'Darbe girişimi bastırıldıktan sonra personel evine gitti'

Sabaha karşı darbe girişimi bastırıldıktan sonra personelin evine gittiğini, Yılmazarslan ile kendisinin de öğleye doğru birlikten ayrıldığını ileri süren Bozyel, "Darbeden önceden bilgim yoktu. O gece Yılmazarslan'dan darbeye yönelik bir talimat almadım, yasal olduğunu düşündüğüm emirlerini yerine getirdim. Üzerimde silah yoktu. Kimseye de 'Silahınızı alın' diye bir emrim ya da sözüm olmadı. Tahliyemi istiyorum." savunmasını yaptı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Nisan 2017 19:38, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Darbe girişimi bastırıldıktan sonra personel evine gitti'

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında görülen davada, tutuklu sanık eski Sahil Güvenlik Ege Bölge Deniz Komutanlığı İzmir Grup Komutanı Kurmay Binbaşı Sait Bozyel ve Üsteğmen Ali Ergeçer savunma yaptı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 270 sanıklı davanın İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmaya bazı sanıklar ve taraf avukatları katıldı.

Tutuklu sanık Bozyel, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yaşandığı gün, mesaisinin sona ermesinin ardından gittiği evinden çağrılması üzerine birliğe geldiğini belirterek, harekat merkezine vardığından televizyon haberlerinden terör tehdidinden bahsedildiğinden bunun için göreve geldiğini düşündüğünü savundu.

Terörden bahseden tutuklu sanık eski Sahil Güvenlik Ege Bölge Deniz Komutanı Albay Murat Yılmazarslan'dan da personelin görevde kalması ve limanın güvenliğinin artırılması yönünde tedbirler alınması talimatlarını aldıktan sonra bu talimatları bot komutanlarına aktardığını iddia eden Bozyel, daha sonra Başbakan Binali Yıldırım'ın TSK içerisindeki bazı FETÖ mensubu askerlerin kalkışma yaptıklarına ilişkin açıklamasını televizyondan takip ettiğini söyledi.

Yılmazarslan'ın deniz hudutlarının kapatılması, limanlara tekne giriş çıkışının önlenmesi için tedbir alınması, buna ilişkin bir mesaj hazırlanarak botlara çekilmesi için talimat verdiğini, bu emrin Ankara'dan geldiğini düşündüğünü anlatan Bozyel, "Mesajın darbeye yönelik olduğunu düşünmedim. Yılmazarslan'ın darbeye destek verecek bir söylemini de görmediğimden bu emir bana normal geldi." dedi.

Yılmazarslan'ın talimatı doğrultusunda, bot komutanlarına limana giriş ve çıkışların kontrol altına alınması ile botların seyre kalkıp liman çevresinde olması emrini verdiğini kaydeden Bozyel, "Seyre çıkan botlar emrimle hareket etti. Bot komutanları, kendilerine verilen direktiflere uydu. Darbe girişimi karşısında neler yapılabileceği konusunda ellerinden geleni yaptılar. Bu komutanlar kaymakam ve mülki amirlerle sürekli irtibatlı oldu. Bunların seyre çıkmasının sorumluluğu bende ve sıralı komutanlardadır." beyanında bulundu.

Sabaha karşı darbe girişimi bastırıldıktan sonra personelin evine gittiğini, Yılmazarslan ile kendisinin de öğleye doğru birlikten ayrıldığını ileri süren Bozyel, "Darbeden önceden bilgim yoktu. O gece Yılmazarslan'dan darbeye yönelik bir talimat almadım, yasal olduğunu düşündüğüm emirlerini yerine getirdim. Üzerimde silah yoktu. Kimseye de 'Silahınızı alın' diye bir emrim ya da sözüm olmadı. Tahliyemi istiyorum." savunmasını yaptı.

Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u cep telefonunda kullandığına ilişkin tespit yapılmasına ilişkin, Bozyel bu programı telefonuna yüklemediğini savundu.

- Sanık Ergeçer'in savunması

Tutuklu sanık eski TCSG 36 Hücumbot Komutanı Üsteğmen Ali Ergeçer, tutuklanmadan önce Kuşadası'nda görev yaptığını, açığa alındığını ancak meslekten ihraç edilmediğini ifade ederek, çağrılması üzerine göreve gittiğini, saat 00.40'ta deniz hudutlarının kapatılması ve limanlara tekne giriş çıkışının önlenmesi emrini almasının ardından amiri olan tutuklu sanık Kurmay Binbaşı Bozyel'le görüştüğünü ve tedbir maksadıyla seyre kalktığını ifade etti.

Marinadaki ABD bayraklı bir yatın Bordum'a gitmek istediğini ancak buna izin verilmemesi üzerine Bozyel'le görüştüğünü, Ankara'nın da onayının alınmasıyla, kontrolü yapılan yatın saat 05.30'da marinadan ayrıldığını kaydeden Ergeçer, bununla ilgili her gelişmeyi kayıt altına aldığını, Yüzbaşı A.C. aracılığıyla kaymakamla sürekli iletişim kurduklarını ve kaymakamı doğru bilgilendirdiklerini ileri sürdü.

Sözde sıkıyönetim direktifinde teknelerin liman ya da marinalardan çıkışına izin verilmemesi konusundaki emrin tersine hareket ederek yatın marinadan ayrılmasına izin verdiklerini, bu yönüyle darbeye destek vermediğini savunan Ergeçer, "O gece suç teşkil edecek bir eylemim olmadı. Kaymakamı doğru bir şekilde bilgilendirdik. Yaptığımız her hareketi kayıt altına aldık. Eğer darbeyi destekliyor olsaydım, seyre çıktıktan sonra sürekli seyir halinde olurdum ancak marinadan ayrılmasının ardından körfezde dolaşmadan, gece boyunca aynı yerde botu sabitledim. Ankara'dan, limandan ayrılacak teknelere ateş açılması emri geldiğinden, teknelere ateş etmemek için limana yanaşmadık, teknelere müdahale etmedik." beyanında bulundu.

Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber