Yangın gözetleme kulesinde ramazan mesaisi

İzmir'in Menderes ilçesinde bulunan Dededağı Yangın Gözetleme Kulesi'nde kesintisiz 24 saat ormanı gözleyen Yener ailesi, oruçlarını telsizden geçilen anonsla açıyor.

Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla 750 metre rakımlı kuleye çıkan ve sadece hafta sonu izinlerinde aşağıya inen Yener ailesi, 24 saat gözledikleri ormanları nasıl koruduklarını ve kulede ramazan ayını nasıl geçirdiklerini anlattı.

Kulede 8 yıldır görev yaptığını, orman yangınlarını önlemek amacıyla dürbünüyle sürekli kendi görev sahasında bulunan 16 bin hektar ormanı gözlediğini belirten 42 yaşındaki Yalçın Yener, şehirden uzak, doğayla iç içe olmayı sevdiklerini, bundan dolayı eşi ve çocuğuyla bu işi yaptığını söyledi.

İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne ait 66 yangın gözetleme kulesi bulunduğunu ve kulelerle sürekli irtibat halinde olduklarını aktaran Yener, duman gördüklerinde hemen en yakın ekibi yönlendirdiklerini ifade etti.

Yener, yangın çıkma ihtimalinin bulunduğu durumlarda, gece saatlerinde ve insanların yaşamadığı bölgelerde ihbar olasılığı düşük olduğu için daha dikkatli gözetleme yaptıklarını kaydetti.

"İşimi severek yapıyorum"

Yaz mevsiminin başlamasıyla ekim ayının sonuna kadar kulede ailece görev yaptıklarını dile getiren Yener, "Burada ailemle yaşıyorum, beraber görev yapıyoruz. Kuledeki işleri hanım yapıyor. Ben görev yaparken o ev işlerini yapıyor. Ben istirahat ederken o nöbet tutuyor. O istirahat ederken ben nöbet tutuyorum. Doğayı sevdiğim için işimi de severek yapıyorum." dedi.

Doğayla iç içe olduklarını, gün doğumu ile gün batımının eşsiz güzelliğini izlediklerini ifade eden Yener, ramazan ayının tadını 750 metre rakımlı kulede daha farklı hissettiğini belirtti.

Akşama doğru ezan sesine kulak verdiklerini ancak rüzgarın çok etkili olmadığı zamanlarda ezanı duyabildiklerini kaydeden Yener, "Ezan sesini rüzgarsız günlerde duyuyoruz ancak genelde rüzgarlı geçiyor. İftar saatinde biz bir aile gibiyiz. Telsizden anons geçiyor. İşletmemiz başta olmak üzere herkes birbirine 'afiyet olsun' der. Karşı yerleşim yerlerinde top alevlerini görebiliyoruz. Televizyon var aşağıda." şeklinde konuştu.

"2-3 dakikada bir bakmak gerekiyor"

Yaptıkları işin büyük bir sorumluluk ve hassasiyet gerektirdiğine işaret eden Yener, şöyle devam etti:

"Tam iftara hazırlanırken bir yangın çıkmıştı, 2-3 saat sürdüğünden 2-3 saat daha iftarı uzatmış olduk. İhbar gelmişti o zaman. Rahat rahat oturup yemek yiyememiştik, en azından 2-3 dakikada bir bakmak lazım kritik saatlerde. Gözümüz sürekli duman arıyor. Hem gözetleme yapıyoruz hem orucumuzu tutuyoruz. Biz burada aile olarak yaşıyoruz. Haftalık izinlerimizde iniyoruz, ekipten başka arkadaşlar geliyor. Biz iznimizi kullandıktan sonra çıkıyoruz tekrar buraya, haftalık alışverişlerimizi alıyoruz."

Eşi ile kulede yaşayan Mürvet Yener (32) de görev nedeniyle günlerinin uykusuz geçtiğini ancak bu durumdan şikayetçi olmadığını belirtti.

Yener, "O gözetleme yaparken ben istirahat ediyorum, o istirahat ederken ben gözetleme yapıyorum. Ben dumanı görünce hemen eşime haber veriyorum. Sonra araçlar çıkarılıyor." dedi.

Yener'in oğlu 10 yaşındaki Yusuf Yener de bütün yazını orman yangın gözetleme kulesinde geçirdiğini belirterek, "Etrafa bakıyorum, duman gördüğümde 'Bakın' diyorum. Büyüyünce ben de yangın gözetleme kulesinde olmak isterim." şeklinde konuştu.