanunun 48/A maddesinin 4 ve 5. bentleri açısından engel teşkil etmediğini değerlendiriyoruz.

3) Gerek 4045 ve 657 sayılı Kanunlarda, gerekse şu an yürürlükte olan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğinde bu yönde bir düzenleme bulunmadığından, araştırma sonucunuz "olumsuz" değerlendirilse bile (askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatları ile ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacaklar hariç) göreve başlatılmamanız gibi bir sonucun şu aşamada mümkün olmadığını düşünüyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber