'Fiş-fatura kontrolü yapılarak devletin vergi alacağı sağlanmaya çalışılıyor'

Maliye Bakanı : Maliye'de yıllardır yapılan yanlışlar var. Fiş-fatura kontrolü yapılarak devletin vergi alacağı sağlanmaya çalışılıyor. Bu anlayış yanlış

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Nisan 2017 18:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Fiş-fatura kontrolü yapılarak devletin vergi alacağı sağlanmaya çalışılıyor'

- Maliye Bakanı Naci Ağbal, Maliye'de yıllardır yapılan yanlışlar olduğunu, 1980'li yılların fiş-fatura anlayışına dayalı bir anlayışla vergi işini götüremeyeceklerini belirterek, "Yeni dönemde onun için diyoruz ki olabildiğince iş yüklerini ortadan kaldıracağız ve mükellefe olabildiğince güveneceğiz." dedi.

Ağbal, Başakşehir'de serbest muhasebeci ve mali müşavirler ile düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, meslek mensuplarından devlet ile vatandaş arasında doğru bir zeminde köprü olmalarını, vatandaşa doğru danışmanlık hizmeti vermelerini, devletle olan ilişkilerinde vatandaşı doğruya yönlendirmelerini beklediğini söyledi.

"Herkesi vergi kaçakçısı addeden bir anlayışla Maliye Bakanlığı işlerini götüremez." diyen Ağbal, herkesi yanlış yapıyor diye addettiklerini, çok sıkı kurallar ve aşırı birtakım yükümlülükler getirdiklerini aktardı.

Ağbal, "Ama günün sonunda bakıyoruz ki aslında vergisi kaçıran yine yolunu bulmuş. Ama bu arada iyi niyetli mükellefe de bir sürü iş yükü çıkmış." diye konuştu.

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun bu konudaki en bariz kanun olduğunu dile getiren Ağbal, o kadar vilayet gezdiğini, bu kanundan memnun olan kimseyi görmediğini bildirdi.

Ağbal, KDV ile ilgili müthiş bir iş yükü olduğunu kaydederek, "Belki de milyar mertebesinde faturalar kesiliyor, milyar mertebesinde işler yapılıyor. Ama günün sonunda bakıyorsunuz bin tane firma bütün KDV'nin yüzde 50'sini veriyor. Demek ki buralarda birtakım yanlışlıklar, eksiklikler var." ifadelerini kullandı.

Maliye'de yıllardır yapılan yanlışlar olduğunu dile getiren Ağbal, fiş-fatura kontrolü yapılarak devletin vergi alacağını sağlamaya çalışıldığını, bu anlayışın yanlış olduğunu bildirdi.

Ağbal, "Bu doğru bir şey olsaydı kayıt dışı ekonomi bu kadar fazla olmazdı. Bu, eski 1980'li yılların fiş-fatura anlayışına dayalı bir anlayışla biz vergi işini götüremeyiz. Yeni dönemde onun için diyoruz ki olabildiğince iş yüklerini ortadan kaldıracağız ve mükellefe olabildiğince güveneceğiz. Siz meslek mensuplarına güveneceğiz. Olabildiğince elektronik devlet uygulamalarını kullanacağız. Devletin başkan bir biriminden alabildiğimiz hiçbir veriyi sizden almayacağız. Nihai hedefim Ba, Bs formlarını kaldırmaktır. Sizin uğraşmayacağınız bir sisteme geçmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- "Önemli projelerimden bir tanesi beyannamesiz vergi sistemi"

Bakan Ağbal, önemli projelerinden bir tanesinin beyannamesiz vergi sistemi olduğunu belirterek, elektronik devlet uygulamaların buna imkan verdiğini bildirdi.

Beyanname ve belge düzeninde, defter sisteminde radikal değişiklikler yapacaklarını dile getiren Ağbal, o zaman meslekte çok daha nitelikli işler yapılacağını aktardı.

Ağbal, uzun vadeli hedeflerinden birisinin KDV Kanunu'nda yapıcı bir değişim yapmak olduğunu kaydederek, bu kanunda ciddi sıkıntılar bulunduğunu söyledi.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Her yıl yeniden yapılandırma kanunu çıkarmak çok doğru bir şey değil. Onun için biz dedik ki '2 yılda bir yeniden yapılandırma kanunu yapacağımıza, 6183 sayılı kanunda vergi borcunu süresi içinde ödeyemeyen vatandaşlara dönük taksitlendirme düzenlemesi var, orayı iyileştirelim. Bu konuda bir yasal çalışmamız var. İnşallah yakında onu da Meclis'e getireceğiz." dedi.

Ağbal, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi (İOSB) Başkanlık Binası'nda sanayici ve iş adamlarıyla bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, İOSB'nin Türkiye ekonomisinde önemli yere sahip olduğunu söyledi.

İOSB'de 30 bin işyerinin bulunduğunu ve 300 bin istihdamın sağlandığını dile getiren Ağbal, hükümet olarak sanayicilerin talepleri doğrultusunda her zaman onları desteklediklerini söyledi.

Ağbal, bundan sonra da her zaman onların yanında olacaklarını kaydederek, "Siz burada insanlarımıza iş veriyorsunuz, aş veriyorsunuz. Ekonominin canı, kanısınız. Hep beraber ülkenin önünü açacağız. Ekonomide istikrarın ne kadar önemli olduğunu sizler bilirsiniz. Sizler yatırımı olan, risk alan, borçlanan işletmelersiniz." diye konuştu.

Türkiye'nin olağanüstü bir dönemden geçtiğini ve geçmeye devam ettiğini dile getiren Ağbal, 2013'ten itibaren ekonomiye sürekli bir saldırı olduğunu, en son 15 Temmuz darbe girişimiyle doruğa varan bu girişimin amaçlarından bir tanesinin "ülke ekonomisini yavaşlatmak" olduğunu bildirdi.

Ağbal, hep birlikte milletçe bu girişimlerin karşısından durduklarını ve tekrar ekonominin yukarı yönlü gitmeye başladığını ve piyasanın canlanmaya başladığını belirterek, özellikle 16 Temmuz 2016'dan bu yana ekonominin canlanması için arka arkaya karar aldıklarını ve düzenleme yaptıklarını anımsattı.

İşletmelerin krediye erişimini kolaylaştırma konusunda önemli düzenlemeler yaptıklarını, birçok vergide indirime gittiklerini ifade eden Ağbal, mobilya, beyaz eşya ve konut sektöründeki KDV indirimlerinden bahsetti.

- "Ekonomimiz, sizlerin sayesinde beklenilenin üzerinde büyüdü"

Ağbal, "Bütün bu düzenlemeler yapılırken işletmelerimiz de ekonominin bir an önce toparlanması için üzerlerine düşen görevi yaptı. Türkiye ekonomisi yüzde 3,5 büyüdü son çeyrekte. Bu sizlerin ve gayretleriniz sayesinde oldu." ifadelerini kullandı.

Herkesin ekonominin 2016'da yavaşlayacağını beklediğini, analizlerin bu konuda yapıldığını dile getiren Ağbal, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının raporlarında Türkiye'nin ekonomisine dair olumsuz görüşlerin yer aldığını hatırlattı.

Ağbal, Türk ekonomisinin gücünü sanayicilerin ve iş adamlarının gösterdiğini kaydederek, bu sayede uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının raporlarının altüst olduğunu bildirdi.

- "Gelecek yıllarda daha yüksek büyüyeceğiz"

Ağbal, Türk ekonomisinin geçen yıl genelinde yüzde 2,9 büyüdüğünü hatırlatarak, "2017'nin ilk çeyreğinde de güzel rakamlar bekliyoruz. Türkiye ekonomisinin büyüme serüveni devam edecek. 2017 yılında inşallah hedefimiz yüzde 4,4 büyümek. Önümüzdeki yıllarda bu oranı daha yukarılara çekeceğiz." dedi.

Ekonomi ne kadar büyürse, milli gelir ne kadar artarsa iş ve aşın da o kadar artacağını dile getiren Ağbal, 16 Nisan'da yapılacak referanduma değindi.

Ağbal, yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi ile istikrarın sağlanacağını, ekonomide ve kurlardaki dalgalanmanın sona ereceğini belirterek, Anayasa değişikliğinin siyasi anlamlarından daha fazla ekonomik anlam içerdiğini vurguladı.

Türkiye ekonomisinin son 14 yılda ortalama yüzde 5,7 büyüdüğünü ifade eden Ağbal, yeni sistemle bundan sonraki 14 yılda da yeni başarı hikayeleri yazmak istediklerinin altını çizdi.

- "Referandumdan sonra yatırımda hareketlenme bekliyoruz"

Ağbal, 2009 yılından beri dünyada ekonomik krizin sürdüğünü belirterek, buna rağmen Türkiye'nin önemli büyüme rakamları yakaladığını bildirdi.

Türkiye'nin 2010 ile 2013 yılları arasında ortalama yüzde 8'in üzerinde büyüdüğünü vurgulayan Ağbal, "Gelin hep beraber bu ülkenin istikrarına ve geleceğine oy verin. Yapacağımız bu değişiklikten sonra 2010-2013 arasında yakaladığımız ortalama yüzde 8 büyüme oranının daha da üzerine çıkarız." diye konuştu.

Ağbal, Türkiye'nin genç ve girişimci şirketlerine ve insanlarına güvendiklerini belirterek, yapılacak değişiklik sayesinde yönetime istikrar geleceğini, TBMM'nin bugünden daha fazla güçlü olacağını, ülkenin çok daha emin adımlarla yoluna devam edeceğini söyledi.

Referandumdan sonraki aylarda yatırım tarafında güçlü bir hareketlenme beklediklerinin altını çizen Ağbal, siyasi istikrar kalıcı bir şekilde tesis edileceği için daha fazla yatırım geleceğini, tüketici güveninin artmaya başladığını, piyasada ciddi anlamda toparlanma ve nefes alma olacağını aktardı.

- "Reel sektörün bankalarla yaşadığı sıkıntıları biliyoruz"

Konuşmasının ardından sanayici ve iş adamlarının sorularını yanıtlayan Ağbal, yerli üretimi yeterli olan alanlarda özellikle Çin veya diğer Uzak Doğu ülkelerinden yapılan ithalatlara birtakım önleyici tedbirler aldıklarını belirterek, yerli üreticileri korumaya kararlı olduklarını vurguladı.

Ağbal, "Tabi ki ticaret olacak. Biz de başkalarına mal satıyoruz. Herkes birbirine mal satsın. Orada bir sorun yok. Ama kötü, kalitesiz ve haksız rekabet oluşturacak şekilde ülkemize yapılan ithalatın da önüne geçeceğiz. O konuda emin olun." dedi.

Reel sektörün bankalarla yaşadığı sıkıntıları bildiklerini dile getiren Ağbal, bunların üstesinde gelmek için de hükümet olarak gerekli çabaları gösterdiklerini ifade etti.

En son 250 milyar liralık bir Kredi Garanti Fonu limiti oluşturduklarını ve bu mekanizmanın son birkaç haftadır çok hızlı işlediğini belirterek, işletmelerin bu yolla ciddi finansman imkanına eriştiklerine dikkati çekti.

Bakan Ağbal, "Sırf bu nedenle bütçeden yaklaşık 18 milyar lira işletmelerimizin vereceği kredinin masrafını devlet olarak biz üstlendik. Bankacılarla ilgili yaşadığınız sorunlarla da sizden gelen şikayetlere bağlı olarak gerekli tedbirleri alıyoruz. Nerede eksiklik, yanlışlık varsa üzerine gideceğiz." diye konuştu.

Ağbal, "Bizde konuşup konuşup gitmek yok. Bir şeye 'evet' dediysek arkasından yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye'yi daha yukarı taşıyacak yeni bir sisteme geçelim"

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının OSB'lerle ilgili bir kanun çalışması yaptığını anlatan Ağbal, burada OSB'leri güçlendiren, onların maliyetlerini düşüren, yatırım ve üretim ortamını kolaylaştıran düzenlemeler olduğunu söyledi.

OSB ve üniversite iş birliğinde teşvik edici düzenlemeler getirilebileceğini, burada ortak projelerde kamu destekleri ve vergi indirimleri dahil neler yapılabileceğine bakacaklarını aktaran Ağbal, "Biz aslında OSB'lerin içinde mesleki ve teknik eğitim liselerinin kurulmasını teşvik edecek düzenlemeler yaptık. OSB'ler ile üniversiteler arasında da benzer bir mekanizma kurmak lazım. Mesela OSB'ler içinde üniversiteler iki yıllık meslek yüksekokulu kursa, biz onların maliyetine devlet olarak katkı versek, üniversite de buna karşılık o OSB'ye bilgi transferi sağlayacak işler yapsa güzel işler çıkar." görüşlerini kaydetti.

Ağbal, AK Parti hükümetleri döneminde yapılan vergi borcu yapılandırmalarına değinerek, şöyle konuştu:

"Her defasında geçmiş dönemde ödenmeyen borçları yapılandırmaya sokuyoruz. Bununla ilgili bize 'Bu kadar yeniden yapılandırma kanunları yapıyorsunuz. Bu defa kimse borcunu ödemiyor. Eskiden 4-5 yılda yapılan yeniden yapılandırmaları neredeyse bir yıla kadar düşürdünüz.' diye eleştiriler geliyor. O açıdan burada her yıl yeniden yapılandırma kanunu çıkarmak çok doğru bir şey değil. Bu, sistemin sağlıklı olmadığını gösteriyor. Onun için biz dedik ki '2 yılda bir yeniden yapılandırma kanunu yapacağımıza, 6183 sayılı kanunda vergi borcunu süresi içinde ödeyemeyen vatandaşlara dönük taksitlendirme düzenlemesi var, orayı iyileştirelim.

Gerçekten zor duruma düşen vatandaşlarımız o imkanlardan yararlansın ama daha ucuz maliyetlerle... Taksitlendirmeden vatandaş niye yararlanmak istemiyor. Taksitlendirme faizi çok yüksek. Halbuki yeniden yapılandırma kanunlarında enflasyon kadar bir faiz alıyoruz. Onun için gerçekten zor durumda olan vatandaşlarımız bu imkanlardan kalıcı bir şekilde yararlansınlar, her defasında 2 yılda bir yeniden yapılandırma kanunu yapmayalım istiyoruz. Bu konuda bir yasal çalışmamız var. İnşallah yakında onu da Meclis'e getireceğiz."

Ağbal, diğer taraftan vergi borcunu süresi içinde ödeyen mükelleflere de 5 puan indirim getirdiklerini, yükümlülüklerini yerine getirenlere bir şekilde teşekkür etmek gerektiğini söyledi.

Bakan Ağbal, bir soru üzerine, "Sayın Cumhurbaşkanımız diyor ki bu anayasa oylaması ve bu sistem değişikliği bu ülkenin beka sorunudur, istiklali ve istikbalidir. Dolayısıyla AK Parti içerisinde bu memleketi bugüne kadar ileri taşıyan bir kadro vardır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu kadroların lideridir. Bu ülkenin vizyonunu çok üst noktalara taşımıştır. Yaptığımız değişiklik bir sistem değişikliğidir. Sayın Cumhurbaşkanımız diyor ki gelin demokrasiyi güçlendirelim ve kurumsallaştıralım. Kişilerden bağımsız bir şekilde Türkiye'yi daha yukarı taşıyacak yeni bir sisteme geçelim." değerlendirmesinde bulundu.

- "İOSB, istihdam sözünü yerine getirecek"

İstanbul Valisi Vasip Şahin ise İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nin İstanbul'un gururu olduğunu belirterek, burasının şehri taşıdığı söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı istihdam hareketine İOSB'nin de destek verdiğini dile getiren Şahin, "Sene sonu itibarıyla İstanbul 500 bin istihdam sözü verdi. Bunun büyük bir kısmını İOSB üzerine aldı. Ve bu sözü yerine getirecek." dedi.

Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Gülbahar, yönetim kurulu üyeleri ve sanayiciler katıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber