'IMF karşısında el avuç açan Türkiye olursa bizden iyisi yok'

- Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Her şeyi anlarım da seçilme yaşının 18 yaşına indirilmesini kabul etmemelerini anlamam. Her fırsatta gençliğin öneminden bahsedeceksin, geçmişimizdeki gençlerin başarılarından bahsedeceksin ama 'dur sen orda sakın seçilme' diyeceksin. Biz gençlerimize güveniyoruz." dedi.

Kurtulmuş, TPAO Adıyaman Yerleşkesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen "Gençlerle Buluşma" toplantısında, Türkiye gibi hedefleri olan ülkelerin günlerini geçirmek, zamanlarını heba etmek gibi lüksünün olmadığını dile getirdi.

Özellikle bu ülkenin gençlerinin geçmişlerini bilerek gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerlemesi gerektiğini aktaran Kurtulmuş, "Aslında cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bugünün gençleri ve onların çocukları için geliştirilmiş bir sistemdir." ifadesini kullandı.

Mevcut sistemin, çatışmacı ve vesayetçi olduğuna değinen Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bu topraklarda 18 yıl boyunca 'tanrı uludur' diye ezan dinletildi. Bu dönemleri geride bırakıyoruz. Bu memlekette açık oy verildi, gizli tasnif yapıldı. 67 yıldır bu sistemle yönetiliyoruz. Bu dönemin kısa bir muhasebesini yapalım. 67 yılda 5 darbe oldu, 1 başbakan idam edildi, 27 Şubat süreci yaşandı, Türkiye'de 68 siyasi parti kapatıldı. Çatışma içerisinde geçen, kurumların birbirleriyle kavgalı geçen nice yılları oldu. Nice kavga, tartışmalar oldu. Türkiye'de cumhurbaşkanlarının seçilmesine siyaset değil, siyaset dışındakiler karar verdi. Bakın Ahmet Necdet Sezer'i kim tanıyordu? Parlamento mu seçti? Dün gibi hatırlıyorsunuz. Ahmet Necdet Sezer'in şahsında bir şey değil, nasıl cumhurbaşkanları seçildiğini anlatıyorum. Kapalı kapılar ardında birileri 'adayınız budur' dedi."

- Artık söz ve karar milletin

Geçmişteki cumhurbaşkanı-başbakan tartışmaları yüzünden Türkiye'nin çok çektiğini dile getiren Kurtulmuş, 2014 yılında Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkenin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olduğunu dile getirerek, o tarihin vesayet sisteminin kaldırılması için ilk adım olarak nitelendirilebileceğini kaydetti.

Vesayetçi ve tartışmacı sistemin ortadan kaldırılacağını, artık söz ve kararın millete geçeceğini ifade eden Kurtulmuş, "Artık söz de karar da sadece milletin olacak. Çatışmacı sistemi geride bırakıyoruz. Yönetimde çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz. Şimdiye kadarki bu sistemde işin bir kısmı başbakanda bir kısmı cumhurbaşkanında. Bundan dolayı geçmişte çok kavga oldu." diye konuştu.

- Avrupa'ya tepki

Yönetimdeki çift başlılığın Türkiye'de ekonomik ve siyasal alanda önemli sorunlara neden olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Tek başına iktidarda ekonomi daha çok büyümüş. Koalisyon dönemlerinde ise tam tersi olmuş. Türkiye'de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ihtiyaç var. Onun için referandum süreci yürütüyoruz. Bugüne kadar çok seçim geçirdik. Ne hikmetse bu seçimlerin hepsini kendi aramızda yaptık. Öyle veya böyle seçimler güle oynaya keyifle yapıldı. İlk sefer Türkiye'de bu seçimlerin hariçten gazel okuyanları var. Bu seçimlerin davetsiz misafirleri var. Onlar da içimizden değil, dışımızdan. Önce Avusturya 1 ay önce 'Buraya Erdoğan ve arkadaşları gelmesin' dedi. Ardından Almanya'dan sesler geldi. Ardından Avrupa'da bakanlarımıza vatandaşlarıyla buluşma izni verilmedi. Son aşamasında da atlarıyla ve itleriyle halkımızın üzerine yürüyüp yaralanmalarına neden oldular. Orada da bitmedi, sonra gazetelerini devreye soktular. Herhalde Türkiye'de 'hayır' cephesinin zayıf kaldığını düşünüp 'hayır' cephesine biraz daha açıktan destek vermek için gazetelerinde manşet attılar."

Avrupa'nın güçlü bir Türkiye istemediğini anlatan Kurtulmuş, "Türkiye'nin güçlü olmasını istemiyorlar. IMF karşısında el avuç açan Türkiye olursa bizden iyisi yok, onları korumak için mültecilere burda bakarsak, bizden iyisi yok. Oradan gelecek emirlere baş üstüne dersek bizden iyisi yok ama ne zamanki borç alacak değil, verecek noktasına gelirsek 3 küsur milyon Suriyeli'ye kucak açtıysak ne zaman ki dünyanın 5'ten büyük olduğunu söyleyerek dünyanın kötü gidişine isyan ettiysek bizden kötüsü yok. Türkiye'nin bu dönemde sesi bu kadar gür çıkıyorsa 2023 hedeflerine ulaşırsa vay bizim halimize diyorlar. O yüzden bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkıyorlar. O yüzden bu manşetleri atıyorlar, o yüzden siyasetçilerimiz vatandaşlarımızla buluşmasını engelliyorlar. Bizim oralara gidip konuşmamıza da gerek yok. Biz oradaki vatandaşlarımızla gönülden gönüle konuşup, onların da 'evet' desteklerini alırız." şeklinde konuştu.

- "Gençlere güveniyoruz"

Yeni dönemde milletvekili seçilme yaşının 18'e düşürüleceğini anımsatan Kurtulmuş, "Her şeyi anlarım da seçilme yaşının 18 yaşına indirilmesini kabul etmemelerini anlamam. Her fırsatta gençliğin öneminden bahsedeceksin, geçmişimizdeki gençlerin başarılarından bahsedeceksin ama 'dur sen orda sakın seçilme' diyeceksin. Biz gençlerimize güveniyoruz. Biz gençlerin 16 Nisan'da büyük bir cevap vereceğine de inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın ise Türkiye'nin tarihi bir süreçten geçtiğini belirterek, bu süreçte de büyük sorumluluğun gençlerin omuzlarında olduğunu dile getirdi.

Gençliğe güvenmeyenlere en güzel cevabı yine gençlerin vereceğini anlatan Aydın, referandum sürecinde tartışılan en önemli konulardan birinin de seçilme yaşının düşürülmesi olduğuna dikkati çekerek, AK Parti'nin gençlere güvendiğini sözlerine ekledi.

- Gençlere mektup

Bu arada Numan Kurtulmuş, etkinliğin ardından Başbakan Binali Yıldırım tarafından 18-30 yaş arasındaki seçmenler için kaleme alınan mektubu, AK Parti Adıyaman İl Gençlik Kolları Başkanlığınca belirlenen adresteki gençlere elden tek tek ulaştırdı.

TPAO yakınlarındaki bir apartmanda yaşayan Süleyman Varçin'in evine konuk olan Kurtulmuş, Başbakan Yıldırım'ın mektubunu buradaki gençlerden Çiğdem Varçin, Hasret Öztürk ve Leyla Çelik'e takdim etti. Evdeki çocuklarla da yakından ilgilenen Kurtulmuş, aile fertleriyle sohbet etti.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'a, TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, AK Parti Adıyaman İl Başkanı Seyfettin Bilen de eşlik etti.