İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

'Türkiye'de algı ile gerçeklik arasında bu dönemde çok ciddi bir fark oluştu'

Başbakan Yardımcısı Şimşek : Türkiye'ye ilişkin algı ile gerçeklik arasında bu dönemde çok ciddi bir fark oluştu. Türkiye'nin algısı çok iyileşti fakat bizim arzuladığımız düzeyde değil. Türkiye'nin iliklerini kadar işlemiş bir terör örgütü ile mücadele ediyorsunuz, bu dışarıda çok farklı sunulabiliyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Mart 2017 19:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Türkiye'de algı ile gerçeklik arasında bu dönemde çok ciddi bir fark oluştu'

- Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'ye ilişkin dışarıda algı ile gerçeklik arasında bu dönemde çok ciddi bir fark oluştuğunu belirterek, "Türkiye'nin algısı çok iyileşti fakat bizim arzuladığımız düzeyde değil. Türkiye'nin iliklerine kadar işlemiş bir terör örgütü ile mücadele ediyorsunuz, bu dışarıda çok farklı sunulabiliyor." dedi.

Şimşek, Kral FM'de Gezegen Mehmet'in sunduğu programda gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Programa gelmeden önce türkü dinlediğine işaret eden Şimşek, Aşık Veysel'in Türkiye'nin en önemli değerlerinden bir tanesi olduğunu ve insanın gönül tellerine dokunan bir sesi olduğunu söyledi.

Şimşek, Türkiye'ye ilişkin algı ile gerçeklik arasında bu dönemde çok ciddi bir fark oluştuğunu belirterek, "Türkiye'nin algısı çok iyileşti fakat bizim arzuladığımız düzeyde değil. Türkiye'nin iliklerini kadar işlemiş bir terör örgütü ile mücadele ediyorsunuz, bu dışarıda çok farklı sunulabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Dış politikada problemlerin yaşandığının sorulması üzerine Şimşek, "Yakın coğrafyamızda çok büyük bir değişim başlamıştı sonra kaosa döndü. Yakın coğrafyamızda olduğu için Türkiye bu süreçten etkilendi. Bu süreçte önemli bir aktör olarak ortaya çıktı. Türkiye bugün askeri ile terör örgütleriyle doğrudan savaşan tek ülke. Bugün birçok küresel oyuncu yeniden etnik ve mezhep fay hatlarını kullanarak aynı oyunun farklı bir sahnesini bir şekilde oynamaya çalışıyorlar. Bu gelişmelerin bir kısmı Türkiye için yaşamsal tehdide dönüşmüş durumda. Türkiye'nin bu konularda bir söz söylemesi bir anlamda kabullenilmiyor." diye konuştu.

Şimşek, bölücü terör örgütünün Suriye'de bir yapılanma içerisinde olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin buna sessiz kalamayacağını ama Türkiye'nin mücadelesinin farklı şekillerde sunulduğunu ifade etti.

Dış politikada kırılma noktasının sorulması üzerine Şimşek, şunları kaydetti:

"Muhtemelen Türkiye'nin ekonomik açıdan güçlenip etki alanını çok genişletme çabasıyla başlayan bir süreç olarak değerlendirilebilir. Türkiye, yakın coğrafyasında olup bitenlere ilişkin güçlü bir ses çıkarmaya başladı. Arap baharı aslında bayağı ümit veren bir hareketti. Fakat Batı'da İslami hareketler korkusu tekrar yakın coğrafyaki diktatörleri tercih etmeye yöneltti. Türkiye bu konularda ilkeli duruş sergilemeye devam etti. Bu ülkelere ilişkin politikasında vicdan ve temel ilkeleri esas aldı."

Şimşek Türkiye'nin uzun süre sonra ekonomide küresel ve bölgesel olarak önemli bir aktör olarak ortaya çıktığını vurgulayarak, bunun getirdiği birtakım sonuçlar olduğunu aktardı.

Türkiye'nin Rusya ile İsrail ile ilişkilerini yeniden inşa ettiğinin altını çizen Şimşek, Türkiye'nin yakın coğrafyasında istikrar ve refah istediğini söyledi.

Şimşek, Avrupa'nın "hayır" kampanyası yürütenlere ve bölücü terör örgütünün her türlü kampanyasına kucak açtığına dikkati çekerek, "Gerek partimizin gerek hükümetimizin temsilcilerinin orada kampanya yürütmesini tepki gösteriyorlar." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Ortadoğu'nun birçok ülkesiyle güçlü diyalogları olduğuna işaret eden Şimşek, "Yakın coğrafyada menfaatlerimiz gereği farklı düşündüğümüz ülkeler olabilir. Bizim için iki temel tehdit var. Bir tanesi bölücü terör örgütü. Bu Türkiye için bir yaşamsal tehdittir. Türkiye bu konuda menfaatlerini korumak için mücadele etmek durumundadır. Diğeri Fettullahçı Terör Örgütü'dür. Bu örgütün lideri 3'üncü dünya ülkesinde olsa farklı olur ama bugün NATO'da müttefik olduğumuz ciddi stratejik bağlarımızın olduğu bir ülkede. Bunu tartışmayacaksak neyi tartışacağız. Türkiye terör örgütlerinin silahlandırılmasını, eğitilmesini tehdit olarak görüyor. Buna bir tepki gösteriyor. Bundan dolayı eğer Amerika ile ilişkiler bu anlamda gerilmişse Türkiye bu konuda kendi menfaatleri için haklı değil mi?" değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa'nın İslam karşıtlığı konusunda orta çağa döndüğünü belirten Şimşek, şunları söyledi:

"Avrupa'daki bu değişimden bağımsız Türkiye Avrupa ilişkilerini değerlendirmek çok sağlıklı olmaz ama bütün bunlara rağmen amacımız bizim menfaatlerimizin gerektirdiği ilişkileri yürütmek. Bütün bunlara rağmen Avrupa Komisyonu aralıkta Türkiye ile gümrük birliğinin genişletilmesi kararını oy birliği ile verdi. Seçim malzemesi yapılıyor Türkiye. Türkiye üzerinden bir anlamda siyaset yapıyorlar, bunlar inanıyorum ki kalıcı tahribat yaratmaz. Amerika ile yeni yönetimle yakın diyaloglar içerisindeyiz. Suriye'de birtakım yeni bölünmeler yaratmak bu bölgenin hayrına değil. Suriye'nin Irak'ın toprak bütünlüğü sağlansın ve bu ülkelerde daha çok demokrasi, birbirine saygılı bütün etnik bütün mezheplerin barış içerisinde huzur içerisinde yaşadığı bir ortam oluşturalım. Bizim arzumuz bu yönde. Türkiye bu konuda yapıcı bir rol oynuyor."

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, referandum konusunda, "Kardeşliğimiz, birliğimiz, huzurumuz için güçlü Türkiye için evet, bin kez evet." dedi.

Şimşek, Kral FM'de Gezegen Mehmet'in sunduğu programda gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'nin Batı ile ilişkilerine yönelik soru üzerine Şimşek, "Batı ile ilişkileri toparlarız, dünyanın çok değişik kesimleriyle ilişkileri geliştiririz." diye konuştu.

Değişen dünya dinamiklerini dikkate alacaklarını dile getiren Şimşek, "(Avrupa) Onların bize, bizlerin de onlara ihtiyacı var. Bu dönem geride kalacak tekrar pragmatik bir çerçevede, Türkiye'nin ve Avrupa'nın menfaatinde ilişkiler yürütülecek. Türkiye dünyadan kopmuyor, içine kapanmıyor. Dünya da Türkiye'den kopamaz. Bu ilişkiler güçlü şekilde tekrar kurgulanır, devam eder." değerlendirmesinde bulundu.

Referandumun neler getirdiğine ilişkin mantığın vatandaşların kafasında 3 aşağı 5 yukarı oturduğunu ifade eden Şimşek, bunun yanında bazı hususlarda çok yanlış bilgilendirmeler yapıldığını söyledi. Şimşek, sistem değişikliğinin kişiler üzerinden tartışılmasının da doğru olmadığını belirtti.

Şimşek, "Sistem değişikliğinin ardından mazeretler bitecek mi?" sorusuna karşılık Şimşek, "Aynen öyle" yanıtını verdi.

Seçim barajının makul bir seviyeye indirilmesinin faydalı olacağını vurgulayan Şimşek, "Dünya uygulamalarına bakmak lazım ama yüzde 10 hakikaten yüksek" dedi.

Şimşek, sistem değişikliğinin dünyadaki en iyi uygulamalara paralellik taşıdığını, mevcut Anayasa'da ilerde yaşanabilecek hükümet krizlerinin engellediğini, istikrarın sağladığını ve denge-fren unsurlarını içerdiğini kaydetti. Mehmet Şimşek, "16 Nisan'daki evet Türkiye'yi güçlendirir." diye konuştu.

Yaptırdıkları anketlerin sonuçlarına ilişkin de bilgi veren Şimşek, "Anketler şu anda eveti gösteriyor ama rehavete kapılmayacağız, sahadayız. Güçlü evet için çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

"Halk TV'den teklif gelse çıkar mısınız oraya?" sorusunu Şimşek, "Düşünürüm. Fikirlerimizi rahat, makul bir çerçevede paylaşma imkanı verilirse... Benim böyle bir tavrım da yok" şeklinde yanıtladı.

- Türkiye'yi neler bekliyor?

Şimşek, "evet" ve "hayır" sonucuna göre Türkiye'de neler olacağına ilişkin soruya karşılık şöyle konuştu:

"Evet çıkarsa Türkiye'nin yönetimde istikrarına ilişkin belirsizlik kalkar. Türkiye bundan sonra klasik hükümet krizleri yaşamaz, hükümet kurmak için aylarca müzakereler yürütülmez. Evet çıkarsa bürokrasi çok daha verimli çalışır. Halkın yüzde 50'sinden fazlasının desteğine sahip bir cumhurbaşkanı başkanlığındaki hükümet Türkiye'nin hakkını, hukukunu ve istikrarını daha güçlü şekilde sağlar. Terörle mücadeleden ekonomik başarıya, millete hizmetten bürokrasinin azaltılmasına, yönetimde istikrardan temsilde adaletin sağlanmasına kadar birçok alanda Türkiye'nin önünü açar.

Hayır çıkarsa 2 başlılığın ileride getirebileceği krizlere açık olunur. Yönetimdeki istikrarsızlık problemi devam edecek. Kısa ömürlü hükümetler, verimsiz ve hantal bürokrasi muhtemelen devam edecek."

- "Milletin kararı her şeyin üzerinde"

Şimşek, "Hayır çıkarsa AK Parti ve hükmet pes mi edecek, bir daha denemeyecek mi? sorusu üzerine, "Milletin kararı her şeyin üzerindedir. Türkiye için doğru olduğuna inandığımız şeyleri milletimize anlatıyoruz ve inanıyoruz ki evet çıkacak. Milletimiz farklı bir karar verirse saygı duyacağız. İleride milletimiz bu veya başka hususlarda fikir değiştirecek gibi olursa o gün farklı bir değerlendirme yapabilirim. Bugünden yorum yapmam doğru olmaz." dedi.

Bu anayasa değişikliğinin şahsileştirmeden içeriğine bakılarak değerlendirilmesini istediklerini ifade eden Şimşek, Başkanlık Sistemi uygulayıp da başarılı olan ülkelerden farklı bir şey getirmediklerini söyledi. Mehmet Şimşek, "Türkiye geriye gitmiyor, ileriye gitmede büyük bir potansiyel kazanıyor" görüşünü dile getirdi.

- "Gönül Dağı" türküsüne eşlik etti

Kürt vatandaşlara Kürtçe seslenen Şimşek, "Kardeşliğimiz, birliğimiz, huzurumuz için güçlü Türkiye için evet, bin kez evet" dedi.

Şimşek, programda "evet" ve "hayır" tutumunun gerekçeleri paylaşılan dinleyicilere de yanıtlar verdi.

Mehmet Şimşek, programın sonunda Neşet Ertaş'ın, "Gönül Dağı" türküsüne eşlik etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber