Yeni sistemde gensorunun olmaması ne anlam ifade ediyor?

Yazar Atilla Yayla, gensoru olmadığı için Meclisin yürütmeyi denetleme imkanının ortadan kalktığı yönündeki eleştirilerin doğru olmadığını belirtti

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 18 Mart 2017 00:58, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Yeni sistemde gensorunun olmaması ne anlam ifade ediyor?

Atilla Yayla'nın serbestiyet.com'daki yazısı

Anayasa paketine hayır diyen siyasi çevreler ve sivil toplum katmanları, teklifin yasamayı tamamen yürütmenin kontrolü altına sokacağını ve Meclisi fonksiyonsuz hale getireceğini ileri sürüyor. Bunun gerekçesi olarak da, cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisi kesilmediği için genel başkan olabileceğini ve partisi üzerinden parlamentoyu kontrol edebileceğini gösteriyor.

Benim okumalarıma göre, değişiklik parlamentoyu fonksiyonsuz hale getirmiyor. Bunun olabilmesi için yasama yetkisinin açıkça cumhurbaşkanına verilmesi ve bunun mesela "kanunları cumhurbaşkanı yapar" gibi bir ifadeyle ortaya konması lazım. Oysa teklif kanun yapma yetkisinin parlamentoya ait olduğunu net bir şekilde vurguluyor.

Cumhurbaşkanının parlamentoyu partisi üzerinden kontrol etmesi ihtimali hakkında neler söylenebilir? Bu ihtimalin hayat bulabilmesi için, ilk olarak cumhurbaşkanının partisinin Mecliste çoğunluğu sağlaması gerekir. Bu vuku bulsa bile cumhurbaşkanının parlamento çalışmalarına katılamayacak olması ve bakanların Meclis dışından atanması, Meclis içinden atanan bakanların ise milletvekilliğinin düşmesi, her halükarda yürütme ile yasama arasındaki bağların mesela parlamenter sitemdekine nisbetle daha zayıf olacağı anlamına geliyor.

Seçimlerin ne getireceği belli olmaz. Milletvekili seçimlerinde muhalefet partilerinin Mecliste çoğunluk olması halinde, fiilen sert bir kuvvetler ayrılığı ortaya çıkar. Bu durum kanun çıkarttırabilmek için cumhurbaşkanının muhalefet partileri ile işbirliğine gitmesini, onları ikna etmesini zorunlu kılar.

Muhalefetten gelen bir diğer eleştiri, Meclisin yürütmeyi denetleme imkanının ortadan kalktığı. Bunun gerekçesi olarak da yeni hükümet sisteminde gensorunun ve sözlü sorunun var olmaması gösteriliyor. Bu iddia da temelsiz. Gensoru cari sistemde sanıldığı kadar etkili bir denetim aracı olamadı. Beş yüze yakın gensoru yalnız iki hükümetin ve iki bakanın düşmesini sağladı. Sözlü soru da hükümetin hazır bulunmadığı bir sistemde anlamsız. Buna karşılık yeni sistemde Meclis araştırması, genel görüşme, yazılı soru ve en önemlisi cezai sonuçları olabilecek Meclis soruşturması gibi araçlar var. Şimdiki durumda ise, birçok yetkiye sahip cumhurbaşkanının buna karşılık hiçbir siyasi sorumluluğu bulunmuyor.

Meclis soruşturmasının vuku bulabilmesi ve sonuç verebilmesi için yüksek oy yüzdelerinin aranması, bu mekanizmanın çalışmasının imkansız olduğunu göstermez. Neticede bu, sık sık değil çok istisnai durumlarda başvurulacak bir yoldur. Nasıl ki yasama ve yargıya korunaklı bir statü veriliyorsa, yürütmeye de nisbeten korunaklı bir statünün verilmesi gerekir. Aksi takdirde yürütme kendini güven içinde hissetmez ve şamar oğlanına çevrilebilir. Bu, istenecek bir durum değil. Ayrıca, öyle vakalar olabilir ki, cumhurbaşkanının partisi bile onun hakkındaki bir soruşturmaya destek vermek zorunda kalabilir. Bu yüzden, Meclisin yürütmeyi denetleme imkanının tamamen ortadan kalktığı iddiası inandırıcı görünmüyor.

Sonuç olarak, önerilen sistemde parlamento cari durumda olduğundan daha az etkili ve yetkili hale getirilmiyor.

Yazının tam metni için tıklayın.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber