YÖK, verilen yetkiyi kullansaydı, bu kadar gürültü kopmazdı

YÖK, 667 sayılı KHK ile kendisine verilen yetkiyi kullanmalıdır. YÖK, koordinasyon görevini yapmadığı sürece büyük hatalar yapılmaya, kişisel hesaplar görülmeye devam edilecektir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 12 Şubat 2017 15:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
YÖK, verilen yetkiyi kullansaydı, bu kadar gürültü kopmazdı

Bu kapsamda, akademisyenlerin ihraçları ile ilgili uygulamada yaşanan bazı sorunları ve bundan sonrasında neler yapılması gerektiğine yönelik bazı değerlendirmelerde bulunacağız.

YETKİ YÖK'TE AMA İHRAÇLARI ÜNİVERSİTELER BELİRLİYOR !

Bilindiği üzere, 23 Temmuz 2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 668 sayılı KHK ile değişik 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (d) bendinde; "11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa tabi personel, Yükseköğretim Kurulu Başkanının teklifi üzerine Yükseköğretim Kurulunun kararıyla; yükseköğretim kurumlan ile yükseköğretim üst kuruluşlarındaki 657 sayılı Kanuna tabi personel bakımından ise yükseköğretim kurumlan ile yükseköğretim üst kuruluşlarının en üst yöneticisinin teklifi üzerine, yükseköğretim kuramlarında Üniversite Yönetim Kurulunun, yükseköğretim üst kuruluşlarında ise Yükseköğretim Kurulunun kararıyla kamu görevinden çıkarılır." hükmü yer almaktadır.

Bu madde kapsamında, Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen öğretim elemanlarının kamu görevinden ihraç edilmesine ilişkin yetki Yükseköğretim Kuruluna verilmiştir. Sadece, yükseköğretim kurumlarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personelin kamu görevinden çıkartılmasında ilgili üniversiteler sorumlu tutulmuştur.

Ancak, üniversitelerdeki akademik personelin OHAL kanun hükmünde kararnameleri çerçevesindeki tüm işlemleri yükseköğretim kurumlarında oluşturulan komisyonlar marifetiyle yürütülmüştür ve halen bu şekilde devam etmektedir.

Hatta, geçtiğimiz günlerde YÖK Basın Müşaviri, ''İhraçlara yönelik tüm inisiyatif üniversitelerde. Kişileri üniversiteler belirliyor ve YÖK'ün bununla ilgili bir takibi yok'' şeklinde bir açıklama yaparak bir anlamda topu tamamen üniversitelere atmıştır.

Yani uzun lafın kısası, yasal anlamda yetkisi olmayan üniversiteler akademisyenlerin ihraçlarına ilişkin önerilerini YÖK'e bildirmiştir. YÖK ise, KHK kendisine yetki vermesine rağmen hiçbir inceleme yapmamaış ve akademisyenlere ilişkin "üniversitelerin belirlediği" listeleri onaylamıştır.

AKADEMİSYEN İHRAÇLARINDA MAĞDURİYETLER ARTIYOR !

OHAL sürecinde soruşturma, görevden uzaklaştırma ve ihraçlara ilişkin çalışmaların üniversitelerde kurulan komisyonlar tarafından yerine getirilmeye çalışıldığını ifade ettik.

Bu durum, bazı üniversitelerde hassasiyetle yürütülürken, bazı üniversitelerde ise rektörlük seçimlerinden kalma hesapların görüldüğü, komisyonlardaki üyelerin kişisel husumetlerinin devreye girdiği ve üniversitelerde ihraç kriterlerinde standart bir uygulama olmadığından dolayı mağduriyetlerin giderek arttığı görülmektedir.

Ayrıca, son yayımlanan 686 sayılı KHK'da terör bildirisine imza atan çok sayıda akademisyenin kamu görevinden ihraç edilmesine dair tepkiler farklı kesimlerden de yükselmektedir.

Örneğin, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tartışma yaratan 686 sayılı KHK ile atılan akademisyenlerle ilgili "Özellikle bilim dünyasında, üniversitelerde bu işin sıklaşması çok rahatsız edici ve çok vicdan yaralayıcı. Ümit ediyorum ki süratle düzeltilir bunlar" demiştir.

Bununla birlikte, Başbakan Yardımcısı Nurettin CANİKLİ'nin yaptığı açıklamaya baktığımızda; "Akademisyen ihraçlarıyla ilgili listenin YÖK tarafından hazırlandığını ve akademisyenlerin ihraçları hakkında zaman zaman sıkıntı yaşadıklarını ve bunların düzeltme yoluna gidildiğini, son kararname ile getirilen eleştirilerin de dikkate alınarak listenin YÖK tarafından yeniden değerlendirilmesinin isteneceğini" ifade etmiştir.

YÖK AÇIKLAMASINDA KHK İLE KURULAN KOMİSYONU İŞARET EDİYOR !

YÖK akademisyenlerin ihraçlarıyla ilgili son günlerde gelen tepkilerden dolayı yaptığı açıklamada, "Bu süreçte gerekli tüm titizlik ve hassasiyetler üniversitelerce gösteriliyor olmasına karşın yine de oluşmuş ve oluşabilecek mağduriyetlerin değerlendirilme süreçlerine yönelik 685 sayılı KHK ile "Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu" kurulmuştur. Bu komisyonun bütün mağduriyet müracaatlarını hukuk çerçevesinde ve toplumsal vicdanı tatmin edecek şekilde değerlendireceğine inanıyoruz. " dedi.

Açıklamanın devamında, "Yükseköğretimin kurumsal yapısı kadar akademi camiasının yetişmiş her bir ferdi de bilim hayatımız ve ülkemiz için değerli ve önemlidir. Gelinen süreçte Yükseköğretim Kurulu olarak konuya ilişkin yeni sorumluluklar üstlenme de dahil değerlendirmemiz sürmektedir." denmiştir.

YÖK KENDİSİNE VERİLEN YETKİSİ KULLANMALI

YÖK, mağduriyetlerin oluşmaması için, 667 sayılı KHK'nın kendisine verdiği yetkiyi kullanmalı ve kimi idarecilerin kendilerini kurtarmak ve iktidara yaranmak adına keyfilik ve hukuksuzluklara imza atan rektörlere dur demelidir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber