'Yarın ki alacağınız karar 'idam'ın da yolunu açacaktır'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İdam konusundaki kararım belli. İşte yarınki alacağımız karar, aynı zamanda bunun da yolunu açacaktır

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Nisan 2017 13:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler. O silahlar gömülmediği sürece, ETA gibi yapmadıkları sürece, bu ülkede onlara yaşam hakkı yok. Çok çektik, bu milleti parçaladılar, bu ümmeti parçaladılar. Artık bunlara tahammül yok. Bedelini ödeyecekler." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kartal'da vatandaşlara hitabında, Kartal'ın sıradan bir ilçe olmadığını, Anadolu'daki ilk devlet olan Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans arasındaki sınırın Dragos Çayı olduğunu anlattı.

Kartal'ın bir Selçuklu, bir Osmanlı, bir Cumhuriyet emaneti olduğunu ifade eden Erdoğan, bu emanete gözleri gibi bakmanın gayreti içinde olduklarını söyledi.

Erdoğan, Kartal'ı Kartal yapanın, 160 yıl önce inşa edilen vapur iskelesi ve ondan yaklaşık 30 yıl sonra inşa edilen banliyö hattı olduğunu belirterek, 5 yıl önce açılışını yaptıkları metro hattıyla Kartal'da yeni bir dönem başlattıklarını ifade etti.

Bugün konuşulan sözlerin, yarın unutulduğunu ama yapılan hizmetlerin nesiller boyu kaldığını dile getiren Erdoğan, onun için kimin ne dediğine değil, milletin ne dediğine baktıklarını vurguladı.

Milletin bugüne kadar kendilerini hiç yolda bırakmadığını, yanılmadığını dile getiren Erdoğan, Kartal'ın da her zaman yanlarında olduğunu anlattı.

"VATİKAN'DA NE İŞİNİZ VAR?"

Millete olan şükran borcunu daha çok çalışarak, daha büyük projeleri hayata geçirerek ödemeye devam ettiklerini aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Rab'bimizin huzurunda rükuda ve secdede eğiliriz. Kendi geleceğimiz için bir karar vermenin çabası içindeyken bakıyoruz ki kimi Avrupa ülkeleri, 16 Nisan'dan sonra geçeceğimiz yeni yönetim sistemine karşı alenen kampanya yürütüyorlar. Size ne? Avrupa'nın milletvekillerine ne? Parlamentosunun önünde Erdoğan'ın resmi, şakağına silah dayatılmış. 'Erdoğan'ı öldürün.' diyor. Nerede bu? İsviçre Parlamentosu. Allahıma hamdolsun, demek onlara dahi bu korkuyu vermişiz. Çünkü biz düşmana korku, dosta muhabbet erleriyiz. Nerede İsviçre'nin yönetimleri. Niçin bu teröristlere orada haddini bildirmiyor. İşte bunların ne olduğunu anlayın. Bunların dostluğuna falan güvenmeyin. Bakıyoruz AB üyesi ülkeler Vatikan'a gittiler. Vatikan'da ne işiniz var? Vatikan AB üyesi mi? Değil? Bunların içinde Protestan, Ortodoks, ateist var. Bunların hepsi Katolik olan Vatikan'a gidiyorlar. Niye? Hepsi diziliyorlar, nasihatlerini aldılar. Bazı nasihatte bulundu Papa ve ondan sonra da kuzu kuzu ayrıldılar. Çünkü bunlar tek millet. Kimse bize gelip de 'şöyleydi, böyleydi' demesinler. Külahımıza anlatsınlar. 54 yıldır bu ülkeyi oyaladılar. İşte 16 Nisan bunun dönüm noktası olacaktır."

Avrupa'nın "Erdoğan çok sert" söylemlerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kime yumuşak, kime yumuşak davranacaklarını çok iyi bildiklerini ama hiç bir zaman baş eğemeyeceklerini belirterek, hakikati söyledikleri için Avrupa'nın rahatsız olduğunu söyledi.

"ETA GİBİ YAPMADIKLARI SÜRECE, BU ÜLKEDE ONLARA YAŞAMA HAKKI YOK"

Erdoğan, Avrupa ülkelerinin derdinin "Türkiye'nin yeni sistemle daha da güçlenecek olması" olduğunu ifade ederek, 54 yıl Türkiye'nin AB kapısında bekletildiğini, şimdi çekindiklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Demokratik ve ekonomik kriterler bakımından, ülkemizle mukayese edilemeyecek devletleri üye yaparken, Türkiye'yi niye geride tuttuklarını biz çok iyi biliriz. Hep şunu derdim; Kopenhag kriterleri olmadı, biz Ankara kriterleriyle devam ederiz. Yarın, bunun da dönüm noktası olacak. Kopenhag kriterleri denilen insan hakları, özgürlükler, temel haklar, hürriyetler bunlarda da bir değişim, dönüşüm yapıyoruz. Ekonomide zaten AB'nin ortalaması 1,8. Türkiye 2,9. Topunu alın, Türkiye yarışta yavaş yavaş öne çıkıyor. Daha da iyi olacağız ama korkunun ecele faydası yok, bunu da bilsinler. Türkiye bu meseleyi öyle veya böyle çözecek. Esasen Avrupa'nın bizimle sorunu, halk oylamasındaki tavrı değil. Asıl sorun, Avrupa ülkelerinin bir bölümünün terör örgütleriyle mücadelemizden rahatsız olması. Gömüyoruz ya açtıkları hendeklere, çukurlara bu teröristleri gömmeye başladık ya rahatsızlık buradan geliyor. 20 ayda yaklaşık 11 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Bu onları çok rahatsız ediyor. Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler. O silahlar gömülmediği sürece, ETA gibi yapmadıkları sürece, bu ülkede onlara yaşam hakkı yok. Çok çektik, bu milleti parçaladılar, bu ümmeti parçaladılar. Artık bunlara tahammül yok. Bedelini ödeyecekler."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bazı Avrupa ülkelerinin Türk bakanlara yönelik skandal tavrına da değinerek, "O itler, orada Hüseyin Kurt'umuzun baldırından adeta parça koparıyor. Şimdi de 'Bu işi uluslararası mahkemelere taşımayın.' diye de haber gönderiyorlar. Nerede adaletiniz, nerede sizin hukuk anlayışınız, nerede sizin kadın haklarınız? Böyle olmayacak, yaptıklarınız yanınıza kar kalmayacak. Avrupa'nın, dünyanın neresinde olursa olsun, benim bir vatandaşım varsa, onun hakkını sonuna kadar korumak görevimdir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İdam konusundaki kararım da belli. İşte yarın ki alacağımız karar aynı zamanda bunun da yolunu açacaktır. Şimdi göreceğiz, hemen parlamentoya kanun tasarısı geldiğinde bakalım Kılıçdaroğlu ne diyecek? Evet mi diyecek, hayır mı diyecek? Sayın Bahçeli 'evet' diyor, sayın Yıldırım da 'evet' diyor. Dolayısıyla parlamentodan geçti, bana geldi, ben de buna onayı veririm, işi bitiririm. Ha olmadı. O zaman ne yapacağız? Bir referandum da onun için yapacağız." dedi.

Erdoğan, Kartal'da halka hitaben yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını anlattı.

Marmaris'ten saat 03.30'da İstanbul'a geldiğini, Marmaris'ten FaceTime ile yaptığı çağrıya uyan on binlerin kendisini karşıladığını aktaran Erdoğan, genci yaşlısı, kadını erkeği, herkesin Atatürk Havalimanına geldiğini hatırlattı.

Havalimanında 1. Ordu Komutanı ve Vali ile beraber koordinasyon yaptıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Fakat gençler yanıma geldi. Ne dediler biliyor musunuz? 'Saat 23.15 gibi buradan Kemal Kılıçdaroğlu geçti.' Nasıl dedim? 'Vallahi geldi, VIP'ten geçti.' dediler. Tabii biz o zaman detaylarını bilmiyorduk. Şimdi detaylar çıktı. Meğerse geliyor, orada tanklar duruyor. Tanklara bir selam. Kendi adamları hemen o tankların başındakilerle görüşüyor. Görüştükten sonra ışıldaklı arabaya binip, doğru Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gidiyor. Bak, o gün bugün oldu Kılıçdaroğlu ile bir şey konuşamadım. Söylüyorum sana, hala cevap veremedin. Ama kalkıp Kral FM'de diyordun ki; 'İlk defa tankların önüne ben çıkarım.' Niye çıkamadın? Niye kaçtın? Bizim üzerimizde F16'lar uçuyordu, helikopterler uçuyordu. Ama biz, damadım, eşim, kızım, torunlarım hep beraber vatandaşlarımızla birleştik, bütünleştik. Niye? Biz yola kefenlerimizle çıktık. Aramızdaki fark bu Kılıçdaroğlu."

Ana muhalefeti eleştirerek ülkede bir dikili ağaçları bulunmadığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sizin bu millet için derdiniz yok, derdiniz. Yapacak bir şeyiniz de yok. Ve şimdi utanmadan, sıkılmadan darbeyi bizim örtbas ettiğimizi söylüyor. Bu adam yalan makinesi. Şu anda cezaevlerinde bu kadar asker, polis, sivil var. Bunları oraya kim tıktı? Bunları biz bütün emniyet güçlerimizle beraber yakalayarak, cezaevlerine, yargının kararıyla tıktık. Şu anda oradalar, oradalar. Sen mi yaptın bu işleri? Bu kararları sen mi aldın? İdam konusundaki kararım da belli. İşte yarın ki alacağımız karar aynı zamanda bunun da yolunu açacaktır. Şimdi göreceğiz, hemen parlamentoya kanun tasarısı geldiğinde bakalım Kılıçdaroğlu ne diyecek? Evet mi diyecek, hayır mı diyecek? Sayın Bahçeli 'evet' diyor, sayın Yıldırım da 'evet' diyor. Dolayısıyla parlamentodan geçti, bana geldi, ben de buna onayı veririm, işi bitiririm. Ha olmadı. O zaman ne yapacağız? Bir referandum da onun için yapacağız. Nereye geleceğiz? Millete geleceğiz. Asıl kararı kim verecek? Şehitlerimizin varisleri verecek. Gazilerimiz verecek, milletimiz verecek ve Allah'ın izniyle verilen karar neyse o da uygulamaya girecek."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye büyüdükçe, geliştikçe yeni yatırımlarla gücüne güç kattıkça, içeride ve dışarıda birilerinin adeta yüreğinin daraldığını ifade ederek, "Nasıl daralmasın? İstanbul'a bakıyorlar. Boğaz boyunca inci gibi dizilmiş 3 köprüyü görüyorlar. Şimdi 'hayır'cılara bakalım. Kim 'hayır' diyor? 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne bunlar 'hayır' dedi mi? Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne 'hayır' dedi mi? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne 'hayır' dedi mi? Marmaray'a 'hayır' dedi mi? Avrasya Tüneli'ne 'hayır' dedi mi? Osmangazi Köprüsü'ne 'hayır' dedi mi? Ya neye 'evet' diyeceksiniz siz? Çünkü bu millete, bu memlekete faydalı hiçbir şeyde bunlar yok." diye konuştu.

Erdoğan, temelini attıkları 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nün milletin cebinden 1 kuruş çıkmadan inşa edileceğini ve 2023'e yetiştirileceğini anlattı.

Köprünün 2 kule arasının 2023 metre olacağını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ve dünyanın bir numaralı köprüsü olacak. Biz bu millete aşığız, aşık. Biz dertliyiz, dertli. Benim vatandaşım, benim milletim öyle affedersiniz patika yollarda değil artık. Bölünmüş yollarla elhamdülillah arabasına biniyor, huzurlu bir şekilde bastırıp gidiyor. 79 senede bu ülkede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz 14 senede 19 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Farkımız bu. O 79 senenin içinde tek partili dönemler var biliyorsunuz. CHP'nin iktidarları. Ne yaptınız ya, konuşun bakalım, ne yaptınız? Bak şimdi bir de ne geliyor? Şehir hastaneleri geliyor. İstanbulumuz da biri de size yakın geliyor inşallah, Samandıra'ya. Orada dev bir şehir hastanesi yapacağız. Şu anda ihalesi yapılmak üzere. Avrupa yakasında inşaat devam ediyor ve bunlar dünyanın erişemediği sağlıktaki reformlar."

Ezan okunması üzerine konuşmasına ara veren Erdoğan, "Bu vesileyle Kartal Gümüşpınar Mahallesi, 62 yaşında Erzurumlu, Yakacık'da, kendisine bir bayan şoförün çarpması neticesinde ağır yaralı hastaneye kaldırılan Soğanlık Mahalle Başkanımız Yusuf Süha Önal kurtarılamadı. Üç erkek, bir kız çocuğu vardı. Yaş 62. Cenazesi Erzurum'a gönderildi. Kendisine Allah'tan rahmet diliyoruz. Rabbim taksiratını hasenata tebdil etsin. Cennetiyle cemaliyle müşerref kılsın. Hep beraber ruhuna fatiha." dedi.

- Notlar

Kartal'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, eski AB Bakanı Egemen Bağış ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da eşlik etti.

Erdoğan, konuşmasının ardından halkı selamlayarak satranç takımı dağıttı. Daha sonra elinde davuluyla sahneye çıkan bir vatandaş, "Türkiye'deki bütün Roman kardeşlerime şöyle diyorum: Bizi kanunlarla, nizamlarla, ikinci sınıf vatandaşlıktan kurtaran Sayın Cumhurbaşkanımız 2007 yılında polisin mukavemet kanunlarını kaldırdı. 2011 yılında Çingenelik ibaresini kaldırtan Sayın Cumhurbaşkanımıza 'evet' demek boynumuzun borcudur. Kasımpaşa Müzisyenler Derneği İstanbul Federasyon olarak bu davulu reisimize hediye ediyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra davulun tokmağını alarak bir süre davul çaldı. Bu esnada da Roman vatandaş, "Ayrı gayrı yok. Tokmak da başkanın elinde, davul da başkanın elinde." diye konuştu.

Soğanlık Yeni Mahallesi Muhtarlığı önünde düzenlenen etkinlikte yer bulamayan vatandaşlar, Erdoğan'ı, çevre evlerin balkonlarından ve çatılarından dinledi. Alana Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dev posterlerinin yanı sıra "Evet İnşallah", "Birlikte Evet", "Kartal Evet Diyor" yazılı afişler de asıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla çocuklara oyuncak bebek ve araba dağıtıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber