İşte Türkiye'nin asayiş raporu

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 18 Şubat 2007 09:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Emniyet Genel Müdürlüğü, 2005 ve 2006 yılında meydana gelen asayiş olaylarının karşılaştırmalı raporunu hazırladı. "Aile içi şiddet" tüm uyarılara, yayınlara rağmen artarak devam ediyor. Cinayet dışında, suçlardan azalma yok. Emniyet Genel Müdürlüğü, kayıtların düzenli tutulması ve her suça bir numara verilmesi uygulaması başlatıyor.

Ülkemizde meydana gelen olaylarla ilgili olarak farklı rakamlar ortaya konuluyor. Her farklı rakama göre de yorumlar yapılıyor. Ancak ?işin doğrusu nedir? diye yeterince araştırma yapılmadan, ortada dolaşan değişik rakamlara göre yorum yapılması da sağlıklı bir değerlendirme yapılmasına engel oluyor. Toplum yanıltılıyor.

?Şahsa karşı işlenen suçları? incelediğimizde, güvenlik güçlerimizin içine düşürüldüğü durum hayli dikkat çekiyor. Önceki yıllarda, hep ?polisin üniformasının düğmesini düşürmek 6 aydan başlar? denilirdi. O yüzden, kolay kolay kimse polisle karşı karşıya gelmek istemezdi. Bugün ise polis neredeyse ?şamar oğlanı?na çevrildi, Emniyet müdürleri polisini sokağa gönderemez duruma geldi.

POLİSİ, ?ŞAMAR OĞLANI?NA ÇEVİRDİLER

O yüzden, Emniyet müdürleri haklı olarak, ?polisi göreve gönderemiyoruz. Gelen polise vuruyor, giden vuruyor. Üniformanın hiçbir ağırlığı kalmadı? diye yakınıyor. Polisin bu konudaki yakınmaları ise bazen yürek sızlatıyor.

Örneğin İngiltere'de, polisin silah taşıması yasak. Ancak, polise mukavemette bulunmak ağır cezayı gerektiren suçlar arasında yer alıyor. Yani, yasa polisini koruyor. Ülkemizde ise polise saldıran kişi, adliyeden polisten önce çıkıyor. Hem de polise yine meydan okuyarak?.

Tam 17 yıl aralıksız il emniyet müdürlüğü görevlerinde bulunan Süleyman Şahin'le sohbet ederken, polisin bu durumunu da konuştuk. Şahin, ?Arkadaşlarımıza talimatım, ?kesinlikle dayak yemeyin' olurdu. Çünkü, polisin dayak yemesi, devletin gücünü zayıflatır. Evet, kanunlar var ama dayak yenilmemesi de esas olmalı? diyor.

SEVİNDİRİCİ OLAN, CİNAYETLERDE Kİ AZALMA

Emniyet Genel Müdürlüğü, 2005 ve 2006 yıllarının karşılaştırmalı "asayiş raporu" hazırladı. Tüm uyarı ve yayınlara rağmen, "aile içi şiddet" olayında önemli bir artış meydana gelirken, cinayet oranlarında ise yüzde 1 oranında azalma olurken, şahsa karşı işlenen suçlarda ise duraksama oldu.

SUÇ SAYILARI FARKLI:

Bir kaç yıl öncesine kadar kayıtlara asayiş olayları toplamı 300 bin civarında olurken, Cumhuriyet Savcılıklarının hazırlık numarası verilen asayiş olaylarına ilişkin kayıtlarının 2 milyon civarında olduğu anlaşıldı.

Örneğin 2004 yılında Cumhuriyet Savcılığı numarası alınan olay sayısı 2 milyon 27 bin iken, polis ve jandarmada aynı olayların sayısı yaklaşık 500 bin civarında. 2005 yılında Cumhuriyet Savcılıklarının hazırlık numarası verdiği dosya sayısı 2 milyon 94 bine çıkarken, güvenlik birimlerinin kayıtları ise 600 bin civarındaydı. Savcılıkta 2004-2005 yılları suç oranlarıyla ilgili değişim oranı yüzde 6 olurken, poliste ise bu oran 35'i buluyor.

Yani ortada müthiş bir çelişki var. İşte bu durumu konuyu bilen bir yetkiliye sordum. Bilinen, yani Emniyet yetkililerinin asayiş olayları yüksek görünmesin diye her şeyi kayda geçirmediğini bir yana bırakalım ve Emniyet yetkilisini dinleyelim:

"Vatandaş doğrudan savcılığa gidiyor ya da Savcılık re'sen soruşturma başlatıyor.Yeni bir düzenlemeye gidip her olay için bir numara verilecek. Bunun için genelge yayımladık. Bu kapsamda 'Suç analiz merkezi projesi' de başlattık. Bu merkez, suçlarda meydana gelen artışların nedenlerini araştıracak, personel dağılımında da suç analizleri dikkate alınacak. Olay yerinde suçun tek kayıtta toplanması sağlanacak ve kayıtlar daha sağlıklı tutulacak.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber