Not şirketlerinden Türkiye ekonomisine üst üste uyarı

Türkiye'nin görünümünü 'negatif'e indiren Moody's, aralarında bankaların da bulunduğu pek çok Türk şirketinin görünümünü düşürdü. Reformlara odaklanılması gerektiğini belirten derecelendirme kurumları, uyarı sinyalleri vermeye devam ediyor

Haber Giriş : 24 Mart 2017 08:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Not şirketlerinden Türkiye ekonomisine üst üste uyarı

GÜVEN ADALI

Türkiye ekonomisindeki risklere işaret eden uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından üst üste uyarı sinyalleri ve açıklamaları gelmeye devam ediyor. Türkiye'yi 2017'deki not takvimine almayan Moody's, 21 Mart'ta Türkiye'nin görünümünü düşürmesinin ardından buna bağlı olarak Koç Holding, OYAK, Coca Cola İçecek ve Turkcell'in kredi görünümünü negatife düşürdü.

Moody's ayrıca Anadolu Efes'in kredi notu görünümünü negatif, Şişe Cam ve Tüpraş'ın görünümünü ise durağan olarak teyit etti. Kurum, geçtiğimiz günlerde de 14 Türk bankasının uzun vadeli borç ve mevduat notlarını değiştirmezken, bu bankaların not görünümlerini 'durağan'dan 'negatif'e çekti. Türkiye'de gündem 16 Nisan'daki referanduma odaklansa da uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ağız birliği etmişçesine Türkiye ekonomisindeki risklere işaret ediyor, bu sorunların çözümüne dair yapısal reformların bir an önce yahata geçmesini bekliyor.

Fakat ekonomi yönetimi referandum sonrasında reform takvimine odaklanılacağını açıklasa da, Türkiye bu tarihten sonra 'not trenini' kaçırma tehlikesi ile karşı karşıya. S&P, Fitch ve Moody's'ten 'yatırım yapılamaz' notu bulunan Türkiye'nin, gelecek nota dair umutları da pek iç açıcı değil. 27 Ocak'ta S&P ve 18 Mart'ta Moody's'teki not görünümünü 'durağan'dan 'negatif'e düşüren Türkiye, Fitch'te 'durağan' görünüme sahip.

Gelecek not kararlarına dair umutlu olabilmek için ise bu görünümün 'pozitif' olması gerekiyor. Türkiye'nin bir sonraki not değerlendirme takvimine baktığımızda ise referandumdan 19 gün sonra yani 5 Mayıs'ta S&P, 21 Temmuz'da ise Fitch'in açıklama yapacağını görüyoruz. Bu kadar kısa bir tarih aralığında bu kurumların Türkiye ekonomisine dair bakış açılarını değiştirecek yapısal reformların hayata geçirilmesi için ise çok ciddi bir çabaya gerek duyulacak. Son değerlendirmesini 3 Kasım'da yapacak olan S&P'nin yanı sıra, Türkiye'yi takvimine almayan Moody's'ten de her an bir açıklama duyabiliriz.

FITCH'DEN BÜYÜME VURGUSU

27 Ocak'ta notumuzu yatırım yapılabilir seviyesinin altına çeken Fitch, not indiriminde etkili olan yüksek dereceli unsurların başına siyasi ve güvenlik gelişmelerinin, ekonomik performans ve kurumsal bağımsızlığı zayıflatmasını koyarken, anayasa referandumu sonrasında zaten aşınmış olan kontrol ve denge mekanizmasını kalıcı hale getireceği endişesini dile getirdi. Fitch, büyümenin ise son yıllardaki performansının oldukça altında bir hızlı toparlanmasını beklediğini de vurguladı.

JCR GİDİŞATTAKİ ENDİŞELERE DİKKAT ÇEKTİ

Japon, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu JCR'nin Eurasia Başkanı Orhan Ökmen, Türkiye ekonomisinin bozulma süreci içinde olduğunu belirtti. Ökmen'in uyarıları ise şunlar:

Öngörülebilirlik artırılmadan, hükümetin ekonomik yavaşlamaya karşı aldığı önlem paketlerinin, uzun vadeli yapısal sonuçlar üretmesi mümkün değildir.

Hukuksal alanlarda OHAL süreci boyunca görülen uygulamaların, ülke yönetim gücünde ve yatırımcı güveninde sebep olduğu erozyon, içeride ve uluslararası arena nezdinde Türkiye'nin yatırım atmosferini oldukça hırpalamıştır.

Küresel faiz oranlarının yukarı yönlü gidişatının geçici bir trend olmaması nedeniyle Merkez Bankası'nın sıkılaştırıcı para politikalarında geçici uygulamalara yönelmemesi gerekir.

Faiz ve kurda görülen yüksek dalgalanmanın esas nedeni, bağımsız bir para politikasının oluşturulmasına olanak sağlayan bir ortamın yok edilmesidir.

Kurumsal yönetimi ve araç bağımsızlığı OHAL koşullarına göre uyarlanıp şekillendirilen bu sıra dışı para politikası, Türkiye ekonomisinde faiz ve kurun birlikte enflasyonu beslediği garip bir duruma sebep olmaktadır. Zira, doğrudan faiz artırma özgürlüğü kalmamış bir merkez bankası fiyat istikrarına odaklanamaz.

Hem arz hem talep yönünden ekonomi dengelerindeki bozulmalar kritik eşik seviyelerine yaklaşmış durumdadır.

Enerji ve emtia fiyatlarındaki artış Türkiye ekonomisine ve özellikle cari açığın seviyesine olumlu ve olumsuz yönde çift taraflı etki yapacaktır.

Büyük kamu projeleri için dövize endeksli olarak verilen gelir garantileri bütçe dengelerini bozabilecek önemli risk unsurudur.

REFERANDUM SONRASI GERGİNLİK AZALMAZ

Türkiye'yi değerlendiren Moody's'in açıklamasında şunlar denildi:

1- Darbe girişiminin ardından oluşan gergin siyasi ortam tahminlerden uzun sürdü. 16 Nisan'daki referandum sonrası hafiflemesi öngörülmüyor.

2- TL'deki keskin değer kaybı ile yüksek enflasyona yol açan ve güçlenen dış baskılar büyümenin kısa vadede geçen yılki beklentilere kıyasla baskı altında kalmasına yol açacak. Hükümetin kısa vadeli canlanma yaratmaya odaklı önlemleri, temel yapısal sorunlara karşılık vermede başarısız.

3- Türkiye'nin kredi notuna temel desteği oluşturan güçlü kamu maliyesi yavaşlayan büyümeden olumsuz etkileniyor. Kamu harcamalarındaki artışın Türkiye'nin borç göstergelerinde olumsuz etkileri olacağını tahmin ediyoruz.

4- Türkiye'nin kredi notunun uzun zamandır değişmeyen zayıf noktası dış kırılganlıklar ise son aylarda arttı. Lira keskin bir şekilde zayıfladı. Sermaye girişleri ise cari açığı finanse etmekte yetersiz kalıyor.

1 YILLIK NOT HİKAYESİ

27 Şubat 2016: Fitch, Türkiye'nin BBB- kredi notu ve durağan görünümünü teyit etti.

9 Nisan: Moody's, Türkiye'nin 'yatırım yapılabilir' kredi notunu ve 'negatif' not görünümünü değiştirmedi.

6 Mayıs: S&P, Türkiye'nin 'BB+' olan kredi notunu teyit etti, not görünümünü ise 'durağan'a yükseltti.

20 Temmuz: S&P, Türkiye'nin kredi notunu BB+'dan BB'ye, görünümünü ise 'durağan'dan 'negatif'e indirdi.

25 Temmuz: Moody's 90 gün izleme kararı aldı.

19 Ağustos: Fitch, Türkiye'nin kredi notunu 'BBB-' ile 'yatırım yapılabilir' olarak teyit etti. 'Durağan' olan not görünümünü ise negatife çevirdi.

24 Eylül: Moody's Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına indirdi, görünümünün ise durağan olduğunu kaydetti.

27 Ocak 2017: 20 Aralık 2016'da bu yılki takvimini açıklayan Fitch, Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir seviyesinin altına indirdi. S&P ise görünümü sürpriz şekilde 'durağan'dan 'negatif'e çevirdi.

18 Mart: Moody's Türkiye'nin görünümünü durağandan negatife indirdi. Yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin "Ba1" seviyesindeki kredi notunun korunduğu bildirildi.

21 Mart: Moody's, 14 Türk bankasının uzun vadeli borç ve mevduat notlarını değiştirmezken, bu bankaların not görünümlerini 'durağan'dan 'negatif'e çekti.

Döviz rezervlerinin koruyucu gücündeki zayıflamanın sürmesi ve işsizliğin tüm ekonomik ve sosyal dengeleri tehdit edecek seviyelere gelmiş olması Türkiye ekonomisinin güncel ve önemli problemleridir

Kaynak: Karar Gazetesi

Elvan: Moody's'in kararı tamamen siyasidir 'Kredi derecelendirme kuruluşlarının öngörüleri tutmayacak'

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber