Erdoğan: Virgül değil, nokta olacak

Cumhurbaşkanı Erdğan: ABD'nin YGP'ye silah yardımı) Bu ara bir öncü ekibi ABD'ye göndermiştik. Bu sorunuzdaki içeriği ihtiva eden konularda bazı ön görüşmeleri yetkililerle yaptılar. Şimdi de biz en üst düzeyde sayın Trump'la bu görüşmeleri yapalım istiyoruz. Bizim yapacağımız görüşme virgül mesafesinde değil, nokta mesafesinde olacaktır

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 12 Mayıs 2017 10:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çin Halk Cumhuriyeti'ne hareketinden önce açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

"Modern İpek Yolu girişimine Türkiye olarak çok güçlü bir destek veriyoruz. Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 3. Havalimanı bu projenin halkalarıdır. Türkiye'nin gerçek bir kavşak noktası olduğu bu vesile ile bir kez daha tescil edilecektir. Yapacağım görüşmelerde bu hususların altını çizeceğim."

TRUMP GÖRÜŞMESİNİN GÜNDEM MADDELERİ

"Çin'den sonra ABD Başkanı Trump'ın daveti üzerine Washington'a geçeceğiz. Önemli konuları, gerek ikili ilişkiler, gerekse bölgesel gelişmeleri değerlendirme fırsatımız olacak. İkili ilişkilerin yanı sıra, başta DEAŞ olmak üzere, terörle mücadele, Suriye, Irak, mülteci konularında görüş alışverişinde bulunacağız. FETÖ gündemimizde en üst sırada yer alacaktır."

"VİRGÜL DEĞİL, NOKTA OLACAK"

(ABD'nin YGP'ye silah yardımı) Bu ara bir öncü ekibi ABD'ye göndermiştik. Bu sorunuzdaki içeriği ihtiva eden konularda bazı ön görüşmeleri yetkililerle yaptılar. Şimdi de biz en üst düzeyde sayın Trump'la bu görüşmeleri yapalım istiyoruz. Bizim yapacağımız görüşme virgül mesafesinde değil, nokta mesafesinde olacaktır. Şu ana kadar yazılı, görsel medyada yer alan bütün ifadeleri çok da önemsemiyorum, demiştim. Şu anda Amerika bir geçiş sürecini yaşıyor. Bizim burada çok daha dikkatli olmamız gerekir ama dün de ifade ettiğim gibi bizim tüm temennimiz. Bunların bütün belgeleri elde.

"DEAŞ OLABİLİR, PYD OLABİLİR, YPG OLABİLİR..."

"Bölgede DEAŞ'la mücadele ise bu mücadeleyi şu anda en üst düzeyde veren biziz. Hepsi işin lafını yapıyor, Türkiye olarak bir bu işin icraatını yaptık. Bu DEAŞ olabilir, PKK olabilir, PYD olabilir, YPG olabilir. Hepsi ile bu mücadeleyi amansız bir şekilde verdik, veriyoruz. Şu anda bu yavrularımız inlerine girdi. Mağaraların altından nelerin çıktığını görüyoruz. Silah depoları, mühimmat ne ararsanız var."

"Kandil'de de vereceğiz, burada da vereceğiz, Suriye'nin neresinde olursa orada da vereceğiz. Irak'ta Tel Afer ve Sincar bölgelerinde de bir operasyonumuz oldu. Aynısını bir gece ansınız gelebiliriz, giderbiliriz dedik. Bunu yapmazsak bize olan tehdit devam edecektir. Burada ne Amerika'ya tehdit var, ne Rusya'ya. Tehdit bize. Tehdit bize olduğuna göre başkalarına ne? NATO'da ittifak halinde olduğumuz böyle güçlü bir ülke, güçlü bir ortağı ile bu bölgede adımları bizimle atmalı. Asla bir terör örgütünü Amerika'nın yanına, Amerika'yı da bir terör örgütünün yanına yakıştıramıyoruz. Aynı şeyi, sayın Putin'e de söyledim, Rusya'ya da yakıştıramıyoruz."

Şu ana kadar gelen bilgileri adeta dedikodu mesafesinde görmek istiyorum. Bu ziyaretin de bu noktada bir kırılma noktası olacağını düşünüyorum.

(FETÖ ile mücadele) "Adalet Bakanımız oradaydı. ABD Adalet Bakanı ile görüşmelerini yaptı, karşılıklı olarak bazı feedback'ler de almış durumdalar. İşin üzerine gidilecek. Ben sayın Trump'la bunları etraflıca görüşeceğim. Belgeleri de kendilerine takdim edeceğiz. Trump'ın buradaki iradesini çok çok önemsiyorum. O işi sonuna kadar kovalayacağız. ABD FETÖ'nün adeta bir kuluçka yuvası haline gelmemeli. Avrupa'da da Almanya birinci derecede onların barınma yeri halinde. Bunların arkasında nelerin yattığını bu ülkede 15 Temmuz'u yaşayanlar gayet iyi biliyorlar."

(CHP'nin ABD ziyareti tepkisi) Bu tür ifadeyi kullanmışlarsa, bunların siyaset öğrenmesi lazım. Siyaseti bilmeyenlere cevap vermenin de anlamı yok. Biz neyi ne şekilde gözden geçireceğimizi çok iyi biliriz. Her şeyin istişaresini en geniş anlamda yaparız. Dünyadaki gelişmelerden de ne kadar uzak olduklarının da bir alameti farikasıdır.

"Brüksel Belediye Başkanı NATO'nun bir mensubu değil. O kendi işine baksın. Brüksel sokaklarını nasıl temizleyeceğini düşünsün. Belçika'nın NATO'nun temsilinin konusu. Erdoğan yanlılarına ben kalkıp da ne Brüksel Belediyesi'ni ziyarete gidiyorum, ne Belçika yetkilisini ziyaret ediyorum. Ben NATO zirvesine Erdoğan'ı sokmam diyorlar, buna gücü Belçika yetkililerinin yetiyorsa bunu açıklasınlar. Ben zirveye gidiyorum, zırvaya değil. Bunların ki zırvalama. NATO niçin var. NATO terörle mücadelede de bir rol almayacaksa niye var? Bunları da konuşacağız."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber