'FETÖ'nün o dönmede kimi desteklediğini bilmiyoruz'

MHP Grup Başkanvekili Usta: "Biz FETÖ'nün o dönmede kimi desteklediğini bilmiyoruz. Ekmeleddin İhsanoğlu bey vatanına, miletine bağlı, hiçbir şekilde bu yapıyla, cemaat iken AKP'nin kolkola gezdiği dönem dahil, hiçbir ilişkisi olmamıştır. Burada sözün nereye gideceğine dikkat etmek lazım.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Mayıs 2017 19:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'FETÖ'nün o dönmede kimi desteklediğini bilmiyoruz'

TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında "Türk yargı sistemini partizanlık yaparak etkilediği" iddiasıyla verdiği gensoru önergesinin görüşmeleri sürüyor.

Gensoru önergesi üzerinde, imza sahibi olarak söz alan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, 24 Aralık'ta yapılan hakim ve savcı alımıyla ilgili "şaibeli sınavın" iptal edilmesini istedi.

Bu sınavda, yazılıda kimin kaç puan aldığı ve mülakatta hangi kriterlerin uygulandığının kamuoyuna açıklanmasını da isteyen Yarkadaş, "Yeni sınavı kameraların önünde kamuoyunu ikna ederek yapın. Aksi tekdirde bizim yargıya da güvenmemizi beklemeyin." dedi.

"Sadece AKP'li oldukları için atanan bu hakimlere neden güvenelim?" diyen Yarkadaş, "Siz geçmişte ortağı olduğunuz FETÖ ile muhalefeti sindiriyor ve bundan da büyük keyif alıyorsunuz. Şimdi eski ortağınız FETÖ'den öğrendiğiniz yöntemleri uyguluyorsunuz." iddiasında bulundu.

-"Sözcü FETÖ'cü ise siz FETÖ'cünün kralısınız"

CHP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Levent Gök, Anayasa değişikliği ile yürürlükten kalkacak olan gensoruyu, demokratik ve laik Cumhuriyetin bütün kazanımları gibi geri getireceklerini kaydetti.

24 Aralık 2016'da yapılan hakim ve savcı alımı için kararnameyle yazılı sınav şartının kaldırıldığını belirten Gök, "Mülakatla, Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir partiye organik bağı olanlar hakim ve savcı yapıldı." görüşünü dile getirdi.

"Bunun adı tam anlamıyla partizanlıktır." diyen Gök, bu uygulamaların altında "hakim ve savcılar bizden olsun, onları kontrol edelim isteğinin yattığını" öne sürdü.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın herkesi FETÖ'cü olmakla suçladığını savunan Gök, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine yönelik soruşturmaları hatırlattı.

Sözcü Gazetesi'nin FETÖ ile mücadele ettiğini, bu mücadeleye ilişkin olduğunu belirttiği manşetleri gösteren Levent Gök, Bozdağ'ın, Fethullah Gülen ile ilgili geçmişte söylediklerini hatırattı. Gök, "Şimdi Sözcü gazetesi FETÖ'cü ama Bekir Bozdağ FETÖ'cü değil. Bu manşetleri atan Sözcü gazetesi FETÖ'cü ise siz FETÖ'cünün kralısınız." diye konuştu.

FETÖ'nün iktidar kararnamesiyle TÜBİTAK'ı ele geçirdiğini, AK Parti'den 37 milletvekilinin imzasıyla, FETÖ'cü olmayan subayların ordudan tasfiye edilmesine olanak sağlayan kanun teklifi verildiğini savunan Gök, bu kanun teklifindeki milletvekillerinin isimlerini okudu. Gök, "Kim yaptırdı bu kanun değişikliğini size? Açıklamazsanız üzerinizde FETÖ damgası kalır. Bunu açıklayın. Bu imzayı kimin attırdığını açıklayın." ifadelerini kullandı.

Akıncılar iddianamesini hazırlayan savcının mahkemeden önce Adalet Bakanına gittiğini öne süren Gök, "Önce AKP gördü iddianameyi. Üzerine 'görüldü' damgasını vurdu ve sonra Akıncılar İddianamesini mahkemeye götürdü." iddiasında bulundu.

-"Cumhurbaşkanı adayınız kimdi?" tartışması

AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, kanun teklifine imza atan milletvekillerini bir suç işlemiş gibi göstermenin bühtan olduğunu söyledi.

Milletvekillerinin, kanun tekliflerine, İçtüzükten kaynaklanan hak ile imza attıklarını belirten Can, kanun teklifinin komisyondan geçtiğini, komisyonda CHP'li milletvekillerinin de bulunduğunu, Genel Kurul aşamasında CHP'nin destek verdiğinin de görüldüğünü kaydetti.

"Bunu herhangi bir örgütle ilişkilendirmek doğru değil." diyen Can, "FETÖ'ye karşı milli iradeyi hep beraber savunduk. Buradan siyasi çıkar devşirmeye çalışmak doğru değil. Kanun çıktıktan sonra uygulamasında problemler varsa düzeltilebilir." diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Gök, yeniden söz alarak, "Devletin savcısının yazdığı iddianameyi okudum. İddianamede 'FETÖ, 1988 ve daha önceki yıllarda mezun olmuş subayları TSK'dan tasfiye etmek için kanuni düzenlemeleri siyasi otoriteye yaptırmıştır' diyor. Gelin kendinizi kurtarın. 'Ben FETÖ'cü değilim' deyin. Talimatı vereni açıklayın. FETÖ'nün siyasi ayağı bunlarla yüzleşmekten geçer." görüşünü öne sürdü.

AK Parti'li Can, yeniden söz alarak, milletvekillerinin özgür iradeleriyle kanun tekliflerine imza atabileceklerini söyledi.

"FETÖ'cü olan, destek sağlayan FETÖ'ye beraber haraket eden alçaktır, şerefsizdir." diyen Can, "Herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bizler milletvekilleri olarak kanun teklifine imza attık ve bu imzanın arkasında da duruyoruz. Evet, 17-25 Aralık'tan önce AK Parti, bu alçak yapıyla belki bazı uygulamaları beraber götürmüş olabilir. 17-25 Aralık'tan sonra Cumhurbaşkanı adayınız kimdi? 17-25 Aralık'tan sonra onların getirdiği sahte delilleri alabildiğine kullanmadınız mı?" diye sordu.

-"Özür dilesin"

MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, Can'dan, Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili sözlerine açıklık getirmesini istedi.

Can, yerinden söz alarak, "Bu alçak FETÖ terör örgütü 17-25 Aralık hadisesiyle ortaya çıkmıştır. 17-25 Aralık'ta yapmış olduğu eylemlerle, hukuk darbesiyle, hukuku siyaset alet etmesiyle ortaya çıkmıştır. AK Parti iktidarları bu tarihten sonra bu alçak terör örgütüyle mücadeleye başlamıştır. Benim burada kastım, 17-25 Aralık'tan sonra dahi uzantılarının siyasi argüman olarak bazı partiler, özellikle CHP, oradan almış olduğu illegal delilleri kürsülerde kullanmıştır. Kaldı ki Cumhurbaşkanı aday noktasında da alçak FETÖ'nün desteklemiş olduğu bir aday minvalinde buluşmuştur dedim. Kastım odur. MHP ile alakası yoktur." açıklamasını yaptı.

Bunun üzerine Usta yerinden söz alarak, şunları söyledi:

"Biz FETÖ'nün o dönmede kimi desteklediğini bilmiyoruz. Ekmeleddin İhsanoğlu bey vatanına, miletine bağlı, hiçbir şekilde bu yapıyla, cemaat iken AKP'nin kolkola gezdiği dönem dahil, hiçbir ilişkisi olmamıştır. Burada sözün nereye gideceğine dikkat etmek lazım. Bu şekilde bizim milletvekilimizi zan altında bırakacak veya bu ilişkiyi kuracak laflardan kaçınmasını tavsiye ederim kendilerine. Yoksa burada bunları konuşacaksak, konuşulanacak çok şey var. Daha dikkatli olunmalı. Hiçbir yorum yapmadan özür dilemesini kendilerinden talep ediyorum."

Tartışmanın uzaması üzerine TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, birleşime ara verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber