İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Zimmet prangası kalktı 65 milyarlık kredi yapılandı

Bankacılıkta, kredi taksitlendirme ve yeniden yapılandırmanın zimmet suçu kapsamından çıkartılması bankalara rahat nefes aldırdı. Düzenlemenin etkisiyle bankalar, 65 milyar liralık borcu yapılandırdı

Haber Giriş : 13 Mayıs 2017 08:50, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
Zimmet prangası kalktı 65 milyarlık kredi yapılandı

HAMİDE HANGÜL

Türk bankacılık sisteminde batık kredileri taksitlendirme, teminata bağlama ve yeniden yapılandırma gibi işlemlerde banka yöneticilerine yargı yolunu açan "zimmetin" kapsam dışına çıkartılması, bankalara rahat nefes aldırdı. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin koordinasyonunda, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) aktif çalışması sonucunda, Bakanlar Kurulu'nda alınan karar doğrultusunda söz konusu işlemlerde zimmetin kapsam dışına çıkartılması ile bankalar zorlu dönemde yapılandırmaya katılabildi. Böylelikle 65 milyar liralık kredi borcunun yapılandırılması sağlandı. TBB'nin 60'ıncı olağan genel kurulunda konuşan TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, zimmet maddesi yeniden düzenlenmeden önce, yapılandırmada hukuki açıdan tereddütler yaşadıklarını belirtti. Aydın, bu tereddütleri şöyle açıkladı: "Uzun yıllar, kredi yapılandırmanın ekonomik bir realite olduğunu anlatmaya çalıştık. Ne var ki yargı kararları kredinin ödenmesinde bir gecikme olduğunda öncelikle icra yoluyla tahsilat yapılması ve teminatlara başvurulması gerektiği, bunlar yapılmadan kredinin temdit edilmesinin zimmet kastı ile işlenmiş bir suç olduğu yönünde karar verdi. Yeni değişiklikle usulüne düzenlemelere uygun kredi vermenin ve yapılandırmanın zimmet olmadığı düzenlendi. Hükümetimize teşekkür ederiz."

Öte yandan TBB'nin genel kurulunda ekonomi yönetiminden bankacılara hem teşekkür, hem de uyarı geldi. Bankacıların zorlu dönemde kullandırdığı kredilerde bir destan yazdığını söyleyen Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, öte yandan mevduatta girilen faiz yarışının ise maliyeti yükselttiği uyarısını yaptı. Canikli, "Bankaların mevduat çekme yarışı, kaynak miktarını artırmaz. Maliyeti 1-2 puan artırır. Çünkü, maliyet yükseldikçe, bunun komplikasyonları var" diye konuştu. Mevduatta yüzde 14'e kadar mevduat faizi öneren bankalar olduğuna işaret eden Canikli, "Bunun üzerine 2,5-3 puan da maliyetleri ve kar marjını koyduğunuz zaman yaklaşık yüzde 16-17'ye çıkıyor. Dolayısıyla mevduata verilecek olan faiz kredi faizinin en temel bileşeni ve ana omurgasını oluşturan faktör. Elbette bir de rekabet şartları var, ancak bu sınır içerisinde kalınması gerekiyor. Ne mevduatın elde edilmesi için aşırı bir rekabet ortaya çıkması ne de bir araya gelerek düzeltici fiyat oluşturma yapılarının meydana getirilmesi gerekiyor. Bu dengeli bir şekilde sürmeli. Bankalardan tek beklentimiz bu" ifadelerini kullandı. Öte yandan 15 Temmuz darbe kalkışması, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının art arda not indirimlerinin geldiği zorlu dönemde, bankaların reel sektöre ciddi anlamda kredi kullandırdığını ve piyasaları rahatlattığının altını çizen Nurettin Canikli, "Bankalara ortaya koydukları performans için teşekkür ediyorum" dedi.

O çalkantılı dönemde, Türkiye'nin dört bir yanından 10 binlerce firmanın "imdat" demeye başladığına işaret eden Nurettin Canikli, "Bu olumsuz tabloda, 250 milyarlık KGF destekli kredi reel sektöre etkin bir şekilde kullandırıldı. Bu nedenle hemen hemen hiçbir firma piyasadan çekilmedi. Hepsi kurtarıldı. Bankalar destan yazdı. Krediler kullandırılamasaydı esas darbe o zaman olurdu. En büyük darbeyi de bankacılık sektörü alırdı. Şimdi o büyük dalga ortadan kalktı. Daha serin sulara demir attık" diye konuştu. Bankacılık sisteminin katı tutumunun yaptıkları görüşmeler ve iş birlikleriyle giderildiğini ifade eden Canikli, bu nedenle son 1,5 aylık dönemde bankalar tarafından yaklaşık 140 milyar liralık Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli kredi kullandırıldığını, toplam 10,8 milyar lira olarak tahsis edilen faizsiz KOSGEB kredisinden de 6,3 milyar liranın 257 bin KOBİ tarafından kullanıldığını bildirdi. Canikli, "Bu inanılmaz ve mükemmel bir performans. Bankacılık sistemimiz bu esnekliği sağladı" dedi.

'BANKA SENEDİ' ÇALIŞMASI TAMAM

Bankacılık sektörüne tıpkı gayrimenkul sertifikası gibi yeni bir finansman aracı getireceklerini açıklayan Nurettin Canikli, yenin finansman aracının adını "banka senedi" diye açıkladı. Üzerinde kesintisiz çalıştıkları yeni ürünü gelecek günlerde hayata geçireceklerini bildiren Canikli, "Çalışmalar büyük oranda tamamlandı. Böyle bir çalışmayı başlatmamız Hüseyin (Aydın) Bey'in, 3. havalimanı için kullandırdıkları kredilere yurt dışından talep geldiğini açıklamasından sonra gündeme geldi. Herhangi bir bankamız kredisini menkulleştirip yurt dışına pazarlayabilecek" dedi. Bankacılardan edinilen bilgilere göre, örneğin 3.Köprü, otoyol gibi projelere sağlanan finansmanın maliyeti ve köprünün getirisi menkulleştirilecek. Banka senedini, tıpkı ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yaptığı gibi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da gerektiğinde likidite enjekte etme aracı olarak kullanabilecek.

AZ KAZANACAĞIZ FAİZLER DÜŞECEK

Varlık yönetim şirketlerine satılan alacaklar da dahil edildiğinde riskli alacakların yüzde 8,6 düzeyinde olduğunu söyleyen Hüseyin Aydın, "2016 sonunda yapılandırma tutarı 65 milyar liraya ulaştı. Bu kredilerin yüzde 23'ü bireysel" dedi. Kredilerin büyümesi için mevduatın büyümesi ve özkaynakların devreye alınması gerektiğini ifade eden Aydın, "Yeni krediler veya yapılandırmalar yoluyla büyümeye destek verdik, vermeye de devam edeceğiz. Kredilerin artması büyümeyi de olumlu etkiledi" şeklinde konuştu. Bankacılıkta bilanço büyüklüğünün 2,4 trilyon lira olduğunu açıklayan Hüseyin Aydın, yüksek faiz eleştirilerine ilişkin şunları söyledi: "Faizleri biz belirlemiyoruz, mevduat sahipleri belirliyor. Faizlerin aşağı yönlü hareket etmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Finansal hizmetlere talep artarken, biz de daha az kazanacağı ve faizler düşecek."

KÖTÜ NİYETLİ KREDİ KULLANIMINA İNCELEME

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, sektörde kredilerin takibe dönüşüm oranı, kaldıraç oranı ve yabancı para pozisyonunun makul düzeylerde olduğunu söyledi. Akben, "Bankacılık sektörünün özkaynak karlılığının, yıllıklandırılmış bakıldığında yüzde 18-19'a geleceği öngörülüyor" açıklamasında bulundu. Bu yıl büyümeye, Kredi Garanti Fonu (KGF) kredilerinin yüzde 1-1.5 katkı yapmasının beklendiğine işaret eden BDDK Başkanı Akben, "KGF ve KOSGEB kredileri ile ilgili taşıt, döviz, ve konut alımı gibi beklenti dışı kullandırıldığı yönünde eleştiriler var, bunları da inceleyeceğiz" uyarısı yaptı. BDDK Başkanı Akben de bankalara, mevduat faizi yarışına girilmemesi uyarısında bulundu.

Kaynak: Karar Gazetesi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber