Sosyoloji Bölümü mesleki algı araştırması yapıldı

Sosyologlar: Mesleğimi işsiz olmama rağmen seviyorum. Hayattaki her şeye bakış açımı değiştirdi. Umarım Türkiye'de gerekli ilgiyi görür

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 09 Nisan 2017 20:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Sosyoloji Bölümü mesleki algı araştırması yapıldı

Yeniden Sosyoloji Derneği (YESO-DER) tarafından 3638 sosyoloji bölümü mezunu ve öğrencisine yönelik mesleki algı araştırması yapıldı. Sosyoloji eğitimi ile ilgili mevcut duruma bakış ile sorunları, ihtiyaçları ve olanakları betimsel yönden ortaya koyan araştırmaya katılanların %79'u kadın %21'i erkeklerden oluşmaktadır.

YESO-DER Akademi üyesi Nergis AKÇAP ve Dernek Başkanı Korkmaz SURAL'ın analizini yaptığı araştırmanın diğer bulguları şöyle: Yaş grupları itibariyle araştırmaya katılanların %32'si 18-23 yaş grubu, %43'ü 24-29 yaş grubu, %14,5'i 30-35 yaş grubu, %8'i 36-41 yaş grubu ve 41 yaş ve üzerindekiler ise araştırmaya katılanların %3'ünü oluşturuyor. Öğrenim düzeyi olarak araştırmaya katılanların %37'sini lisans öğrencileri, %54'ünü lisans mezunları, %8,5'ini yüksek lisans öğrenci ve mezunlarını, %0,6'sını doktora ve üzerindeki bir eğitim düzeyine sahip kişilerden oluşuyor. Araştırmaya katılanların %70'i kentlerde ikamet edenlerden, %25'i ilçelerde ve geri kalanı ise köylerde ikamet edenlerden oluşuyor.

Özel Sektörde Sosyolog Unvanıyla Çalışan Yok Denecek Kadar Az

Araştırmaya katılanların %88,3'ü 2011 yılı ve sonrasında mezun olanlardan oluşuyor. Bu tarihte mezuniyet oranına bakılarak yorum yapıldığında 2006-2007 yılları ve sonrasında sosyoloji bölümüne ilginin artmasıyla birlikte mevcut üniversitelerde artan öğrenci kontenjanları, kurulan yeni üniversitelerde açılan sosyoloji bölümleri ve açık öğretimde sosyoloji bölümünün yer alması durumu açıklayan diğer hususlardır. Araştırmadan elde edilen bir diğer veri ise sosyoloji bölümünden mezun olup unvanları dışında herhangi bir işte çalışanların çoğunlukla özel sektörde çalıştıkları (%13). Araştırmaya katılanlardan kamuda sosyolog unvanıyla çalışanların oranı %5,2. Sosyoloji mezunu olup kamuda başka işlerde çalışanların (sosyologluk dışında) oranı ise %7,4. Sosyoloji öğrencisi veya mezunu olup çalışmayanların sayısı ise %74,2. Özel sektörde unvanlı sosyolog istihdamın yok denecek kadar az olması, kamuda sosyolog unvanı ile çalışmayanların sosyolog olarak çalışanlardan fazla olması ve büyük kesimin işsiz olması sosyologların istihdam ihtiyacına ve mesleki faaliyet alanlarının yeniden yapılandırılması gerektiğine işaret etmektedir. Kamuda başka unvanlarla çalışan sosyoloji mezunlarının durumu ise, sosyolojinin ikinci üniversite kapsamında bitirilmiş olması, sosyolog atamalarının az olduğu dönemlerde genel memurluğun tercih edilmesi ya da lisans tamamlama ile sosyoloji bölümünden mezun olma ile açıklanabilir.

Sosyoloji Okuyanlar İşsizlik Kaygısı Dışında Bölümünden Memnun

Sosyolojinin nasıl bir vizyon üstlenmesi gerektiği konusunda araştırmaya katılanların %53'ü sosyolojiyi bir meslek olarak gördüklerini, %45'i ise sosyolojiyi ideal bir uğraşı olarak gördüklerini belirtmişlerdir. %2'lik kısım ise sosyolojiyi ekonomik bir geçim vasıtası olarak gördüğünü belirtmiştir. Araştırmaya katılanların %52,6'lık kısmı sosyolojiyi tercih etme nedeni olarak sosyolojinin kendisinde ilgi ve merak uyandırdığını belirtmiştir. %38'i ise sosyolojinin tercih etmek istediği başka bir bölümle alansal benzerlik gösterdiğini bu yüzden tercih ettiğini belirtmiştir. Puanı düşük olduğu için tercih ettiğini belirtenlerin oranı %5,5 ve tercihini başkasının yaptığını belirtenlerin oranı ise %4. Araştırmanın en dikkat çekici sonuçlarından birisi ise sosyoloji mezunlarının sosyoloji okumadan önce ve okuduktan sonra sosyolojiye yönelik algılarıdır. "Okumadan önce hevesli olduğunu fakat okurken ilgisinin azaldığını belirtenlerin oranı %4. Okumadan önce hevesli olduğunu fakat iş bulma kaygısının kendisini soğuttuğunu belirtenlerin oranı %30. Okulu bitirinceye kadar memnun olduğunu ancak mezun olduktan sonra pişmanlık yaşadığını belirtenlerin oranı %21. Her ne olursa olsun bu bölümü sevdiğini ve genel anlamda bu bölüme yönelik olarak amacına ulaştığını belirtenlerin oranı ise %45. Raporda daha önce ortaya çıkan verilerin bu verilerle ilişkisinden çıkan sonuca göre katılımcıların yaklaşık % 47'sinin sosyoloji tercihinde bulunurken başka alanlara yakınlığı, yerleşme puanının düşük olması, başkalarının tercihlerini yapmalarına rağmen eğitim süreçlerinde ve sonrasında tercih ettikleri bölümden işsizlik kaygısı dışında memnun oldukları görülmektedir.

Sosyologlar Kamuda İstihdam Hedefliyor

Araştırmaya katılanlara sorulan bölümünüzü başkasına tavsiye eder misiniz? Sorusuna "kesinlikle tavsiye ederim" şeklinde cevap verenlerin sayısı %43. "Tereddüt içerisindeyim" şeklinde cevap verenlerin oranı %44,5. "Bölümü tavsiye etmem" şeklinde görüş belirtenlerin oranı ise %12,5. Araştırmaya katılanların %57'si formasyon almıştır ya da almaktadır. Araştırmaya katılanların %70'i sosyoloji bölümünden mezun olanların kamuda sosyolog olarak çalışması gerektiğini belirtmiştir. %12'si sosyoloji mezunlarının akademisyen olması gerektiğini belirtmiştir. "Sosyoloji mezunu özel sektöre yönelmeli" diyenlerin oranı %8. "Okullarda felsefe grubu öğretmenliği ve rehberliğe yönelmeli" diyenlerin oranı %10'dur. Sosyoloji mezunlarının aldıkları formasyon itibariyle farklı dönemlerde devlet kadrolarına rehber öğretmen olarak atanmaları ve MEB tarafından açılan rehberlik kursları aracılığıyla özel sektörde rehber öğretmen olarak görev almalarına yönelik talebin daha çok ekonomik geçim vasıtası olarak görüldüğü sosyoloji bölümü mezunlarının %70'lik gibi büyük bir oranla kamu da kendi unvanları ile istihdam edilmek istemeleri ile yorumlanabilir.

Sosyoloji Eğitimi Uygulamalı Olmalıdır

Katılımcıların %74.2'sinin çalışmadığı ve %38'inin sosyoloji tercihini başka alanlarla benzerliği nedeniyle yaptığı göz önünde bulundurulduğunda felsefe grubu öğretmenliği ve rehberlik alanında istihdam edilme talebinin oranının %10 olmasıyla örtüşmektedir. Araştırmaya katılanların %87'si sosyoloji öğrenimindeki derslerin hem uygulamalı hem de teorik olması gerektiğini belirtmiştir. Sadece uygulamaya dönük dersler olması gerektiğini belirtenlerin oranı %12. Teorik dersler olmalı diyenlerin oranı %1,5. "Sosyoloji eğitimi alırken derslere yönelik en büyük problem nedir?" sorusuna araştırmacıların %69'u derslerin teorik olması ve anlaşılmamasını en büyük problem olarak belirtmiştir. Katılımcıların %29'u ise derslerin yorum gücü yerine pratik bilgi gerektirmesini en büyük problem olarak belirtmiştir. %2'lik kısmı ise derslerin uygulama ağırlıklı olmasını en büyük problem olarak belirtmiştir. Ankete katılanların büyük oranda birleştiği ortak nokta sosyoloji eğitiminin teorik olması kadar uygulamalı olmasının da gerekliliği olmuştur.

Toplumun Sosyologlara İhtiyacı Var

Anketin sonunda açık uçlu olarak yer alan görüş ve öneriler kısmına yazılanlar öne çıkan cevapları özetler nitelikte olmuştur. Sosyoloji mezunlarının önemli bir kısmı tüm olumsuz koşullara rağmen okudukları bölüme kendilerini ait hissetmekte fakat iş kaygısı, meslek olarak gerektiği değeri görmedikleri düşüncesi, sınırlı istihdam olanakları nedeniyle başka meslekler icra etme durumu mesleki motivasyonlarını düşürmektedir. Bu durumun önüne geçebilmek için akademisyen, öğrenci, atanmış ya da atanamamış ve farklı mesleğe sahip sosyologların birlikte hareket etme düşüncesi ortak bir talep olarak ortaya çıkmaktadır. Mesleki algıya yönelik olarak açık uçlu alanda verilen cevapların ortalama bir örneği olarak bazı katılımcıların açık uçlu cevapları:

"Mesleğimi işsiz olmama rağmen seviyorum. Hayattaki her şeye bakış açımı değiştirdi. Umarım Türkiye'de gerekli ilgiyi görür."

"Sosyoloji okumak bana çok şey kattı birçok alanda gelişim kaydettim mesleğimi seviyorum ama iş imkanı kısıtlı olduğu için topluma faydalı olamıyorum sorunsuz, refah bir toplum için sosyologlar her alanda etkin olmalıdır."

"Bizim toplumu anladığımız kadar onların da bizi anlaması."

"Ülkemizde gelecek nesillere daha iyi bir yaşam sağlamak, içinde bulunduğumuz olumsuz durumlardan sağlıklı bir şekilde çıkmak için sosyologlara ihtiyaç var teşekkürler."

"Meslek algısı yerini maalesef meslek kaygısına bıraktı. İş sahibi olabilecek miyiz diye düşünmekten derslere odaklanamıyorum. Mesleğimizi icra etmek için çok çalışmanın dahi yeterli olmadığını bilmek çok üzücü sosyologların değerinin anlaşılması gerekiyor herkesin ağzında toplum lafı var ama bu toplum için çalışan bilgi üreten birilerinin olduğundan habersiz çünkü çok azız ve yeterli değiliz bunun için çalışmalar yapılabilir."

"Sosyoloji son derece önemli bir uğraşı ve sosyolog toplumu ilerilere taşıyacak ve toplumsal olguların sağlıklı islemesini sağlamak adına çalışan bir meslek elemanıdır. Okurken aşık olduğum bu bölümde maalesef sosyolog olarak çalışma imkanı bulamıyorum. Sosyolojiye gönül vermiş ve toplum uğrunda büyük idealleri olan kişilerdir sosyologlar. Maalesef sosyoloji bölümünü seçmeyi düşünen öğrencilere gelecek kaygısı yaşamamaları adına tekrar düşünmelerini çok üzülerek soyluyorum ve tavsiye edemiyorum."

"Toplumsal sorunların tespiti ve çözümü için sosyolojinin daha fazla ön plana çıkarılması gerekmektedir. Sosyologlar olarak çalışma alanımızın diğer bir tabirle "ne iş yaptığımızın" bilinmemesinden kaynaklı hakkettiğimiz değeri görmemekteyiz. Özellikle kamuda çalışan sosyologlar buna bağlı olarak kendi mesleğimize yönelik çalışmalarda görevlendirilmemekteyiz. Mesleki dayanışma bunların aşılmasında en önemli faktör olduğu kanaatindeyim."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber