Dink Cinayeti, Gülen'in baska bir düzen getirmek için başlangıç eylemi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin açılan ve cinayetin FETÖ ile bağlantısını ortaya çıkaran, 51 şüphelinin yer aldığı 3. iddianamede, "Dink cinayetinin, Fetullah Gülen'in sapkın dini inançları referans alınarak baska bir düzen getirmek için FETÖ/PDY'nin şiddet içeren bir baslangıç eylemi olduğu" belirtildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Nisan 2017 11:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Dink Cinayeti, Gülen'in baska bir düzen getirmek için başlangıç eylemi

- Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında, aralarında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşısı Fetullah Gülen ve eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler ve jandarma görevlilerinin de bulunduğu 51 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, "Dink cinayetinin, Fetullah Gülen'in sapkın dini inançları referans alınarak baska bir düzen getirmek için Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) şiddet içeren bir baslangıç eylemi olduğu" belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY tarafından 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsüne giden süreçte, Hrant Dink cinayeti, cinayetin terör örgütü açısından önemi, etkileri ve sonuçları irdelendi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni iken 19 Ocak 2007'de gerçekleştirilen silahlı saldırıyla Hrant Dink'in öldürülmesinin, FETÖ'nün şiddet içeren bir başlangıç eylemi olduğu vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Anayasa dısı bir güç merkezi olarak kamu kurum ve kuruluslarında, Fethullah Gülen cemaati adı altında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü olarak örgütlenen yapının, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördügü düzeni silah zoruyla cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırıp yerine, CIA gibi yabancı devlet istihbaratı kontrolünde bulunan, meczup silahlı terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in sapkın dini inançları referans alınarak baska bir düzen getirmek olduğu anlaşılmıştır. Dink'i öldürülmesi, yasama, yürütme, yargı ve diger tüm devlet kurumlarını, silahlı kuvvetler ve emniyet teskilatını denetimlerine almak için FETÖ/PDY'nin şiddet içeren bir baslangıç eylemidir."

Hrant Dink cinayeti eylemini gerçeklestiren bazı kamu görevlilerinin, eylemi basından sonuna kadar planlayıp icrasının yolunu açtıkları, denetlendikleri ve cinayetin islenmesine nezaret ettikleri belirtilen iddianamede, "Bu kamu görevlilerinin eylemi gerçeklestirecek potansiyel süphelileri ve eylemi gerçeklestirenleri eylem öncesi bildikleri halde, FETÖ/PDY'nin amaçları dogrultusunda Dink'in öldürülmesi eylemini engellemedikleri, aksine suça istirak ettikleri, cinayet sonrasında örgütün amaçları ve hedefleri dogrultusunda kamuoyu algısı olusturmak için tetikçi Ogün Samast'ın elinde Türk bayragı oldugu halde fotograf ve görüntülerini alarak medyadaki tetikçileri aracılıgıyla yayınladıkları tespit edilmistir." ifadesi yer buldu.

- "15 Temmuz'un önünü açan kumpas soruşturmaları: Ergenekon ve Balyoz"

Cinayet öncesinde FETÖ/PDY'nin amaçları dogrultusunda, 2006'da yasa dısı olarak kurulup 2012'ye kadar çete faaliyeti yürüten Istihbarat Daire Baskanlıgı C Sube Müdürlügü C-5 Büro Amirliginde örgüt mensuplarınca, Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teskilatında terör örgütüyle iltisaklı olmayan kamu personeli ile ilgili tasfiyeler yapıldığı vurgulanan iddianamede, örgüt mensuplarınca icra edilen basarısız 15 Temmuz askeri darbe kalkısmasının önünü açmak için Ergenekon ve Balyoz, kumpas sorusturmalarının hazırlıklarının yapıldığı öne sürüldü.

Istihbarat Daire Baskanlıgı ve baglı il istihbarat şube müdürlüklerinde Hrant Dink cinayetinden sonra örgüt mensuplarınca kadroların isgali ile birlikte örgüt ile iltisaklı olmayan kamu personelinin tasfiyesinin, Ergenekon, Balyoz, Amirallere suikast, Poyrazköy, Askeri Casusluk ve fuhus gibi kumpas sorusturmalarla saglandığı bilgisi verilen iddianamede, "FETÖ/PDY tarafından yapılan tasfiyeler ve kadrolasmalardan sonra, Odatv, Şike, MİT sorusturması, 17-25 Aralık kumpas ve darbe sorusturmaları yapılmıs, sonucunda silahlı terör örgütünce, nihai amacın saglanmasının temini maksadıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal düzenini cebir ve tehdit kullanarak degistirmek için 15 Temmuz basarısız askeri darbe ve silahlı kalkısmasında bulunulmustur." değerlendirmesi yapıldı.

İddianamede, Dink'in öldürülmesinde kamu görevlilerinin ihmali konusunda, İstanbul Cumhuriyet Bassavcılıgınca yürütülen sorusturma sonucunda düzenlenen ve Istanbul 14. Agır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede de, bazı Istihbarat Daire Baskanlıgı ve Trabzon Istihbarat Sube Müdürlügü görevlilerinin, FETÖ/PDY yöneticisi ya da üyesi olarak hareket ettikleri noktasında elde edilen delillerle illiyet bagı kurularak tespitlerde bulunulduğu ve süpheliler hakkında kamu davası açıldığı hatırlatıldı.

- "Dink cinayetinin Gülen'in onayı dışında gerçekleştiğinin kabulü mümkün değil"

Istanbul 14. Agır Ceza Mahkemesindeki davada sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Cosgun Çakar'ın FETÖ/PDY yöneticileri, Istihbarat Daire Baskanlıgı C Sube Müdürlügü ile Trabzon Emniyet Müdürlügü Istihbarat Sube Müdürlügünde görevli bazı kamu personelinin örgüt üyesi olarak nitelendirildikleri anlatılan iddianamede, Ramazan Akyürek'in de aralarında bulunduğu 25 sanığın FETÖ/PDY'nin şifreli yazışma programı "ByLock" kullandıklarının tespit edildiği anlatıldı.

İddianamede, "Hrant Dink cinayetinin Türkiye kamuoyu ve Ermeni diasporasının etkin oldugu Avrupa ve Amerika'daki etkisi, gerçeklestirilen eylemin siddet içeren silahlı baslangıç eylemi olması, eylemde yer alan kamu görevlilerinin sonradan ortaya çıkan örgütsel konumları ve sonucunda bürokrasi kadrolarının ele geçirilmesi nedeniyle eylemin FETÖ/PDY lideri süpheli Fetullah Gülen'den bagımsız olarak, bilgi ve onayı dısında gerçeklestirildiginin kabulü mümkün degildir." denildi.

- "Dink cinayeti, darbe teşebbüsüne giden süreçte atılan ilk kurşun"

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca jandarma görevlileri ile ilgili yürütülen soruşturmanın, bugün itibarıyla yapılan tespit ve delillere ulasılamadıgı için ayrılması yönünde karar verilmek zorunda kalındığı belirtilen iddianamede, şöyle devam edildi:

"15 Temmuz basarısız darbe kalkısması ile gelinen son noktada, süphelilerin eylemlerini sadece, 'silahlı terör örgütü yönetici ya da üyesi olmak', 'kasten öldürmeye istirak' olarak nitelendirmek hukuki tavsikten uzak olacaktır. 15 Temmuz basarısız darbe kalkısmasına giden süreçte, Hrant Dink cinayeti bu yolda ve bu amaç için attırılan ilk kursun olması nedeniyle yürütülen sorusturmanın mahiyeti, niteligi ve ne kadar önemli oldugu, yabancı devlet destekli bu çete faaliyeti ile ülkemizin ve devletimizi zor duruma düsürüldügü bugünlerde daha iyi idrak edilebilmektedir."

İddianamede, FETÖ'nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişimi, örgütün kuruluşu, amaçları, ideolojisi, hiyerarşik yapısı, paralel devlet kurma çabası ve yasa dışı faaliyetleri de özetlenerek anlatıldı.

Hrant Dink cinayeti sorusturmasının süphelileri Istanbul Jandarma Komutanlıgı Istihbarat Sube Müdürlügü görevlisi Astsubay Yavuz Karakaya ile Istanbul Jandarma Istihbarat Sube Müdürlügü Tim Komutanı Üstegmen Muharrem Demirkale'nin, FETÖ/PDY mensuplarınca gerçeklestirilmeye çalısılan 15 Temmuz basarısız darbe kalkısması sırasında, Ankara'daki Jandarma Genel Komutanlıgı binasında darbeciler safında girdikleri silahlı çatısma sonucunda yakalandığı ve bu şüphelilerin "darbeye teşebbüs" suçundan Ankara'da tutuklandıkları bilgisi verilen iddianamede, sorusturma süphelilerinden Hamza Celepoğlu'nun da "FETÖ/PDY'ye üye olmak" ve "darbeye tesebbüs" suçlarından tutuklu bulunduğu bildirildi.

- "Cinayet şüphelisi askerler darbe girişiminde aktif rol aldı"

Hrant Dink cinayetinin planlanması ve icrası asamalarında aktif rol alan bazı muvazzaf asker süphelilerin, FETÖ/PDY tarafından gerçeklestirilmeye çalısılan 15 Temmuz darbe girisiminde de aktif rol aldıklarının tespit edildiği belirtilen iddianamede, şu ifadeler yer buldu:

"15 Temmuz darbe girisimi, Hrant Dink cinayetinde sorumlulugu bulunan kamu görevlileri ile ilgili idari sorusturmaların FETÖ/PDY terör örgütü üyeligi suçundan tutuklanan mülkiye müfettislerince silahlı terör örgütü mensuplarının korunması amacıyla Hrant Dink cinayeti ile ilgili F3, F4 ve F5 Istihbarat raporlarının gizlenerek yürütülmesi sonucunda, Içisleri Bakanlıgı Emniyet Genel Müdürlügü bürokrasi kadrolarının ele geçirilmesi ile baslatılabilen, sonradan kumpas oldukları tespit edilen Ergenekon ve Balyoz sorusturmaları kapsamında tutuklanan, emeklilige sevk edilen ya da zorunlu olarak emekli olan silahlı kuvvetler mensuplarından bosalan kadroları isgal eden FETÖ/PDY terör örgütü mensubu muvazzaf asker sahıslarca anayasal düzeni cebir ve şiddet kullanarak degistirmeye tesebbüs edilerek icra edilmistir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber