'TSK'yı siyasetin içine çekme çabaları beyhudedir'

Milli Savunma Bakanı Işık: "Son günlerde büyük bir üzüntüyle ve esefle TSK'yı siyasetin içine çekme gayretlerini görüyoruz. TSK'yı siyasetin içine çekme çabaları, beyhude çabalardır"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Şubat 2017 17:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'TSK'yı siyasetin içine çekme çabaları beyhudedir'

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "El Bab operasyonunu büyük bir kahramanlıkla tamamlayan TSK'nın tüm unsurlarına milletimiz adına teşekkür ediyorum. Çok büyük kahramanlıklar gösterdiler. Büyük fedakarlıklar yaptılar ve bu bölgeden DEAŞ gibi bugüne kadar yeryüzünün gördüğü en kanlı terör örgütlerinden birini Allah'a şükürler olsun söküp attılar." dedi.

Işık, Kocaeli Gümüşhaneliler Vakfı 20. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Kocaeli'nin marka olması için çalıştıklarını, vakfın buna katkı sağlayan kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Anadolu'yu kalıcı vatan yapan değerlerin gelecek nesillere aktarılması gerektiğini ifade eden Işık, Gümüşhaneli vatandaşların Kocaeli'ye önemli katkı sağladığını kaydetti.

Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi ve kalkınması için her türlü çalışmayı yaptıklarını dile getiren Işık, "Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Dünyanın tam merkezindeyiz. Bunun getirdiği büyük avantajlar var, bunları kullandıkça ülkemizi her anlamda geliştiriyoruz. Bu kadar merkezi bir konumun oluşturduğu büyük riskler ve tehditler de var. Onlarla mücadele edebilmek için de Türkiye'nin daha güçlü olmak zorluluğu var. Türkiye'nin güçlü olması, Türkiye'nin bir tercihi olamaz, bu coğrafyada olmanın getirdiği bir mecburiyettir." şeklinde konuştu.

- "Fırat Kalkanı Harekatı, kararlılığın somut göstergesi"

Türkiye'yi bölmeye çalışan mihraklara karşı yoğun bir mücadele yürüttüklerini anlatan Işık, şu anda Türkiye'nin, yaklaşık 35 yıllık terörle mücadele tarihinde PKK'ya en ağır darbeleri indirdiğini bildirdi.

Işık, artık kış şartlarının operasyon yapmaya engel oluşturmadığını, 2 metre karda da güvenlik güçlerinin ortak çalışmalar yürüttüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bir tarafta bölgede birilerinin taşeronluğunu yapan güçlere karşı çok yoğun terörle mücadele operasyonu yürütüyoruz. Diğer taraftan da ülkemizin dışından da olsa ülkemize yönelen terörü bertaraf etmek için sınır ötesi operasyonlar yapıyoruz. 24 Ağustos'ta başlayan Fırat Kalkanı Harekatı, bu kararlılığın somut göstergesidir. DEAŞ'ın, Türkiye'yi tehdit eden faaliyetlerine karşı ülkemizi, sınırlarımızın içinde savunmak değil, Türkiye'ye tehdit yönelttiği her noktada DEAŞ'ın başını ezmek ve bu bölgeden tamamen söküp atmak için Fırat Kalkanı Harekatı'nı yaptık."

- "TSK'nın tüm unsurlarına milletimiz adına teşekkür ediyorum"

El Bab operasyonunun tamamlandığını belirten Işık, şunları kaydetti:

"Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteğiyle Özgür Suriye Ordusu, El Bab'dan da DEAŞ'ı tamamen söküp attı. Çok şükür Cerablus, Rai, Dabık ve şimdi El Bab, bölgede tamamen DEAŞ'ın temizlendiği ve güvenli bölgeler haline getirildi. Şimdi isteğimiz bu bölgenin kendi insanlarının bu bölgeye dönmesini sağlamak. 'Biz burayı DEAŞ'tan temizledik artık bizim görevimiz bitti ne yaparsanız yapın' düşüncesiyle hareket etmiyoruz. DEAŞ'tan temizlenen bölgelerde o bölge halkının güvenle yaşayabilmesi için gerekli altyapı ve üstyapı çalışmalarını da özellikle sürdürüyoruz. Bundan sonra da bunu sürdürmeye devam edeceğiz. El Bab operasyonunu büyük bir kahramanlıkla tamamlayan TSK'nın tüm unsurlarına milletimiz adına teşekkür ediyorum. Çok büyük kahramanlıklar gösterdiler. Büyük fedakarlıklar yaptılar ve bu bölgeden DEAŞ gibi bugüne kadar yeryüzünün gördüğü en kanlı terör örgütlerinden birini Allah'a şükürler olsun söküp attılar."

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Son günlerde büyük bir üzüntüyle ve esefle TSK'yı siyasetin içine çekme gayretlerini görüyoruz. TSK'yı siyasetin içine çekme çabaları, beyhude çabalardır." dedi.

Işık, Kocaeli Gümüşhaneliler Vakfı 20'nci Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'dan sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) gücünü kaybettiğini söyleyenlere en güzel cevabı, ordunun yaptığı harekatlarla verdiğini söyledi.

TSK'nın 15 Temmuz öncesine göre çok daha güçlü ve kuvvetli olduğunu ifade eden Bakan Işık, TSK'nın içindeki hainler temizlendikçe gücüne güç katmaya devam edeceğini kaydetti.

"Son günlerde büyük bir üzüntüyle ve esefle TSK'yı siyasetin içine çekme gayretlerini görüyoruz." diyen Fikri Işık, "TSK'yı siyasetin içine çekme çabaları, beyhude çabalardır. Bu siyasetin muhatabı siyasettir. Siyasetin muhatabı TSK ve onun komuta kademesi değildir. Varsa eleştiriniz, Milli Savunma Bakanı olarak ben varım. Hükümet olarak da AK Parti hükümeti var. Başkomutan olarak da Sayın Cumhurbaşkanımız var. TSK içindeki hainlerden temizlendikçe, milletiyle el ele verdikçe, bazı mihraklar rahatsızlık duyuyorlar. Evet TSK, milli ve manevi değerlerimize sonuna kadar bağlıdır." ifadesini kullandı.

- "Bu gayret içinde olanlara çağrım, bu işten vazgeçin"

TSK'nın demokratik Türkiye'nin çok önemli bir kurumu olduğunu anlatan Işık, şöyle konuştu:

"Böyle bir kurumu gündelik tartışmaların içine çekerek siyasetin içine çekmeye çalışmak, TSK'ya yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Buradan bu gayret içinde olanlara çağrım, bu işten vazgeçin. Varsa söyleyeceğiniz bir şey bana söyleyin. Bu kadar büyük başarılara ardı ardına imza atan TSK'ya haksız ve mesnetsiz eleştiriler yöneltmek, iyi niyetle izah edilebilecek bir durum kesinlikle olamaz. Bu coğrafyada çocuklarımıza çok daha güçlü bir Türkiye bırakmak istiyorsak, TSK'yı hem çok güçlü tutmak durumundayız insan kaynağını hem de onu çok güçlü silahlarla ve mühimmatlarla donatmak durumundayız."

- "TSK'nın ihtiyaç duyduğu çok önemli silahları Türkiye üretebiliyor"

Milli Savunma Bakanı Işık, savunma sanayisinin son 15 yılda büyük başarılara imza attığını aktararak, şu anda yaptıkları gemiyi ve helikopteri ihraç etme durumuna geldiğini vurguladı.

TSK'nın ihtiyaç duyduğu çok önemli silahları Türkiye'nin kendi üretebildiğini belirten Işık, bunların dosta güven verdiğini, ancak bazılarını da rahatsız ettiğini söyledi.

Fikri Işık, birlik ve beraberliği korudukça Türkiye'nin geleceğe güvenle yürüyeceğini ifade ederek, "Tekrar El Bab operasyonunun bitmesi vesilesiyle TSK'ya, Genelkurmay Başkanımızdan, orada görev yapan bütün erimize kadar her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Allah başarılarımızı daim etsin." diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bu referandum Türkiye'nin geleceği bakımından çok önemli, hassas bir referandum. Anayasa değişikliğiyle Türkiye'de bir yönetim sistemi değişikliğine giriyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Bu Türkiye'nin geleceği bakımından çok önemli bir değişikliktir." dedi.

Antalya Gazeteciler Cemiyetini ziyaret eden Çavuşoğlu, Cemiyet Başkanı Mevlüt Yeni ve gazetecilerle bir araya geldi.

Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, ay yıldızlı bayrağı dünyanın her yerinde en yükseklerde dalgalandırmak için çalıştıklarını belirtti.

Türkiye'nin "kazan kazan" anlayışıyla menfaatlerini korumak durumunda olduklarına işaret eden Çavuşoğlu, "Ticaretimizi, misyon sayımızı yurt dışında artırmamız lazım. İnsani ve kalkınma yardımlarımızı en iyi şekilde ulaştırmamız lazım. Uluslararası örgütler içinde çok aktif olup, Türkiye'nin her zaman karar masasında olması lazım. Bunun için çaba sarf etmemiz, inisiyatifler almamız gerekiyor." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Antalya milletvekili olarak fırsat buldukça kente gelip hizmet için çalıştıklarını, sözünü verdikleri projelerin takipçisi olduklarını ifade etti.

Türkülere de konu olan Çubukbeli'ndeki tünele ilk kazmayı vurduklarını, artık bölgenin kolay geçileceğini dile getiren Çavuşoğlu, dünyada, sosyal politikaları Türkiye kadar başarılı uygulayan başka ülke olmadığını vurguladı.

TOKİ'nin Antalya ve ilçelerinde konut yapımına hız verdiğini anlatan Çavuşoğlu, kentte planlanan önemli yatırımlar hakkında bilgi verdi. Antalya'nın her yerini duble yollarla donattıklarına, otoban projelerinin yatırım programına alındığına dikkati çeken Çavuşoğlu, 5 üniversite bulunan Antalya'da bu sayıyı 10'a çıkaracaklarını söyledi.

İngilizce eğitim veren bölüm ve fakülte sayısını artırmak gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, en az 40 bin civarında yabancı öğrencinin kentte eğitim görmesi gerektiğini belirtti.

- Referandum

Çavuşoğlu, 16 Nisan'da yapılacak referanduma değinerek, "Bu referandum Türkiye'nin geleceği bakımından çok önemli, hassas bir referandum. Anayasa değişikliğiyle Türkiye'de bir yönetim sistemi değişikliğine giriyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Bu Türkiye'nin geleceği bakımından çok önemli bir değişikliktir." diye konuştu.

Komisyon ve Meclisteki tartışmalardan sonra değişikliğin her şeye rağmen oylanarak millete havale edildiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Son sözü milletimiz söyleyecek, milletimizin doğru bilgilendirilmesi çok önemli. Çünkü kamuoyundaki tartışmalara baktığımız zaman, gerçekten anayasa paketinin içeriğinden çok hep suçlamalara yönelik tartışmalar. Esasen Türkiye için bu kadar önemli bir konunun daha medeni bir şekilde, doğru bilgilerle ve dürüstçe tartışılması gerekiyor, saldırgan bir tutumla değil. 'Evet' diyecekseniz, bu niye önemli? Bunu çok iyi anlatmamız gerekiyor. Ama 'hayır' diyenler de 'Şu maddesine itirazım var' veya 'Şu paket Türkiye'nin geleceği için iyi değildir. Şöyle eksiği vardır.' demeli. Ama yanlış bilgiler olursa esasen vatandaşa saygısızlıktır."

Vatandaşa karşı dürüst olmak gerektiğini belirten Çavuşoğlu, vatandaşın doğru söyleyeni de yanlış söyleyeni de çok iyi bildiğini ifade etti.

- "Türkiye için en uygunu başkanlık sistemi"

Üniversite yıllarından beri Türkiye'de başkanlık sistemini savunduğuna değinen Çavuşoğlu, ülke için en uygun sistemin bu olduğu düşüncesinin sürdüğünü söyledi.

Geçmişte Türkiye'nin mevcut yapısıyla kaoslar yaşadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bugün rejim değişikliği falan yok, 'cumhuriyetin elden gitmesi' diye de bir şey yok. Anayasanın ilk dört maddesine baktığınız zaman hepsi net ortada." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, yargının tarafsızlığının önemli olduğunu, bu sistemde de parlamentonun güçlendiğini, denetim görevini çok iyi yaptığını, esas görevi yasama ve denetlemeyi her zamankinden daha güçlü yürüteceğini bildirdi.

Değişikliğin içeriğinin, neden böyle yapıldığının ve istenilenlerin çok iyi anlatılması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Elbette yanlış olan sözleri, ithamları ve iftiraları da düzeltmek görevimiz. 'Efendim tek başına cumhurbaşkanı, meclisi feshediyor' diyorlar. Geçen Avrupa'da bazılarıyla sohbet ediyoruz. 'Niye karşısınız, size böyle söylediler değil mi' diyorum. 'Evet' diyorlar. 'Erken seçime götürdüğü zaman kendisini de seçime götürmek zorunda, bu kısmını biliyor muydunuz?' diye sorduğumda, 'hayır.' Niye? 'Sizin Türkler bize böyle söyledi, bizim gazeteler de böyle söyledi' dediler. Ben de dedim ki 'Size söyleyen Türkler de yalan söylüyor, gazeteciler zaten yalan söylüyor. Şimdi Trump gibi diyeceksiniz ama doğru. Almanya'da bütün gazetelere bakın sağ sol, Türkiye ile ilgili yazdıklarına bakın siz söyleyin doğru mu yanlış mı? Siz karar verin." dedim."

Farklı görüştekilerin de bunu söylemesinin önemli olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Demokrasi de budur, medenice her şeyi tartışalım. 'Hayır' diyenlere gerçekten saygı duyuyoruz ama 'evet' diyenlerin linç edildiğini görmekten de üzüntü duyuyoruz. Bir sanatçı bir sporcu 'evet' dediği zaman hakaretler, küfürler, aşağılamalar, 'satılık', bilmem 'yobaz' aklınıza gelebilecek her şey." dedi.

- "Hepsi de Türkiye karşıtı kişiler"

"Dışarıda bu sistemin gelmesine karşı çıkanların hepsi de Türkiye karşıtı kişiler. Gerçekten bunu da görüyoruz, Türkiye'nin ilerlemesini, büyümesini istemeyenler. Tabii siyasi partilerin bazılarına sözümüz yok ama sadece kimlerin 'hayır' dediğine baktığınız zaman bile, bunların neden 'hayır' dediğini anladığınız zaman bile, 'evet' demek için yeterli sebebiniz var." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"PKK neden 'hayır' diyor. PKK Türkiye'yi bölmek istiyor, bu sistemde bölemeyeceğini bildiği için 'hayır' diyor. Peki FETÖ'cüler neden 'hayır' diyor. Onlar da darbeyle yıkamadılar, 'Eğer bu sistem gelirse bir daha Türkiye'yi ele geçiremeyeceğiz' diye korktukları için 'hayır' diyorlar. DHKP-C'yi demeye gerek yok, PKK ile aynı. DEAŞ'a bakıyorsunuz o da 'hayır' diyor. 'Hayır' diyen herkes terörist demiyoruz ama Türkiye düşmanı ne kadar terör örgütü varsa hepsi de 'hayır' diyor. Neden 'hayır' diyor bu terör örgütlerin hepsi. Bunu çok iyi sorgulamak lazım. Çünkü bu sistemle Türkiye çok daha büyüyecek, güçlenecek. Sıçrama yapacak ve hedeflere ulaşacak."

Çavuşoğlu, kimlikle girişlerden sonra Ukrayna'dan gelen turist sayısının 1,5 milyona ulaşacağını, turizmin gelişmesinde tanıtımın çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber