Yabancı doktora kimler karşı

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 11 Şubat 2007 15:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

eser karakaş'ın yazısı

Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında toplumun ve devletin, çağın gereklerini anlamakta, bu doğrultuda reflekslerini çalıştırmakta gecikiyor olması gelmektedir.

Bu dün de böyle idi, bugün de böyle.

Bizlerin de temel derdi yarın da böyle olmaması.

2007 Türkiye'si sadece AB adayı bir ülke değil, AB tam üyelik müzakerelerine başlamış bir ülke. AB tam üyelik müzakerelerine başlamış bir ülkede yerleşmesi gereken temel kavramların başında rekabet kavramı geliyor.

Uluslararası rekabetin dışında kalınabilir mi?

Ve rekabet kavramı artık sadece ulusal düzeyde tanımlanabilecek bir şey değil. Ve uluslararası rekabetin sadece mal akımlarında değil her alanda gündeme geleceği de kuşkusuz.

Türkiye ısrarlı bir biçimde hizmetler alanını AB Gümrük Birliği sürecine dahil etmemede direniyor ama dünyanın dönüşüm hızı bizim anti-rekabetçi zihniyetimizden çok daha güçlü hareket ediyor.

AB süreci olsa da olmasa da Türkiye'nin mal, hizmet, sermaye akımlarında uluslararasılaşma, küreselleşme sürecinin dışında kalmasını beklemek çok anlamlı ve akıllı bir şey değil.

Tababet, doktorluk mesleğinin de belirli bir coğrafyada sadece o coğrafya insanları tarafından gerçekleştirilmesini beklemek, istemek de çok anlamlı, akıllı bir şey değil.

Hükümet tarafından gündeme getirilen yabancı doktorların da ülkemiz sınırları dahilinde mesleklerini yasal bir biçimde icra edebilmelerine yönelik kanun teklifi çok iyi bildiğimiz, çok iyi tanıdığımız bir zihniyet tarafından hem TBMM'de, hem meslek örgütlerinde, hem de basında kendini gösteren boy boy ilanlarla büyük bir tepkiyle karşılandı.

Kimler, neden rekabete karşı?

Aynı zihniyet dün Gümrük Birliği sürecine karşı çıktı, iktisadi milliyetçilik kılıfı altında abur cumur mal üretenlerin değirmenlerine su taşınmasına katkı yaptı, futbolda yabancı antrenöre ve futbolcuya karşı çıktı, yabancı sermayeye karşı çıktı, yabancılar sanki toprakları ceplerine koyup gideceklermiş gibi toprak satın alınmasına karşı çıktı, bugün de yabancı doktorların ülkemizde mesleklerini yerine getirmesine karşı çıkıyor.

Oysa bizler, gençlere, öğrencilere yarının Türkiye'sinin çok daha rekabetçi bir Türkiye olacağını, şayet gençlerimiz doktorluk mesleğini tercih ederlerse, artık köşe başında muayenehane açabilecek bir Alman, Fransız, Rus doktorla da rekabet etmek zorunda kalacaklarını ve işte tam da bu nedenden mesleklerinde çok daha yetkin olmak zorunda kalacaklarını söylüyoruz.

Gençlerimiz mesleklerinde, mesela doktorluk mesleğinde artan uluslararası rekabet ortamında çok daha yetkin olmak zorunda kalacaklarsa, bu zorunluluk aynı zamanda üniversitelerimizi yani doktorları, mühendisleri yetiştiren kurumları da artan uluslararası rekabet ortamına sokacak ve böylece ülkemiz belki de topyekün daha büyük bir kalite ortamına gelecek.

Sözün özü

2007 Türkiye'sinin bir problemi, mesela yabancı doktorların ülkemizde mesleklerini icra edebilmelerini ilgilendiren bir konu tartışılırken Atatürk'ün 1930'larda söylediği ?Beni Türk hekimlerine emanet ediniz' sözünü kaynak olarak gösteren ve bu doğrultuda politika üretilmesini isteyen zihniyet de ülkemizin çağa uyumunu engelleyen temel faktör olarak ortada duruyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber