'Suç teşkil eden emir hiçbir şekilde yerine getirilmez'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Aydın: Avukatları, sanıkların büyük oranda emir komuta zinciri içinde hareket ettikleri, üstlerinden aldıkları emri yerine getirdikleri dolayısıyla hiçbir şekilde hukuken sorumlu olmayacakları yönünde bir savunma stratejisi izlediklerine şahit oluyoruz

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Şubat 2017 11:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Suç teşkil eden emir hiçbir şekilde yerine getirilmez'

DURMUŞ GENÇ/LEVENT KİŞİ

"SUÇ TEŞKİL EDEN EMİR HİÇBİR ŞEKİLDE YERİNE GETİRİLMEZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avukatı Hüseyin Aydın, suikast girişimi davasında sanık avukatlarının, müvekkillerinin üstlerinden aldıkları emri yerine getirdikleri, dolayısıyla hukuken sorumlu olmayacakları yönünde taktik izlediklerini belirterek, "Ama darbe bir suç. Suç teşkil eden emir hiçbir şekilde yerine getirilmez. Yerine getirilmesi halinde talimatı veren de yerine getiren de hiçbir şekilde sorumluluktan kurtulamaz." dedi.

Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonunda görülen, 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasının 3 gününü AA muhabirine değerlendiren Aydın, yargılamanın ve duruşma süresinin tahmin ettikleri gibi devam ettiğini söyledi.

Mahkeme heyetinin duruşmayı daha hızlı bitirme gayretinde olduğunu ifade eden Aydın, "Sanıklar doğal olarak savunma haklarını sonuna kadar kullandırmak istiyorlar. Bundan sonraki sanıkların savunmaları bu şekilde seyrederse herhalde bir 15 gün daha savunmaların bitmesi için beklememiz gerekecek." diye konuştu.

Sanıklar daha önce emniyette, savcılık aşamasında ve avukatları huzurunda aynı şekilde Sulh Ceza Mahkemesinde ifade verdiklerine işaret eden Aydın, benzer davalardaki gibi sanıkların emniyet aşamasındaki, özellikle kendi aleyhlerinde olan ifadelerini inkar etme eğilimleri içine girdiklerini vurguladı.

"KUZU, ŞAŞIRTTI AMA İNANDIRIMADI"

Savcılık aşamasındaki ve özellikle Sulh Ceza Mahkemesindeki ifadelerin inkar edilmesinin, ilk defa karşılaştıkları bir nokta olduğuna dikkati çeken Aydın, şunları söyledi:

"Burada tabi bir örgüt motivasyonu da olduğu için genelde sistematik olarak aleyhe olan hususları inkar ve sistematik olarak yalan söyleme eğilimini gözlemliyoruz. Zekeriya Kuzu'nun ifadesini de bu kapsamda değerlendirmek lazım. Hatta Zekeriya Kuzu daha da ileriye giderek önceki zamanlarda görev yaptığı süre zarfında Cumhurbaşkanına hakaret edildiği durumlarda Cumhurbaşkanımızı savunduğunu, hatta bize de dönerek 'aynı taraftayız' anlamında şeyler söyledi. Bunlar bizim için çok şaşırtıcı. Ama aynı ölçüde hiçbir şekilde de inandırıcı değil."

Sanık vekili olan meslektaşlarının bir savunma stratejisinde hareket ettiklerini belirten Aydın, şöyle devam etti:

"Avukatları, sanıkların büyük oranda emir komuta zinciri içinde hareket ettikleri, üstlerinden aldıkları emri yerine getirdikleri, dolayısıyla hiçbir şekilde hukuken sorumlu olmayacakları yönünde bir savunma stratejisi izlediklerine şahit oluyoruz. Ama darbe bir suç. Suç teşkil eden bir emrin TSK mensupları içinde hiçbir şekilde yerine getirilmeme gibi Anayasada açık hüküm var. Suç teşkil eden emir hiçbir şekilde yerine getirilmez. Yerine getirilmesi halinde talimatı veren de yerine getiren de hiçbir şekilde sorumluluktan kurtulamaz. Yani bir komuta zinciri içinde, alınan talimatlar doğrultusunda hareket edildiğine yönelik savunmaların hukuken bir karşılığının olmadığını düşünüyoruz."

"DAVANIN ZAMAN İÇİNDE ÇOK ÖNEMLİ SONUÇLARI OLACAK"

Türkiye'nin daha önce darbeler yaşadığını, ama 15 Temmuz'da yaşadığı darbe tecrübesinin daha önce yaşanmamış, çok farklı bir tecrübe olduğuna dikkat çeken Aydın, 15 Temmuz'dan sonraki gelişmelerin devlet ve milletin çok farklı bir tarihi serüven doğrultusunda yol alacağına işaret olduğunu dile getirdi.

Aydın, "Bu davanın, 15 Temmuz'da yaşadıklarımız ve bugün itibariyle de pek çok önemli sonuçları var. Ama zaman içinde daha pek çok önemli sonuçları olacağını düşünüyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminde Anayasal olarak ordumuzun başkomutanı olan Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bir suikast girişimi oldu. Darbe kapsamında bu da tarihimizde emsali olmayan bir girişim. Buradaki davanın o anlamda da ayrı bir öneme haiz olduğunu değerlendiriyorum." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber