Özdağ: Siyaset yapmamıza tahammül edemediler

Özdağ, konuşmasında, siyaset yapmak isteyen Anadolu çocuklarının darbelerle korkutulduğunu belirterek, "Siyaset yapmamıza tahammül edemediler. Menderes'in başbakanlığına tahammül edemediler. Değerlerine bağlı bir adamın ola ki yürürse, 'o çiftçilerin çocukları, şimdi olduğu gibi bakan olurlar, rektör olurlar' diye Menderes'i korkuttular.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Mayıs 2017 18:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Özdağ: Siyaset yapmamıza tahammül edemediler

AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Türkiye'de yaşayan herkesin son kaleye sahip çıkması ve "Bütün darbeler, bütün demokrasi dışı uygulamalar kötüdür" demesi gerektiğini söyledi.

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Kongre Merkezi'ndeki Uluslararası Darbe Sempozyumu'nun ikinci gününde moderatörlüğünü Rektör Prof. Dr. Cavit Bircan'ın üstlendiği ve Star Gazetesi yazarı Yakup Köse ve AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'ın konuşmacı olarak katıldığı oturum gerçekleştirildi.

Özdağ, konuşmasında, siyaset yapmak isteyen Anadolu çocuklarının darbelerle korkutulduğunu belirterek, "Siyaset yapmamıza tahammül edemediler. Menderes'in başbakanlığına tahammül edemediler. Değerlerine bağlı bir adamın ola ki yürürse, 'o çiftçilerin çocukları, şimdi olduğu gibi bakan olurlar, rektör olurlar' diye Menderes'i korkuttular. Sonra Anadolu çocukları uzun süre siyaset yapamadılar. Siyasetçileri ya korkuttular ya şantaj yaptılar ya da kandırarak kendilerinden yapıp kendi kirli emellerine alet ettiler." ifadelerini kullandı.

Darbelerin demokrasiye zarar verdiğine dikkati çeken Özdağ, şöyle devam etti:

"Demokrasimizi içselleştirmemizi geciktirdi. Yani çok partili hayatı içselleştirmemizi geciktirdi. Partiler bir din haline dönüştü, liderler fenomen, tabu haline dönüştü. Oysa Avrupa'da bir sosyal demokrat ertesi yıl başka bir partiye, İngiltere'de bir İşçi Partili ertesi yıl Muhafazakar Partiye veya Amerika'daki bir cumhuriyetçi, demokratlara oy verirken biz de Cumhuriyet Halk Partili olmak veya Demokrat Partili olmak takım tutmak gibi bir şeydi. Babadan oğula geçiyordu. İnsanlar partilerini okuyarak seçmiyorlardı. Geleneksel olarak kabul ediyorlardı. İstisnalar kaideyi bozmaz. Yılmaz Güney'i tutuyorsanız solcu oluyordunuz, Serdar Gökhan'ı tutuyorsanız sağcı oluyordunuz. Oysa sosyo-ekonomik bakış açılarımızla biz partilerimizi tayin etmeliydik. Bu yıl benim sosyo-politik açıdan bana istediğimi vermiyorsa partimi değiştirebilmeliydim. Yani partiler araç, amaç Türkiye'nin zenginliği ve özgürlüğü olmalı."

- "Cumhuriyetten ve demokrasiden taviz vermeyelim"

FETÖ'nün darbe yapacağını tahmin ettiğini aktaran Özdağ, "Askeriyede, yargıda yoğun şekilde çalıştıklarını biliyordum ve onlara zaman zaman şunu söyledim, (siyasete soyunmayın, Recep Tayyip Erdoğan'ı terbiye etmeye kalkmayın, siyasete ortak olmayın, siz okullarınızla yurtlarınızla uğraşın, ahlaklı insan yetiştirin, ne yapacaksınız siyaseti, içinizde yetenekli insanlar varsa çıksın siyaset yapsın)." diye konuştu.

FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunda görev yaptığını anımsatan Özdağ, burada asker, emniyet ve MİT yetkililerinin kendilerine, "karşılarında güçlü bir irade olmasaydı, bunların darbeyi yapacaklarını" söylediklerini anlattı.

Özdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sağcılar, solcular, Türkler, Kürtler bu Anadolu'da yaşayan 80 milyon bu son kaleye sahip çıkalım. Son sığınağa, son limana sahip çıkalım. 'Bütün darbeler, bütün demokrasi dışı uygulamalar kötüdür' diyelim. PKK'ya da FETÖ'ye de vesayetçi her yapıya ya da kirli ve şantajı medya patronlarına da kim gelirse gelsin devleti ele geçirmek isteyen her yapıya beraberce meydan okuyalım. Cumhuriyetten ve demokrasiden taviz vermeyelim. Devletimizi liyakatla buluşturalım. Hukuku adaletle taçlandırarak gelecek kuşaklara zengin ve özgür bir Türkiye bırakalım."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber