Avustralya'daki Gelibolu

Türk askerinin kahramanlığı sadece Gelibolu'daki Anzak törenlerinde değil, Avustralya'da tatil günü ilan edilen 25 Nisan'da da vurgulanıyor. Melbourne'daki törene katılan 3 bin kişilik gruba, Anzak Anıtı'na uzanan 1.5 kilometrelik yolda 10 binin üzerinde Avustralyalı eşlik etti

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 01 Mayıs 2017 07:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Avustralya'daki Gelibolu

  • MUSTAFA KARTOĞLU

1915 Çanakkale savaşları iki ülkenin kaderini belirledi.

Türk milletinin Kurtuluş Savaşı'nda 'yedi düvel'le baş edebilme cesaretinin dayanağı oldu; Avustralya ve Yeni Zelanda'nın da 'kuruluş' özgüveninin.

Yıllar önce Gelibolu'da tanık olduğum Anzak şafak törenini bu yıl Avustralya'da, 'dünyanın en yaşanabilir kentlerinden' Melbourne'da izledim.

Avustralya, Gelibolu anmasına büyük önem veriyor. 25 Nisan resmi tatil ve törenler akşama kadar sürüyor. Törenlere katılım da çok yüksek ve coşkulu. Ertesi günün gazetelerinin manşetleri de Anzak Günü'ne ilişkin...

Şaşırtıcı değil, zira Avustralya'nın 'devlet' olarak varlığı Gelibolu'ya dayanıyor.

Melbourne'daki törenler,

Federasyon Meydanı'ndan Anzak Anıtı'na uzanan 1,5 kilometrelik yolda yapılıyor.

Türkiye'de ilkbahar başlarken Melbourne'da yağmurlu bir sonbahar günü vardı. Tören grupları, gece yarısından itibaren meydanda toplanıp yürüyüş düzeni alırken, Anzak Anıtı çevresinde de tören kıtaları ve halk toplanmaya başladı.

Günün ilk ışıklarıyla birlikte saygı duruşu yapıldı, ardından kent korosu tarafından Avustralya Milli Marşı ve iki dünya savaşında hayatını kaybeden Anzak askerleri adına yazılmış şarkılar seslendirildi.

Asker ve sivil konuşmacılar, Gelibolu ve Avustralya tarihindeki yerine ilişkin konuşmalar yaparken, yağmura rağmen başları üzerinde şemsiye tutanlar olmaması dikkat çekiciydi. Törenden sonra Anıt'ın altındaki müzeyi gezdim.

Çoğu Türkiye'de bilinmeyen Gelibolu cephesi fotoğrafları, çıkarma filikaları, üniformalar ve 1917'de Filistin cephesinden getirilen elde dikilmiş Türk Bayrağı'nın sergilendiği müzede savaşı anlatan belgesel filmler de gösteriliyor.

Sabah 8:30'da Victoria Eyaleti Başbakanı, vali, belediye başkanı ve diğer yetkililerin bulunduğu tribünde yerimizi aldık. Gelibolu ve daha sonra Almanya'ya karşı Batı Avrupa ve Filistin cephelerinin yanı sıra, Kore ve Vietnam gibi savaşlarda görev yapan birlikleri temsil eden gruplar birer birer selam vererek önümüzden geçtiler.

Gelibolu ve 1. Dünya Savaşı gazilerinin madalyalarını taşıyan çocukları ve torunlarını, antika otomobillerin içinde Kore, Vietnam gazileri, onları da Anzak ordusuna asker veren göçmen toplumların grupları, ordu ve okul bandoları izledi.

Tören gruplarına katılan yaklaşık 3 bin kişiye, yol boyunca toplanan 10 binin üzerinde Avustralyalı eşlik etti. Böylesi bir katılım sanırım dünyanın başka bir ülkesinde yok. Zira tören geçişi tam '4 saat' sürdü...

'ALMAN KAHRAMANLIĞI' YOK

Anzaklar, 1. Dünya Savaşı'nda Gelibolu'dan sonra Fransa'da da Almanlar'a karşı savaştı. Ancak Avustralya'da Türkler için anlatılan kahramanlık hikayeleri Almanlar için anlatılmıyor. Almanya 'savaşın bir parçası', ancak Gelibolu ve Türkler bugünkü 'Avustralyalılık' duygusunun bir parçası olmuş.

'DÜŞMAN' TÜRKLER TÖRENDE

Bu yüzden Anzak Günü törenlerine sadece Türklerin katılmasına izin verilmiş, artık 'dost' olarak...

Ellerinde Türk bayrakları

ve yanlarında iri cüsseli safkan bir Kangal'la resmi geçişe katılan Türk grubu, şeref tribününden büyük

alkış aldı.

Bu başarının kahramanı da Avustralya Gaziler Derneği Türk

Şubesi'nin kurucu Başkanı

Ramazan Altıntaş.

Avustralya'ya göç ettiği 1971 yılından itibaren Türk toplumunun örgütlenmesine çalışan Altıntaş, Avustralyalıların Anzak hassasiyetini görünce Gaziler Derneği'ne başvurmuş.

Önce "Sizin törende ne işiniz

var, siz düşman tarafısınız"

cevabını almış.

Yılmamış.

Federal ve eyalet yönetimlerine, üyelerine, medyaya yazılar yazmış. Atatürk'ün "Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır" sözlerini hatırlatmış; "Artık dostuz ve bu ülkede Türkler yaşıyor" demiş.

Etkili de olmuş.

Melbourne'a gelmeden önce bazı seyahat günlüklerinde "Avustralya'da Türk olduğunuzu öğrendiklerinde çok yakın ilgi gösterirler" diye okumuştum. Bu ilgiyi Victoria Eyalet Başbakanı Daniel Andrews ve eski başbakan Ted Baillieu ile tanıştığımda bizzat yaşadım.

Türk Bakan:Türkiye ile çalışmak isterim

Victoria Eyalet Hükümeti'nde Spor ve Gaziler Bakanı bir Türk; Hamdi 'John' Eren. Çanakkale'de savaşmış Hamdi Kaptan'ın torunu. Ağabeyi de milletvekilliği yapmış. Kütüphanesini Türkiye'yi anlatan kitaplar, objeler ve THY uçaklarının maketleri süslüyor. Gelibolu'nun iki ülke ilişkileri için çok güçlü bir temel oluşturduğuna işaret eden Eren, spor alanında ve özellikle iki ülkenin gençlerini yakınlaştırmak için Türkiye ile birlikte çalışmayı istediğini söyledi.

Anzak ve Türk anıtı yan yana

Avustralya Gaziler Derneği Victoria Türk Şubesi Başkanı Ramazan Altıntaş, sadece Anzak Günü törenlerine Türk toplumunun katılımını sağlamamış, Anzak Anıtı'nın hemen yanında bir Türk Anıtı yapılmasına da önayak olmuş. Törenden sonra Melbourne Başkonsolosumuz Mehmet Küçüksakallı ile birlikte anıta giderek Çanakkale Şehitleri'ni andık. Avustralyalı bir heykeltıraş tarafından kazanılan yarışmayla belirlenen anıt, Avustralya çam kozalağı ile Gelibolu'daki sarıçam kozalağının üzerinde yükselen hilalden oluşuyor. Kaidesinde de Atatürk'ün Anzaklara ilişkin sözleri yer alıyor. Altıntaş'ın kent ve eyalet yönetimlerini nasıl ikna ettiği, 'para toplayamazlar' denilen Türk toplumunun nasıl dayanışma gösterdiği, Avustralya Gaziler Derneği ve Türkiye Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun desteği ayrı bir Türk Anıtı hikayesi yazmayı gerektiriyor.

Anzak evinden 'şehit başı' çıktı

Türk Gaziler Derneği'nin kurulması, bir Gelibolu şehidinin başının Melbourne'a getirildiğinin ortaya çıkarılmasına da vesile olmuş. Şehit başını mumyalayarak ülkesine getiren Anzak askerinin torunu, 'kurtulmak' için çırpınırken, haber Altıntaş'a ulaşmış. Sonrasını Altıntaş'tan dinledim: "Anzak'ın evine gittim. Bir kutunun içinde, 16-17 yaşlarında sakalları henüz çıkmaya başlamış genç, başından vurulmuş. 'Bunu polis tutanağıyla alırım' dedim. Tutanak tuttuk, aldım eve götürdüm. Sonra durumun ciddiyetini anlamış olacaklar ki, polis geldi. Şehit başını alıp DNA testi yaptılar. Kafkas kökenli olduğu ve başındaki kurşunun Gelibolu'da kullanıldığı belirlendi. Türk yetkililere bildirdik. Ben burada defnedilmesini ve bir şehitlik yapılmasını çok arzu ettim ama Türkiye Gelibolu'da defnedilmesine karar verdi."

Somalili göçmenden Erdoğan tablosu

Türkiye'nin Melbourne Başkonsolosu Mehmet Küçüksakallı, enteresan bir tablo gösterdi. Açlık çeken Somali'nin Avustralya'da göçmen nüfusu oldukça fazla. Ve Somali'ye en fazla destek veren ülkenin Türkiye olduğunu Avustralyalı Somalililer de çok iyi biliyor. Başkonsolosluğu ziyaret ederek, bir Somalili sanatçının yaptığı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ı Somalili çocuklarla kucaklaşırken gösteren tabloyu Küçüksakallı'ya hediye etmişler. Küçüksakallı, "Hem gurur duydum, hem de çok duygulandım" diye anlattı o anı.

Savaştan dostluk üreten iki ülke

Avustralya Gaziler Derneği Victoria Türk Şubesi Başkanı Ramazan Altıntaş, Anzak Günü öncesi resepsiyon verdi. Enteresan güne denk geldi; 23 Nisan, Miraç Kandili ve Gelibolu'nun yıldönümü... Eski eyalet Başbakanı Ted Bailieu toplantının yapıldığı binanın Gelibolu'da savaşmış Thomas ve Ernest Hillman adlı iki Anzak askerine ait olduğunu, şimdi Türk lokantası olan binanın, iki toplumun dostluğunu simgelediğini vurguladı. Bana söz verdiklerinde, savaştan dostluk üretebilen iki ülkenin günümüzdeki savaşlarda da bu temelde dünyaya çözümler sunabileceğini söyledim. Bailieu, tebrik ederken, "Gazeteciler, siyasetçilere danışmanlık yapmayı severiz" diye takıldım.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber