Karargah kim ve neden rahatsız?

AK Parti Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta, "Askeri darbelerle yapılmış anayasa yerine sivil bir anayasanın peşine düştük. Bir daha bunları yapmaya hiç kimse kalkışamasın diye düştük. Çünkü şu anki parlamenter sistemin darbelere en açık sistem olduğunu görüyoruz." dedi.

Usta, Ümmet Gençleri Derneğince, Birlik Vakfı'nda düzenlenen programda, 28 Şubat'ın bir darbe süreci olduğu kadar halk mücadelesi ve direnişin de dönemi olduğunu söyledi. 28 Şubat'ın uzun yıllar süren yasaklara, engellemelere, baskılara rağmen halk mücadelesinin nasıl yapılacağının en etkili göstergelerinden biri olduğunu belirten Usta, "Biz 28 Şubat sürecinde verilen mücadeleyle Türkiye'nin bugünkü yeni Türkiye olduğuna inanıyoruz." dedi.

Usta, 28 Şubat ve 15 Temmuz'un birlikte okunması gerektiğini ifade ederek, "FETÖ'nün o dönemden beri planlanan ve işlenen bir yapı olduğunu görmek zorundayız. Darbeyi yapanların, yasakçıların şu anda milletin nezdinde hiçbir değeri ve kıymeti yoktur. Şu anda darbeciler de FETÖ'cüler de milletin nezdinde hak ettikleri yere gönderilmişlerdir." diye konuştu.

28 Şubat sürecinde, başörtülülerin dışlandığını anlatan Usta, şöyle konuştu:

"Karşımızda bir cephe vardı, 'Ben seni başörtülü olarak okutmayacağım. Başörtülü olarak sana iş vermeyeceğim. Seni görmek istemiyorum. Sen benimle aynı sınıfta olamazsın. Evet, temizlikçi personel olabilirsin ama doktor olmanı, hemşire, öğretmen, mühendis olmanı istemiyorum. Konum olarak sen hep alt sınıfta kal' diyen. Böyle bir yapıyla mücadele ettik."

Geçmişte insanların belli bir kesim tarafından kenara itildiğini, imam hatip okullarının, Kuran kurslarının kapatıldığını ve bu sırada FETÖ'nün okullarının vatandaşlara bunlara alternatif gibi gösterildiğini belirten Usta, birçok kişinin de onlara inandığını dile getirdi.

Milletvekiliyken de daha önce çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev yaparken de FETÖ mensuplarına karşı her zaman mesafeli olduğuna değinen Usta, FETÖ'nün asıl niyetinin ne olduğunun 17-25 Aralık'ta tam olarak açığa çıktığını kaydetti.

15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında verilen milli birlik beraberlik ve halk mücadelesinin "Türkiye'de bir daha darbe yapılamayacağını, halkın buna izin vermeyeceği"ni kanıtladığını ifade eden Usta, ülkenin yeni ve sivil anayasayla birlikte daha da iyiye gideceğini vurguladı.

Usta, "Askeri darbelerle yapılmış anayasa yerine sivil bir anayasanın peşine düştük. Bir daha bunları yapmaya hiç kimse kalkışamasın diye düştük. Çünkü şu anki parlamenter sistemin darbelere en açık sistem olduğunu görüyoruz. Türkiye hala, her on yılda bir darbe yapılıp, vatandaşın seçtiği insanlar alaşağı edilip vesayet odaklarının, cuntanın hakimiyet kurmaya çalıştığı bir sistemle yönetiliyor. Bunu aşmaya çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

28 Şubat ve 15 Temmuz'da yaşananların gelecek nesillere aktarılması ve unutturulmaması gerektiğine vurgu yapan Usta, konuklardan birinin sorusu üzerine, "Karargah rahatsız" başlıklı haberi de şöyle değerlendirdi:

"25 Şubat'ta, 'evet' kampanyasının açıklandığı coşkulu bir günde böyle bir manşet görüyoruz. Karargah kim ve neden rahatsız? İlginç bir manşetti. Bu, hala kendisini, bazı vesayet odaklarından güç alarak güçlü kılmaya çalışanların bir denemesidir. Ancak acınacak durumdalar. Bu ülke 15 Temmuz'da tanklara, uçaklara karşı durmuştur. Bir manşetle karargahın rahatsızlığıyla ne irkilir ne de rahatsız oluruz."