'Şu an hurda araç indirimi şeklinde bir çalışmamız yok'

Maliye Bakanı Naci Ağbal, hurda araç indirimi şeklinde bir çalışmalarının söz konusu olmadığını ifade etti.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Nisan 2017 16:24, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
'Şu an hurda araç indirimi şeklinde bir çalışmamız yok'

Ağbal, Türkiye Perakendeciler Federasyonu'nun düzenlediği "Uluslararası Yerel Zincirler Buluşuyor 2017 Konferansı ve Fuarı"nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Yeniden yapılandırma ile ilgili bir soru üzerine Ağbal, geçen yıl yeniden yapılandırma kanunu yaptıklarını hatırlatarak yaklaşık 80,4 milyar TL vergi birim ve alacağını yapılandırdıklarını söyledi. Ağbal, söz konusu düzenlemeyi 2016 Haziran ayından 2017 Mart ayına taşıdıklarını kaydederek, yaklaşık 47 milyar TL'lik vergi alacağını yapılandıracaklarını ve düzenlemeden yaklaşık 7,2 milyon vatandaşın yararlanacağını vurguladı. Yeniden yapılandırmadan sosyal güvenlik prim borcu olanların da yararlanacağını belirten Ağbal, "Burada yaklaşık 3 milyona yakın işletmemiz, yeniden yapılandırmadan sosyal güvenlik prim borçları bakımından yararlanacak. Orada da 23,6 milyon TL'lik yeniden yapılandırma yapacağız. 16 Nisan'dan sonra süratli bir şekilde yasa tasarısını Meclis'e getireceğiz. Böylelikle 2016 Temmuz'u ile 2017 Mart'ı arasında vergi ve sosyal güvenlik alacaklarından 70 milyar TL'lik bir alacağı yapılandırmış olacağız. 7 milyonun üzerinde vatandaşımız vergi, trafik para cezası, motorlu taşıtlar vergisi, il özel idarelerine, belediyelere olan borçlarından dolayı yararlanacaklar Gümrük vergisi borçları da buna dahil. 2017 mayıs ayında başvuruları almayı planlıyoruz." diye konuştu.

Bakan Ağbal, yeniden yapılandırma için haziran ayından itibaren ilk ödemelerin başlayacağını belirterek, 36 aya kadar taksitlendirme imkanı getireceklerini, vergi, prim borcunu peşin ödemek isteyen mükelleflerin peşin ödeme indiriminden yararlanacaklarını bildirdi.

Esnaf, küçük ve ölçekli işletmelerin yaklaşık 70 milyarı aşan borçlarını yeniden yapılandırma imkanına kavuşacaklarını dile getiren Ağbal, şunları söyledi: "Buradaki temel amacımız, 2016 Haziran ayına kadar yeniden yapılandırma yapmıştık ama bu alçak darbe girişimi sonrası ekonomideki yavaşlamadan dolayı başta esnafımız olmak üzere bazı mükellefler vergi ve prim borçlarını ödemekte bir miktar zorlanmıştı. Ekonomiye katkı verecek birçok düzenlemeyi ardı ardına hayata geçirdik. Burada da bir ihtiyaç ortadaydı. Böylelikle bu yaptığımız düzenlemeyle işletmelerimiz, vergi mükelleflerimiz önlerine daha güvenle bakacaklar. Bu borçlarından dolayı yapılandırma imkanına kavuşacaklar. Son dönemde ekonomide yakalamış olduğumuz olumlu ivmeyi daha da yukarıya taşıyacak bir düzenleme olacak."

"BÜTÜN VERGİ MÜKELLEFLERİMİZ BU DÜZENLEMEDEN YARARLANACAK"

Bakan Naci Ağbal, yeniden yapılandırma kanun tasarısının geçen yıl yapılan kanunla aynı kapsamda olacağını, bütün vergi mükelleflerinin bu düzenlemeden yararlanacaklarını kaydetti. Gerek kurumlar vergisi gerek gelir vergisi gerek de katma değer vergisi mükelleflerinin her birisinin düzenlemeden yararlanacağını kaydeden Ağbal, "Burada yeniden yapılandırma, sadece kesinleşmiş ve vadesinde ödenmemiş borçları kapsayacak. Dolayısıyla buradaki amacımız vadesi geçtiği halde ödenemeyen borçları bu bakımdan yeniden yapılandırma imkanına kavuşturmak oldu. Kimin vergi dairelerine, kimin sosyal güvenlik dairelerine borcu varsa, bütün mükelleflerimiz bu imkandan yararlanacak." ifadelerini kullandı.

Hurda araç teşviki olup olmayacağına ilişkin soruya, Ağbal, "Şu an hurda araç indirimi şeklinde bir çalışmamız söz konusu değil. Bizim sektörle zaman zaman istişare toplantılarımız oluyor. Burada son yaptığımız toplantıda sektör, mevzuatın uygulanmasından kaynaklanan belirsizliklerin ortadan kaldırılmasını, bir takım konularda teknik düzenleme taleplerinde bulundu. Bugün kendileriyle teknik konuları, mevzuat düzenlemelerindeki aksaklıkları konuşacağız. Herhangi bir şekilde bir vergi indirimi, hurda indirimi gibi bir çalışmamız bulunmamaktadır." yanıtını verdi.

Maliye Bakanı Ağbal, referandum için yapılan çalışmaların bütçeye yük olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine de yaptıkları düzenlemelerin, aldıkları kararların referandumla ilişkili kararlar olmadığını söyledi. 2016 Ağustos ayından itibaren ekonomide meydana gelen yavaşlamayı, canlanmaya döndürmek için ardı ardına kararlar aldıklarını kaydeden Ağbal, söz konusu düzenlemelerde ekonomiye orta ve uzun vadede katkı sağlayacak hem bütçeden destekler getirdiklerini, hem de geçici ve kalıcı vergi indirimleri yaptıklarını anımsattı.

Meseleye, hiç bir zaman için geçici bir mesele olarak bakmadıklarını kaydeden Ağbal, şöyle devam etti:

"Türkiye ekonomisinin önünün açılması için maliye politikasının inisiyatif alması gerekiyordu. Bugüne kadar yaptığımız düzenlemelerde yatırımı, üretimi, ihracatı ve istihdamı kalıcı şekilde yukarıya çekecek düzenlemeler yaptık. Onun için meseleye bugüne dair bir kazanım olarak bakmadık. Bugün net bir şekilde görüyoruz, o dönemden itibaren almaya başladığımız kararlar son derece doğru ve isabetli kararlar olmuştur. Ekonominin son çeyreğinde çok güçlü bir toparlanma ekonomide yaşandı. 2017'nin ilk çeyreğinde de bu güçlü toparlanmanın devam edeceğini görüyoruz. Buna ilişkin göstergeler de arka arkaya geliyor. 2017'nin ikinci çeyreğinden itibaren, özellikle üçüncü ve dördüncü çeyrekte, başta özel sektör yatırımları olmak üzere ekonomideki toparlanmanın devam edeceğini görüyoruz."

Ağbal, kendileri için önemli olanın ekonominin orta vadede büyümesine katkı sağlayacak, kamu maliyesi teşvik ve desteklerini vermek olduğunu, bunları da arka arkaya verdiklerini ifade ederek bunun sonucunda bir kısım harcamalarda artış, bir kısım vergi gelirlerinde ise azalış olduğunu söyledi. Ekonomiyi canlandırmaya yönelik aldıkları bütün tedbirlerin geçici tedbirler olduğunu vurgulayan Ağbal, şunları söyledi:

"Örneğin mobilyada, beyaz eşyada almış olduğumuz tedbirler aynen 2009 ekonomik krizinde olduğu gibi, geçici nitelikteki teşvikler olmuştur. Bunun da çok olumlu yansımalarını hep beraber gördük. Gerek beyaz eşyada gerek mobilya sektöründe olumlu bir atmosfer var. Alan memnun, satan memnun, üreten memnun. Mobilya, beyaz eşya ve konut sektörü... Sadece kendileri değil diğer sektörleri de olumlu etkiledi. Biz sektörlerden gelen talebi dikkate aldık ve bu süreyi 30 Eylül tarihine kadar uzattık. Bir takım harcama kararları aldık. Ekonominin kredi tarafını genişletmek bakımından Kredi Garanti Fonu (KGF) üzerinden 250 milyar TL'lik teşvik imkanı getirdik. Burada da çok güzel rakamlar geliyor. Piyasada da yansımaları çok olumlu. Yaklaşık 100 bini aşan firmamız bu imkandan yararlanmış durumda. 2017 büyümesine özellikle bu kanaldan katkı bekliyoruz."

"OTOMOTİV SATIŞLARI ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA HIZLI ARTACAK"

Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) bugün açıkladığı verilere ilişkin soru üzerine Ağbal, otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisi için son derece stratejik öneme sahip olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"2016'nın son çeyreğinde otomotiv üretiminde, ihracatında, yurt içi satışlarında önemli ölçüde artışlar oldu. Otomotiv sektörüne son 6 aylık dönem itibarıyla bakarsanız, bir önceki yılın 6 aylık dönemine göre otomotiv sektörü önemli kazanımlar elde etti. Önümüzdeki dönemde otomotiv sektörünün üretim tarafını da yurt içi pazarın büyümesi tarafını da destekleyeceğiz. Sektörle bu anlamda güzel diyaloglarımız var. Sektör ilk 3 aydaki gelişmeleri bizlerle paylaşıyor biz de onlarla bu meseleleri karşılıklı görüşüyoruz. Merak etmeyin, 2017 yılında Türk otomotiv sektörü için 1 milyon hedefi koyduk. Sektör '900 bin' dedi. Ben de dedim ki 'Türkiye pazarı büyük bir pazar önümüzdeki aylarda ekonomide sağlanacak olumlu gelişmelerden en fazla yararlanacak sektörlerden birisi de otomotiv sektörü olacak.' İnşallah otomotiv satışları önümüzdeki aylarda hızla artacak. Bu konuda sektörün taleplerini dikkate alacağız. Sektörün en çok öncelediği konu mevzuatlardaki belirsizliğin ortadan kaldırılması. Biz de bu konuda gerekli çalışmaları yapıyoruz."

"SEKTÖR MEVZUATTAN KAYNAKLANAN BELİRSİZLİKLERİN KALDIRILMASINI TALEP EDİYOR"

"1 milyon hedefi için yeni bir vergi düzenlemesi olacak mı?" şeklindeki soru üzerine Ağbal, vergi düzenlemesi yapmadıklarını ifade ederek, "Sektör bunu talep etmiyor. Sektör gerek yetkili satıcı gerekse üretim ayağında üretim, satış maliyetlerini etkileyen mevzuattan kaynaklanan belirsizliklerin ortadan kaldırılmasını talep ediyor. Otomotiv sektöründe satış hacmi 2010 sonrası dönemde önemli ölçüde arttı. 2016 yılı ile 2009 yılını karşılaştırın 2009'daki otomobil satışlarına göre Türkiye 2'ye katladı. İç piyasa hacmi bakımından da büyüyor. Milli gelirdeki artıştan en fazla otomotiv sektörü yararlanıyor. Türkiye'de milli gelir 1 birim büyüdüyse, otomotiv satışları 1,5 birim artmış. Biz diyoruz ki gelin hep beraber Türkiye ekonomisinde yakaladığımız büyüme ivmesini güçlendirelim, siyasi ve ekonomik istikrarı güçlendirelim, bütün sektörlerimiz yararlansın, hem istikrar hem de büyüme olsun." şeklinde konuştu.

"(GIDADAKİ KAYIT DIŞILIK VE MALİYETLER) GEREKEN TEDBİRLERİ ALACAĞIZ"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin gıdadaki kayıt dışılık ile ilgili sözlerinin anımsatılması üzerine Bakan Ağbal, şunları dile getirdi:

"Sayın Bakan kayıt dışının önemi konusunda en duyarlı insanlardan biridir. Ekonomi Bakanımızın özellikle kayıtlı ekonomi üzerindeki maliyetlerin azaltılması konusunda yoğun gayretleri, çabaları ve talepleri var, bunları biliyorum. Onun için kayıt dışı ekonomi ile enflasyon birbirine alternatif veya birisi diğerine feda edilecek konular değil. Bir taraftan kayıt dışı ekonomi ile her anlamda mücadele edeceğiz diğer taraftan da fiyat artışlarının arkasındaki yapısal nedenlere odaklanarak maliyetleri aşağı çekecek, piyasada üretimden tüketime tüm zincir içerisinde fiyatları yukarıya çeken gerek yasal gerek idari düzenlemeler gerekse piyasa koşulları olsun gereken tedbirleri alacağız."

Ağbal, efektif çalışan yeni Gıda Komitesi yapısı oluşturduklarını anlatarak, "Merkez Bankasımız piyasayı yakından takip ediyor. Önümüzdeki günlerde özellikle gıda sektöründe lojistik, üretim merkezlerindeki maliyetlerin aşağı çekilmesi... Üretim ve tüketim zinciri içerisinde özellikle gıdada üretimin bir kısmını yolda kaybediyoruz. Tarladan çıkan ürün ile sofraya gelen ürün miktar olarak aynı değil. Mutlaka gıda sektörünü yapısal olarak değiştirmemiz lazım. Burada Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın, Ekonomi Bakanlığımızın güzel önerileri var, Maliye Bakanlığı olarak üzerimize düşeni yapacağız. Döviz kuru kaynaklı etkiler bir tarafa diğer nedenlerden kaynaklanan enflasyonist etkileri aşağı çekecek düzenlemeleri hayata geçirebileceğiz." dedi.

"MALİYETLERİ AŞAĞI ÇEKECEK DESTEKLER VERMEMİZ LAZIM"

Ağbal, Antalya'da tarladan çıkan domatesin markete aynı miktarda gelmediğini belirterek, "Bütün zincir içindeki firmalara maliyetleri aşağı çekecek destekler vermemiz lazım. Maliye Bakanı olarak ifade ediyorum. Başta soğuk hava depolaması olmak üzere lojistik, gıda ürünlerinin taşınması noktasında ve piyasaya girecek örgütlü üretici yapılarını kullanmak suretiyle bakanlık olarak destek veremeye hazırız. Fırsatlarımız var. Biz gıdada bu imkanları kullanacağız. Gıda sektörünün en önemli sorunlarından birisi sadece enflasyon oranı değil, bir de oynaklığı. Onların da giderilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Ali Atar

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber