'Serbest bölgelerimizde 66 bin 95 kişi istihdam ediliyor'
- Ekonomi Bakanı Zeybekci: - "2016 yılı sonu itibarıyla serbest bölgelerimizde 530'u yabancı, bin 495'i yerli olmak üzere 2 bin 25 firma faaliyet göstermektedir. Halihazırda serbest bölgelerimizde 66 bin 95 kişi istihdam edilmektedir"
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'de, 1990 yılından bugüne kadar serbest bölgelerin toplam cirosunun 365 milyar 178 milyon dolar olduğunu belirterek, "2016 yılı sonu itibarıyla serbest bölgelerimizde 530'u yabancı, bin 495'i yerli olmak üzere 2 bin 25 firma faaliyet göstermektedir. Halihazırda serbest bölgelerimizde 66 bin 95 kişi istihdam edilmektedir." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, serbest bölgelere yatırım kolaylığı getiren Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerindeki görüşmelere devam edildi.
Hükümet adına konuşan Zeybekci, bugün tüm ülkelerin yatırımcı, üretici ve ihracatçı sermayeyi çekmek, ülkelerine sermayenin yanı sıra bilgi ve teknoloji transfer edebilmek için kıyasıya bir yarış halinde olduğunu kaydederek, "Bu yarış ülkelerin yeraltı ve yerüstü coğrafi tüm avantajlarının yanı sıra yatırımcılara sağladıkları yasal avantajlarla da olmaktadır. Yarışta en az gelişmiş ülkelerden en gelişmiş ülkelere kadar istisnasız tüm ülkeler yer almaktadır." ifadesini kullandı.
Bakan Zeybekci, şunları kaydetti:
"Serbest bölgeler veya serbest bölge mantığı, ülkelerin diğer tüm cezbedici enstrümanları arasında en sık başvurulanlardandır. Bazı ülkeler ülke sınırlarının tamamını serbest bölge şartlarıyla donatırken, bazı ülkeler adalarını, bazı ülkeler bir bina ve fabrikayı serbest bölge statüsüyle donatabilmektedir. Serbest bölgeler sadece daha az bürokrasi yaratmaları açısından değil, yeni teknolojilerin kullanımı, bunların ülkeye kazandırılması ve aranan beyin gücünün ülkeye getirilmesi açısından etkin bir role sahiptir. Yıllar itibarıyla serbest bölgelerin rolleri de yavaş yavaş teknoloji yoğun bir niteliğe de kavuşmuştur."
Zeybekci, dünyada 16. yüzyılın sonrasında kurulmaya başlanan serbest bölgelerin tarih boyunca çok hızlı bir değişim yaşadığını, 1990'lardan sonra ise 6. nesil örneklerinin hayata geçirildiğini anlattı.
Türkiye'nin serbest bölge uygulamalarında oldukça geç kaldığını, bu konuda cesaretsiz ve tutucu davranıldığını belirten Zeybekci, "Dünya serbest bölgelerde yeni nesil uygulamalara doğru yol alırken, biz Serbest Bölgeler Kanunumuzu 2004 ve 2008 yıllarında AB ilerleme süreciyle birlikte 'AB'de serbest bölge yok, onun için biz de tedricen serbest bölgelerden vazgeçelim' diyerek bazı vergisel teşviklerimizden gerileme yönünde adımlar attık. O günden bu yana 1. ve 2. nesil seviyesinde kalan serbest bölgelerimizde her şeye rağmen önemli başarılar da elde ettik." diye konuştu.
Türkiye'de ilk olarak Mersin'de serbest bölge kurulduğunu anımsatan Zeybekci, bugüne kadar Türkiye'de 18 serbest bölgenin kurulduğunu söyledi.
Zeybekci, kısıtlı hukuksal çerçeve ve teşvik imkanlara karşın serbest bölgelerin ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik ettiğini, doğrudan yabancı yatırımlarını ve teknolojik gelişimi hızlandırdığını, işletmeleri ihracata yönlendirdiğini ve uluslararası ticareti geliştirdiğini vurguladı.
Serbest bölgelerin, bu işlevleriyle ülkenin önemli kalkınma ve dış ticaret politikası araçlarından biri olduğunu belirten Zeybekci, şu bilgileri verdi:
"2016 yılı sonu itibarıyla serbest bölgelerimizde 530'u yabancı, bin 495'i yerli olmak üzere 2 bin 25 firma faaliyet göstermektedir. Halihazırda serbest bölgelerimizde 66 bin 95 kişi istihdam edilmektedir. Buna ek olarak serbest bölgelerde, 2016 sonu itibarıyla toplam ticaret hacmi 19 milyar dolara ulaştı. Bunun 7 milyar doları net yurtdışına yapılan ihracattır. Ayrıca serbest bölgelerde 2016 yılı itibarıyla 34,6 milyon dolar kamuya ait olmak üzere, özel sektöre aitse 4,6 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirildi. Serbest bölgelerden, 2016 Ocak-Aralık döneminde kamu hazinesine 110,2 milyon liralık özel hesap geliri elde edildi."
- "Serbest bölgelerin toplam cirosu 365 milyar 178 milyon dolar"
Söz konusu tasarının, ilgili komisyonda yapılan çok yapıcı tartışmalar ve görüşmeler sonucu Genel Kurula getirildiğini aktaran Zeybekci, "Bu kanun tasarısı, serbest bölgelerimizin halihazırdaki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hazırlandı. Şüphesiz ilerleyen zamanlarda dünyadaki baş döndürücü gelişmeler doğrultusunda ortaya çıkacak yeni teknolojik ve hukuksal ihtiyaçlar çerçevesinde kanunumuz tabii ki yeniden düzenlemelere tabi olacaktır. Tasarının, ülkemizin ihracatına, yatırımına, teknoloji ve yatırım sermayesi trendlerine büyük katkılar vereceğine inanıyorum." dedi.
"Bu kapsamda bugün ele alacağımız tasarı, Serbest Bölgeler Kanunu'nda değişiklik yapılacak hükümlerinde, işleyiş sorunlarının giderilmesi, yatırım yeri olma statülerinin kuvvetlendirilmesi, stratejik öncelikli ve büyük ölçekli yatırımların bu bölgelere çekilebilmesi, ülkemizin lojistik potansiyeline katkıların artırılması adına önemli düzenlemelere yer verdik." ifadesini kullanan Zeybekci, ayrıca Türkiye Tanıtım Grubu'nun oluşturulmasının da önünün açıldığını aktardı.
Bugün dünya ekonomilerinde baş döndürücü gelişmelerin yaşandığını, tüm ülkelerin ve ülke gruplarının tüm güçleriyle ekonomik bir savaş verdiğini dile getiren Zeybekci, "Ekonomilerin temel amacı sürdürülebilir büyüme ve üretim, bilgi ve teknolojiye sahip olma, enerji ve hammadde geleceğini garanti altına alma, tüketim alışkanlıklarını belirleme, dağıtım ve tüketim kanallarına egemen olma gibi gayretler içindedir. Bunlara sahip olanlar halkların refahını ve istihdamını artırabilen etken ülkeler, bunlara tabi olanlar da edilgen ülkeler olarak yer alıyor." ifadesini kullandı.
Ülkelerin, ihracatlarını artırmak konusunda farklı yöntemler uyguladıklarını aktaran Zeybekci, "Türkiye'de, 1990 yılından bugüne kadar serbest bölgelerin toplam cirosu 365 milyar 178 milyon dolar. Bu eksikliklerine rağmen serbest bölgeler Türkiye'ye bu kazancı sağlamış." dedi.
Zeybekci, tasarıda yer alan düzenlemelerle yatırım sermayesini çekebilmeyi, istihdamı artırabilmeyi, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini değerlendirerek ihracata yöneltmeyi, ihracatı artırmayı amaçladıklarını söyledi.
- "Son yıllarda serbest bölgelere gereken önem verilmedi"
MHP Hatay Milletvekili Mehmet Necmettin Ahrazoğlu, ülkelerin ekonomilerine katkıda bulunan serbest bölgelerin Türkiye'de de zaman içinde giderek çoğaldığını anımsattı.
Son yıllarda serbest bölgelere gereken önemin verilmediğini, ihracat ve yatırımlarla beklenen katkının sağlanamadığını dile getiren Ahrazoğlu, "Serbest bölgelerin ülke ekonomisine katkısı ve fonksiyonlarından ziyade, bazı serbest bölgelerin faaliyetlerinin desteklenmesi ve bölgelere verilen imtiyazların kullanılması üzerinde odaklanılmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ise sanayisi gelişmiş diğer ülkelerin tamamında sanayiciye sahip çıkıldığını belirterek, "Biz onların üretim maliyetlerini ve genel giderlerini artırmamalıyız ki dış pazarda başarılı olabilsinler. Eğer malını dış pazara çıkaran sanayici girdi maliyetlerinden kaynaklanan ürünüyle rekabet edemez hale gelirse ihracat yapamazsınız." görüşünü dile getirdi.
Bugün Türkiye'nin ihracatının yüzde 50'ye yakınını AB üyesi ülkelere gerçekleştirdiğini, Türkiye'de yapılan yabancı yatırımların da yaklaşık yüzde 70'i bu ülkelerden yatırımcılar tarafından yapıldığını anımsatan Bayır, son zamanlarda Türkiye ve AB arasında yaşananların bunu olumsuz etkilediğini kaydetti.
HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, AK Parti hükümetlerinin, iktidara geldiği günden beri neredeyse her iki yılda bir patronlar için teşvik paketleri açıkladığını savunarak, "Diğer taraftan, sıra işçilerin, emekçilerin haklarına geldiğinde ise bu hakları pervasızca törpülemekten geri durmamaktadır. Serbest bölgelerde işverenlerin birlikte hareket etmesi ve sendikalaşan ya da sendikalaşmaya meyilli olan işçiler hakkında kara listeler oluşturularak bu işçilerin aynı bölgedeki farklı işletmelerde iş bulmasını engelleme uygulamaları görülmektedir." iddiasında bulundu.
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Uğur Dilipak, Türkiye'nin önemli bir coğrafyada bulunduğunu belirterek, "Bu stratejik konumu serbest bölgemizle taçlandırmak, ülkemizi, küresel üretim, ticaret ve lojistik üretim haline getirebilmemizle mümkündür. Daha önce gazi Meclisimizde kabul edilen proje bazlı teşvik sisteminin tamamlayıcı düzenlemeleri arasında yer alan bu kanun tasarımızın, ülkemizin, yatırım, üretim, istihdam, ihracat hedeflerine ulaşmasında, hiçbir eksiğin kalmamasında önem arz etmektedir." dedi.
Serbest bölgelere ilişkin mevzuatın yenilenmesi gerektiğine dikkati çeken Dilipak, üreten ülkelerin en ücra yerlere dahi ulaşarak üretimlerini ve ticaretlerini artırdıklarını anlattı.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye'nin en önemli kurumlarının Türkiye Varlık Fonu'na devredildiğini belirterek, buna ilişkin eleştirilerini dile getirdi.