MİT'e 'siyasetçi, milletvekili, bakan, ne varsa getir' dedim

Yıldırım, MİT tarafından kendilerine bildirilen bütün "Bylock" kullanıcıları hakkında işlem yapıldığını belirterek, MİT'e "Kardeşim, siyasetçi, milletvekili, bakan, ne var getir" dediğini anlattı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Şubat 2017 20:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
MİT'e 'siyasetçi, milletvekili, bakan, ne varsa getir' dedim

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde bir araya geldiği televizyon, gazete ve haber ajanslarının genel yayın yönetmenlerine açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Bütün Bylock kullanıcıları hakkında işlem yapıldı.

Yıldırım, MİT tarafından kendilerine bildirilen bütün "Bylock" kullanıcıları hakkında işlem yapıldığını belirterek, MİT'e "Kardeşim, siyasetçi, milletvekili, bakan, ne var getir" dediğini anlattı. Yıldırım, "Bir şey yok. Benden bilgi sakladığını mı düşünüyor millet? Eğer öyle bir şey yaptıysa çok büyük bedeli olur. Bu iddiayı ortaya atanların aksini göstermesi lazım. aksi halde kafa karıştırma, siyaseten yıpratma faaliyetinin dışında bir şey olmaz." şeklinde konuştu.

"Daha eskiye gitmek lazım, darbeyle 17-25 Aralıkla sınırlı tutmamak lazım" şeklindeki eleştirilere Yıldırım, şöyle cevap verdi:

"Böyle bir şey olmaz. Terör örgütü tanımı bellidir. Terör faaliyeti yapmadan bir kişiyi 'Ben, senin FETÖ'cü olduğundan endişe ediyorum' diye bir işlem yapmak ve peşinen herkesi FETÖ'cü yapmak hukuk devleti ilkelerine yakışmaz. Onun için biz ölçüyü 17-25 Aralık olarak belirledik. Dedik ki 'Bizim için bu örgütün, 17 Aralık'tan sonraki bütün faaliyetleri sakıncalıdır'. Bununla ilgili zaten hukuk süreçleri o tarihlerde başladı. İlk karar 16 Haziran 2016'da 'Bu terör örgütüdür' diye çıktı. Şimdi o karar, Yargıtay süreci devam ediyor. Daha önce 15 Temmuz olmadan bunun paralel devlet yapılanması olduğuna dair Milli Güvenlik Kurulu'nun kararları var. Dolayısıyla bu sürecin arkasına gidip 2000, 2003, 2005'te bu cemaatle beraber olmuş, bunların etkinliklerine katılmışları potansiyel suçlu kabul etmek, terör örgütü mensubu muamelesi yapmak doğru değil. Hukuk devletinde olacak iş değil bu. Ne zaman suç olmaya başladıysa bu örgütün faaliyetleri o zamandan sonrası geçerli olması lazım."

Hiçbir vatandaşın hedef gösterilmesini doğru bulmadıklarını kaydeden Yıldırım, "Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği bizim teminatımız altındadır. Özellikle toplumda bilinen simaların da toplumu germeyecek birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi zedelemeyecek bir anlayış içinde hareket etmesi de doğru olandır. Bunu da bekleriz." dedi.

Kimliklerden bağımsız olarak bunun herkes için geçerli olduğunu ifade eden Yıldırım, "Farklı düşünebiliriz, marjinal görüşlerimiz olabilir. Birbirimizi sevsek en iyisi bu da, bu mümkün değil. Ama birbirimize tahammül etmek gibi bir mecburiyetimiz var. Bu süreçte provokasyonlara dikkat etmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.

15 Temmuz'un en önemli ölçü olduğunun altını çizen Yıldırım şöyle devam etti:

"15 Temmuz'u yapanlar CNN'e de gitti, AK Parti'ye de gitti, TRT'ye de gitti. Orada hiçbir ayrım yapmadılar. Neticede bu bizim bekamız, bu ülkenin geleceği için en büyük ortak düşmanımızdı. Orada bütün millet kenetlendi, bir oldu, beraber oldu. Biz bu ruhun yaşatılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de herkesin üzerine düşen gayreti göstermesi lazım."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber