'Biz kendi tarihimizi yazmayınca, başkalarına esir oluyoruz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz kendi tarihimizi yazmayınca, bizim edebiyat camiamız bu konuları eserlerinde işlemeyince maalesef başkalarına esir oluyoruz, dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Şubat 2017 14:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Biz kendi tarihimizi yazmayınca, başkalarına esir oluyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Arama motorlarıyla, internetteki bilgi kırıntılarıyla, 140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye vakıf olunamaz, alim hiç olunamaz. Bu şekilde sadece malumatfuruş olunabilir, yarım porsiyon aydın olunabilir, başka bir şey olunamaz." dedi.

Erdoğan, CNR EXPO Yeşilköy'de gerçekleşen ve Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu 4. CNR Uluslararası Kitap Fuarının resmi açılış töreninde konuştu.

Gösterilen onca çabaya rağmen Türkiye'deki kitap okuma oranlarının arzu edilen seviyelere çıkarılamadığını belirten Erdoğan, şunları kaydeti:

"Günde 3-5 saatini televizyona, çok daha fazlasını internete ayıran insanımızın kitap okumaya hasrettiği sürenin yılda 10 saati bulmaması bize asla yakışmayan bir tablodur. 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen, bölgesinde ve küresel ölçekte iddiaları olan bir ülkenin kitap okuma oranının da buna uygun olması gerekir. Türkiye'nin, ekonomiyle birlikte kültür, sanat, kitap konusunda da dünyada ilk 10'a girmesinin şart olduğuna inanıyorum."

İnternet ve iletişim teknolojilerinin hayatı ve bilgiye ulaşımı daha önce hiç olmadığı kadar kolaylaştırdığına değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün evinizin veya ofisinizin konforundan dünyanın en büyük kütüphanelerine online olarak erişebiliyorsunuz. Akıllı telefonlarla, tabletlerle on binlerce kitabı, dergiyi, ansiklopediyi yanımızda taşıyabiliyoruz. Her gün bir yenisi geliştirilen interaktif uygulamalar, okuma ve öğrenme alışkanlıklarımızı değiştiriyor. Bu devasa dönüşüme karşı koymak, teknolojinin getirdiği fırsatlara sırtını dönmek, şüphesiz ki yel değirmenleriyle savaşmak gibidir. Akıntıya karşı kürek çekmenin faydası olmadığını biliyoruz. Ancak burada şu gerçeğin giderek yaygınlaşan şu tehlikenin de farkına varmamız gerekiyor. Arama motorlarıyla, internetteki bilgi kırıntılarıyla, 140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye vakıf olunamaz, alim hiç olunamaz. Bu şekilde sadece malumatfuruş olunabilir, yarım porsiyon aydın olunabilir, başka bir şey olunamaz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilgi, ilim, hikmet ve idrak için fikir çilesi çekmek gerektiğini vurgulayarak, "Gün bitmeden değerini yitiren değil, zamana meydan okuyan, asırlar boyu ayakta kalan eserler bırakmak için zahmet de emek de şarttır. Ecdadımız böyle yapmıştır. Bugün dünyada söz sahibi ülkeler, böyle yapmaktadır. Bizim de kitapla, kalemle, kütüphanelerle, kitap fuarlarıyla münasebetlerimizi tekrar düzenlememiz, eksiklerimizi tamamlamamız şarttır." diye konuştu.

- "Ülkemizi kitap fuarcılığı alanında da ana merkezlerden biri haline getireceğimize inanıyorum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bu anlayışla inşa edildiğini, günlük çalışmaların yürütüldüğü binaların yanı sıra Millet Camisi'nin ve kongre merkezinin milletin istifadesine sunulduğunu hatırlattı.

Yeni bir projenin uygulamasına geçildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Külliye alanının güney tarafında Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi ile çok amaçlı sergi salonunun inşasına başladık. Matbu ve elektronik yayınların bulunacağı bu kütüphanede hedefimiz 5 milyon cilt basılı kitabı, milletimizin hizmetine 24 saat sunmaktır. Burada yazma eserlerden özel kütüphanelere, süreli yayınlardan elektronik kitaplara kadar zengin bir içerik bulunacaktır. 24 saat açık olacak kütüphanemizde genci, yaşlısı, öğrencisi, akademisyenleriyle tüm vatandaşlarımız kitaplarla haşır neşir olmanın, okumanın, tefekkür etmenin tadına varacaktır. Dünyanın birçok ülkesinde iz bırakan, kütüphaneciliğin seyrini değiştiren, milletlerin hayatına yön veren kütüphaneler vardır. İnşallah Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi de bu noktada ülkemizde bir emsal olacak, çığır açacaktır. Yeterli mi? Değil. Bu ilk olacaktır."

Erdoğan, 4. CNR Uluslararası Kitap Fuarı'nın hayırlı olmasını dilerken, fuarın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Erdoğan, "Şüphesiz bu tür çalışmaların her geçen gün çıtayı daha da yükselterek markalaşması gerekiyor. İnşallah el birliği içerisinde mücadele ederek, ülkemizi kitap fuarcılığı alanında da ana merkezlerden biri haline getireceğimize inanıyorum. Tüm vatandaşlarımı, özellikle gençlerimizi, çocuklarımızı, buradaki hazineyi keşfetmeye davet ediyorum." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz kendi tarihimizi yazmayınca, bizim edebiyat camiamız bu konuları eserlerinde işlemeyince maalesef başkalarına esir oluyoruz. Bu ülke on yıllar boyunca 'Gece Yarısı Ekspresi' gibi üçüncü sınıf kara propaganda filmlerinin lekesini temizlemekle uğraşmıştır. Emin olun bu mücadele farklı bir şekilde bugün de devam ediyor. Son yıllarda yaşadığımız hadiselerin uluslararası medya kuruluşları tarafından nasıl bir çifte standartla aktarıldığını eminim sizler de çok iyi biliyorsunuz. Teröristleri kahramanlaştıran, gerçek mağdurları yok sayan, ülkemizi ve devletimizi töhmet altında bırakan yayınların gerisinde art niyetli bir kurgu bulunuyor. Ülkemize yönelik bu tavrın en çarpıcı örneklerinden biri de kuşkusuz 15 Temmuz darbe girişimidir." dedi.

Erdoğan, CNR EXPO Yeşilköy'de gerçekleşen ve Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu 4. CNR Uluslararası Kitap Fuarının resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada, fuarın, tanışmak, okurla yazarla buluşmak anlamına geldiğini ifade ederek, bu tür etkinliklerin yazarların, yayıncıların, düşüncenin vitrini olduğunu söyledi.

Kitap fuarlarının bir memleketin zenginliğinin, kültürel birikiminin, entelektüel yüzünün aynası olduğunu vurgulayan Erdoğan, fuarların yerel ile küreseli bir araya getirerek, yeni düşüncelerin, bambaşka hayatların kapılarını araladığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası niteliği giderek güçlenen CNR Kitap Fuarının son yıllarda katettiği mesafeyi takdirle izlediğini aktararak, şöyle konuştu:

"Bu fuar Türkiye ile birlikte 19 ülkeden 300 yayınevinin entelektüel birikimini de İstanbul'a taşıyor. 10 gün boyunca icra edilecek binin üzerindeki kültürel faaliyetin de fuara ayrı bir zenginlik katacağına inanıyorum. Gerek bu etkinliklerin düzenlenmesinde gerekse fuarın gerçekleştirilmesinde emeği geçen herkesi gönülden kutluyorum. Bilhassa geleceğimizin teminatı olarak gördüğüm gençlerimizin, çocuklarımızın kitap fuarlarını ziyaret etmesini, bilgi deryasından onların da nasiplenmesini arzu ediyoruz. Bu yılki kitap fuarının temasının 15 Temmuz olarak belirlenmesini son derece anlamlı ve kıymetli buluyorum. Fuarın 15 Temmuz ihanetinin anlaşılmasına, farklı yönlerinin değerlendirilmesine, milletimizin ortaya koyduğu destansı direnişin hak ettiği değeri görmesine vesile olacağına inanıyorum.

Şu gerçeği üzüntüyle ifade etmek isterim ki, bizler kendi tarihimizi kaydetmek, hikayelerimizi kendi kelimelerimizle anlatmak, bunları insanlığa ve gelecek nesillere aktarmak konusunda ne yazık ki çok başarılı değiliz. Bu eksikliği sadece roman, hatıra, öykü gibi yazılı eserlerde değil, tiyatro, sinema, dizi belgesel gibi alanlarda da tecrübe ediyoruz. Destanlarla, kahramanlıklarla dolu bir geçmişe sahip olmamıza rağmen maalesef bu zengin birikimi ne beyaz perdeye, ne de sahneye yeterince aktarabiliyoruz. Elbette sözlü kültürün toplumsal hayatımızda önemli bir yer tutmasının bunda bir yeri vardır. Ancak şunu unutmamalıyız ki, 'Söz uçar yazı kalır.' Nitekim, diğer ülkelere baktığımızda bambaşka bir manzara ile karşılaşıyoruz."

- "Devede kulak kalacak kimi olaylar abartılarak karşımıza çıkartılıyor"

Fransız ihtilali, 1. ve 2. dünya savaşları, Pearl Harbor, Normandiya çıkarması, Körfez Savaşı, Holokost ile ilgili binlerce romana, filme, belgesele rastlanabileceğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Batı toplamları kendi dünyalarında iz bırakan hadiseleri her alanda sürekli yeniden isteyerek bunların unutulmasına asla izin vermiyor. Bizim yaşadıklarımızla mukayese edildiğinde devede kulak kalacak kimi tarihi olaylar abartılarak, hatta çarpıtılarak tekrar tekrar karşımıza çıkartılıyor. Kendi tarihimizi inceleyen eserlerin önemli bir kısmının oryantalist bir bakış açısıyla ele alınması da ayrı bir sorunumuzdur. Ön yargılarla, tahrifatla, saplantılarla dolu bu çalışmalar bırakın açıklamayı, tarihi hakikatler ile aramıza büyük bir perde çekiyor.

Biz kendi tarihimizi yazmayınca, bizim edebiyat camiamız bu konuları eserlerinde işlemeyince maalesef başkalarına esir oluyoruz. Bu ülke on yıllar boyunca 'Gece Yarısı Ekspresi' gibi üçüncü sınıf kara propaganda filmlerinin lekesini temizlemekle uğraşmıştır. Emin olun bu mücadele farklı bir şekilde bugün de devam ediyor. Son yıllarda yaşadığımız hadiselerin uluslararası medya kuruluşları tarafından nasıl bir çifte standartla aktarıldığını eminim sizler de çok iyi biliyorsunuz. Teröristleri kahramanlaştıran, gerçek mağdurları yok sayan, ülkemizi ve devletimizi töhmet altında bırakan yayınların gerisinde art niyetli bir kurgu bulunuyor. Ülkemize yönelik bu tavrın en çarpıcı örneklerinden biri de kuşkusuz 15 Temmuz darbe girişimidir."

- "Darbenin başarıya ulaşması konusundaki örtülü temenniyi görmemek mümkün değil"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aziz milletin 15 Temmuz gecesi 248 şehit, 2 bin 193 gazi pahasına ortaya koyduğu şanlı direnişin maalesef görmezden gelindiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hatta açıkça ifade edilememiş, bütün bunlara rağmen olsa da yapılan yayınlarda ve değerlendirmelerde darbenin başarıya ulaşması konusundaki örtülü temennileri görmemek mümkün değildir. Burada Çin'in meşhur Tianmen Meydanı'nda çekilen fotoğraf karesinde yıllarca gıptayla bakanlar, Boğaz Köprüsü'ndeki, TBMM'deki, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki, Kızılay Meydanı'ndaki cesaret abidelerini görmemişlerdir. Bu açıdan fuarın 15 Temmuz demokrasi destanını ana tema olarak belirlemesini çok önemli görüyorum. O gece yaşananların, farklı etkinlikleri, farklı edebiyat ve sanat dalları aracılığıyla tekrar tekrar işlenmesi büyük önem arz ediyor. Bu mirasa sahip çıkmak hepimizin boynunu borcudur. Her hadisede olduğu gibi bu konuda da başkalarının insafına, vicdanına, çalışmalarına bel bağlayamayız. Ödünç akılla, kavramlarla, sipariş çalışmalarla bir yere varamayacağımızı artık kabul etmeliyiz. Kendi hikayemizi, kendi eserlerimizi ama nitelikli eserlerimizi önce kendimiz anlatmalıyız. CNR Kitap Fuarının bu açıdan da örnek bir fuar olacağına inanıyorum."

Erdoğan, Körfez ülkelerini ziyaretinde kadın erkek herkesin "Diriliş" dizisini anlata anlata bitiremediğini ifade ederek, "Demek ki yapınca oluyor. 'Bunun devamı gelecek.' dedik. En tepeden tabana her yerde övgüyle bunu dinledik." dedi.

- "14 yıldır eğitime özel önem veriyoruz"

Müslümanların ilk emri "Oku" olan bir dinin müntesipleri olduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Peygamber Efendimiz 'İlim müminin yitik malıdır, nerede bulursa alır.' diye buyuruyor. Bizim tarihimizde kalem kılıçtan önce gelir. Hakim olduğu coğrafyalarda daha 800'lü yıllarda dünyanın önde gelen ilim merkezlerini kurmuş, tarihe bu şekilde yön vermiş bir ecdadın torunlarıyız. Bu millet sıradan bir millet değil. Beytulhikme'den Nizamiye medreselerine, Uluğ Bey Medresesi'nden Orhan Gazi Medresesi'ne üç kıtaya serpilen külliyelere, şifahanelere, mekteplere kadar gerçekten büyük bir birikimin mirasçılarıyız. Abbasi, Emevi, Endülüs, Selçuklu ve Osmanlı gibi geriye iz bırakan devletlerin en önemli vasfı, ilme, kaleme ve kitaba atfettikleri değerdir. Ne zamanki değerler hiyerarşisi alt üst oldu, o zaman çöküş başladı. Tarihimizde ilmi açıdan gerilememiz, siyasi açıdan gerilememiz de aynı zamana tekabül eder. Çünkü her başarının ardında büyük bir bilgi birikimi vardır. Bunun için son 14 yıldır eğitime özel önem veriyoruz. Eğitim sistemimizi reforme etmek, altyapısını güçlendirmek, müfredatını zamanın ihtiyacına göre güncellemek noktasında birçok adım attık. 270 bin yeni derslik inşa ederek, internet erişimini yaygınlaştırarak, akıllı tahtalar, kütüphaneler ile okullarımız teçhiz ederek bu alanda belli bir aşamaya geldik."

Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için yoğun gayret sarf ettiklerine belirten Erdoğan, "Bakanlıklarımız yanında belediyelerimiz, STK'larla bu konuda inisiyatif alamaya başladılar. Yarışmalar, fuarlar, kültür günleri, kitap okuma kampanyaları gibi etkinliklerle bu alanda bir farkındalık oluşturmaya çalıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmaların ardından Türkiye Basın Yayın Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Münir Üstün, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Necip Fazıl Kısakürek'in eserlerini hediye etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da fuarın onur konuğu Hasan Aycın'a bir plaket sundu.

4. CNR Uluslararası Kitap Fuarının resmi açılışı, kurdele kesimiyle yapıldı.

Açılışa Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, İstanbul Valisi Vasip Şahin, bazı AK Parti milletvekilleri ile davetliler katıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber