Raporda 'OHAL'in en kısa sürede kaldırılması' tavsiyesi de yer aldı

AKPM'nin raporunda Türkiye'ye çeşitli tavsiyelerde bulunuldu ve AKPM ile Türkiye arasındaki iş birliğinin devam etmesi için bu tavsiyelerin yerine getirilmesi gerektiği ifade edildi. Kararda, olağanüstü halin mümkün olan en kısa zamanda kaldırılması istendi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Nisan 2017 14:27, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Raporda 'OHAL'in en kısa sürede kaldırılması' tavsiyesi de yer aldı

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, Türkiye'nin denetim sürecine alınmasını kabul etti.

AKPM'nin Strazburg'da yapılan 2017 Bahar Dönemi Genel Kurulu'nda "Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi" konulu rapor görüşülerek, raporun ekindeki karar tasarısı için oylama yapıldı.

Türkiye'nin denetim sürecine alınması 45 aleyhte 113 lehte, 12 çekimser oyla kabul edildi.

AKPM Türkiye raportörleri Estonyalı Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg Godskesen tarafından hazırlanan raporda Türkiye'de özellikle terör örgütü FETÖ'nün darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal uygulaması çerçevesinde alınan karar ve uygulamalar eleştiriliyor ve demokratik kurumların işleyişinin bozulduğu iddia ediliyor.

Rapora dair AKPM Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan'ın kaleme aldığı itiraz bildirisinde ise raporun ve karar tasarısının hatalarla dolu olduğu, Türkiye'ye karşı ayrımcı bir yaklaşımın sergilendiği ve tasarının kabulü halinde AKPM'nin Türk kamuoyu nazarında değerini kaybedeceği vurgulandı.

AKPM'nin Türkiye'nin teröre karşı mücadelesinde yanında olması gerektiğini kaydeden Küçükcan, ülke olarak FETÖ, PKK ve DEAŞ başta olmak üzere sayısız terör örgütüyle mücadele edildiğini ve getirilen uygulamaların bu tehditlere karşı olduğunu belirtti.

Karar tasarısına yapılan en son eklerde ise, Türkiye'nin idam cezasının yeniden kabul edilmesinin Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliği ile bağdaşmadığı bildirilerek, Yüksek Seçim Kurulu'nun cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halkoylaması ile ilgili bütün itirazları tam anlamıyla incemesi talep edildi.

Diğer taraftan kararda Türk delegasyonu ve bazı diğer yabancı milletvekilleri tarafından desteklenen, Türkiye'de yapılacak olası düzenlemeler göz önünde bulundurularak, denetim sürecinin başlatılması konusundaki değerlendirmenin AKPM'nin 2018 Bahar Dönemi'ne bırakılması talebi reddedildi.

Raporun görüşülmesinden sonra oylanarak kabul edilen karar tasarısında, Türkiye'ye çeşitli tavsiyelerde bulunuldu ve AKPM ile Türkiye arasındaki iş birliğinin devam etmesi için bu tavsiyelerin yerine getirilmesi gerektiği ifade edildi.

Kararda, olağanüstü halin mümkün olan en kısa zamanda kaldırılması istendi.

"TÜRKİYE, AVRUPA'NIN BİR PARÇASI OLMAYA DEVAM EDECEKTİR"

AKPM Türk Heyeti Başkanı ve Adana Milletvekili Talip Küçükcan oturumda yaptığı konuşmada, "Türkiye Avrupa'nın bir parçası ve bir parçası olmaya devam edecektir." dedi.

Türkiye'de 7 Haziran seçimlerinden bu yana 750 vatandaşın demokrasiyi savunurken öldürüldüğünü, 900'den fazla güvenlik gücünün yine Türkiye'nin ve Avrupa'nın güvenliğini sağlamaya çalışırken öldüğünü belirten Küçükcan, şöyle devam etti:

"Eğer DEAŞ veya bir başka terör örgütü sizin şehirlerinize saldırsa, sizin kasabalarınıza saldırsa, çocuklarınızı, eşlerinizi öldürse, siz de çeşitli önlemler alırdınız. Eğer onlar sizin parlamentonuza Türkiye'de olduğu gibi saldırsa siz de çok güçlü önlemler alarak güvenliği sağlamaya çalışırdınız. Bizim Türkiye'de yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz şey de bu."

Bunları yaparken hukukun çerçevesinde hareket edeceklerini vurgulayan Küçükcan, "Türkiye Avrupa Konseyi ile bir arada çalışmaktadır ve yapıcı bir diyalog ortamı oluşturabilirsek başarılı olabiliriz." dedi.

AKPM ve Avrupa Konseyi'nin Türkiye üzerindeki etkisi görünmek isteniyorsa yapıcı adımlar atılması gerektiğine işaret eden Küçükcan, "Türkiye için denetim sürecinin tekrar açılması bu yönde bir adım olmayacaktır. Bu ilişkilere zarar verecek bir adım olacaktır." diye konuştu.

Küçükcan, denetim sürecinin tekrar başlatılmasının Avrupa Konseyi için olgunlaşmamış ve zamanından önce atılmış bir adım olacağını kaydetti.

"İNSAN HAKLARI İHLALLERİ MESNETSİZ"

AK Parti Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, raporun birçok yanlı fikri bir araya getirdiğini belirterek, raporda gerçek tespit ve değerlendirmeye lüzum görülmediğini kaydetti.

Milletvekillerinin salıverilmesinin talep edilmesinin AİHM kararlarıyla uyuşmadığına dikkati çeken Dişli, kamu ve yargıda işten çıkarmaların geçmişe yönelik cezalandırma olduğu anlayışının yanlış olduğunu, AİHM kararlarında ve Venedik Komisyonu kararlarında kamu otoritesinin arındırma hakkı olduğunun belirtildiğini vurguladı.

Güneydoğudaki terör eylemleri sırasındaki, "insan hakları ihlalleri iddialarının mesnetsiz" olduğunu da belirten Dişli, alınan tüm önlemlerin hukuk devleti ilkeleri ve uluslararası yükümlülüklerle uyumlu olduğunu söyledi.

TÜRKİYE'NİN AKPM GEÇMİŞİ

Türkiye'nin 1949 yılında kurucu üye olarak dahil olduğu AKPM'de 1990'lı yıllarda oluşturulan "denetim süreci" üye ülkelerde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) temel değerlerini tesis etmeyi amaçlıyor ve uygulanmasını denetliyor. 1996'da bu sürece dahil edilen Türkiye, yapılan yapısal değişiklikler ve düzenlemeler sonrası 2004'te süreçten çıkarılarak "denetim sonrası izleme sürecine" dahil edilmişti.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Genel Kurul'da oylanarak kabul edilen "Türkiye'de Demokratik Kuruluşların İşleyişi" raporu ve karar tasarısında, Türk tarafının Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve PKK'ya ilişkin değişiklik önergelerini reddetti.

Strazburg'da devam eden AKPM Bahar Dönemi Genel Kurulu'nda Türkiye Raportörleri Estonyalı Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg Godskesen tarafından hazırlanan rapor ve rapora ilişkin karar tasarısı ele alındı. Türkiye'nin yeniden denetim sürecine alınmasının kabul edildiği tasarı, 45'e karşı 113 oyla kabul edildi. Oylamada, 12 üye de çekimser oy verdi.

AKPM Türk heyetinde bulunan AK Parti, CHP ve MHP milletvekilleri ret oyu verirken, HDPli Ertuğrul Kürkçü ve Filiz Kerestecioğlu Demir kabul oyu kullandı.

Tasarının maddeleri hakkında verilen 62 değişiklik önergesinden 10'u yapılan oylamada kabul edildi.

Raporun tamamının oylanması öncesi Türkiye karşıtı grubun verdiği değişiklik önergelerinin büyük bir bölümü kabul görürken, "Türkiye'de OHAL'in mümkün olan en kısa zamanda kaldırılması" ifadesinin "derhal kaldırılması" şeklinde değiştirilmesine ilişkin önerge reddedildi.

- Adı PKK ile anılan vekiller

Karar tasarısındaki maddelerin Türkiye'nin aleyhine değiştirilmesi yönünde önerge veren üyeler arasında terör örgütü PKK ile ilişkisi olduğu bilinen Danimarkalı Nikolaj Villumsen, Alman Andrej Hunko ve İsveçli Lotta Johnsson Fornarve de yer aldı.

Çok sayıda önergenin savunmasını Danimarkalı üye Villumsen söz alarak üstlendi.

Villumsen ve Hunko, 16 Nisan'da yapılan halk oylamasına, AGİT/AKPM gözlemcisi olarak gönderilmiş ve terör örgütü ile bağlarının ortaya çıkması üzerine büyük tepki almışlardı.

- FETÖ/PDY ve PKK önergelerine ret

AKPM Türk delegasyonu üyeleri Markar Eseyan, Şaban Dişli, Suat Önal, Mehmet Kasım Gülpınar, Emine Nur Günay, Serap Yaşar, Burhanettin Uysal ve Salih Fırat tarafından verilen değişiklik önergesinde, tasarıda 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında "Gülen hareketinin olduğu" şeklindeki ifadenin "Fetullah Gülen Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)" olarak değiştirilmesi istendi.

Değişiklik önergesi hakkında yapılan oylamaya 148 üye katılırken, 45 üye değişikliğin kabulü, 84 üye ise reddi yönünde oy verdi. 19 üye ise çekimser kaldı.

Yine Türk delegasyonun tasarıda "Türkiye'nin halkını ve demokratik kurumlarını koruma amacıyla her türlü güvenlik önlemlerini alma ve terörle mücadele etme hakkı ve görevinin olduğu" şeklinde başlayan maddeye getirilmesini istediği değişiklik kabul edilmedi.

Türk tarafının, PKK'nın Türkiye için olduğu kadar Avrupa için de tehdit oluşturduğuna, terör örgütünün son zamanlarda Avrupa içinde para toplama, destekçi bulma ve propaganda faaliyetlerinde artış olduğuna ve bunun önüne geçilmesine dair değişiklik önergesi de reddedildi.

- Denetim süreci

Türkiye'nin 1949 yılında kurucu üye olarak dahil olduğu AKPM'de 1990'lı yıllarda oluşturulan "denetim süreci", üye ülkelerde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) temel değerlerini tesis etmeyi amaçlıyor ve uygulanmasını denetliyor. 1996'da bu sürece dahil edilen Türkiye, yapılan yapısal değişiklikler ve düzenlemeler sonrası 2004'te süreçten çıkarılarak "denetim sonrası izleme sürecine" dahil edilmişti.

Denetim sürecinde, Avrupa Konseyi'nin kurucu ülkelerinden Türkiye'nin yanı sıra Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Rusya, Sırbistan ve Ukrayna yer alıyor. Bulgaristan, Karadağ ve Makedonya ise denetim sonrası diyalog sürecinde bulunuyor.

Murat Ünlü

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber