Eşini atayan Rektör: Daha önce de yapıldı Etik sorunu yoktu

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Rektör Bağ, benden önceki Rektörler de eşlerini üniversitede çalıştırdı. Ben yapınca mı etik olmadı dedi.

Eşini İslami İlimler Enstitüsü'ne Enstitü Sekreteri olarak atayan Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ'ın yaptığı açıklama

Bağ, Pamukkale Üniversitesi'nin kuruluşundan bu yana tüm rektörlerin eşlerinin üniversitede çalıştığını söyledi. Rektör Bağ, "Pamukkale Üniversitesi ya da başka üniversitelerde eşiyle birlikte ilk görev yapacak rektör ben değilim. Benden önce, kuruluşundan beri görev yapan tüm rektörlerin eşleri Pamukkale Üniversitesi'nde çalışıyordu. O zaman her şey normaldi de şimdi mi anormalleşti? O zaman etik sorun yoktu da şimdi mi problem oldu?" dedi.

Pamukkale Üniversitesi'nin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından vekaleten göreve getirilen, 19 Nisan'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından asaleten atanan Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Bağ'ın, Bereketli Ortaokulu'nda öğretmen olan eşi Derya Bağ'ı, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan naklederek İslami İlimler Enstitüsü'ne 'enstitü sekreteri' olarak ataması, kamuoyunda tartışma yarattı. İlk açıklamasında eşini yetkin biri olduğu için göreve atadığını belirten Rektör Hüseyin Bağ, tepkilerin devam etmesi üzerine ikinci bir açıklama yaptı.

Rektör'ün eşini, enstitü sekreteri olarak ataması, Etik mi?

Yazılı açıklama yapan ve açıklamasını sosyal medya hesabından da paylaşan Rektör Prof.Dr. Hüseyin Bağ, Pamukkale Üniversitesi'nin memur kadrosunda, eşini atadığı kadronun niteliklerine uyan memur olmadığını belirtti. Estitünün kuruluş çalışmalarının sürdüğünü belirten Rektör Prof.Dr. Hüseyin Bağ, "Pamukkale Üniversitesi İslami İlimler Enstitüsü 2016 yılında kurulmuş, Türkiye'de tek olan bir enstitüdür. Kuruluşu, emekli öğretim üyesi Prof.Dr.Cevat Akşit Hoca'nın girişimleriyle gerçekleşmiştir. Enstitünün idari kadrosunda, yurt dışından gelen öğrenci ve öğretim elemanları ile iletişimi sağlayabilecek düzeyde Arapça bilgisine sahip biri olmalıydı. Pamukkale Üniversitesi idari kadrosunda bu nitelikte memur yoktur. Ayrıca atama yaptığımız kişinin, Denizli merkeze 50 kilometre mesafede görev yapmayı göze alabilmesi gerekmektedir" dedi.

"Eşim arapça öğretmenliğini dereceyle bitirdi"

Eşinin Gazi Üniversitesi Arapça Öğretmenliği'ni derece ile bitirdiğini söyleyen Rektör Prof.Dr.Hüseyin Bağ, "Enstitü sekreterliği kadrolarına atanabilmek için en az 10 yıl devlet memuru olarak çalışmış olmak gerekiyor. Hiç devlet memuru olmamış birini oraya atamak mümkün değildir. Atanamamış bir öğretmeni bu kadroya atamak mevcut yasal düzenlemeye göre imkansızdır. Ancak, bu kadroya geçişle boşalan öğretmenlik kadrosuna atanamamış bir öğretmen adayı atanabilir. Eşim Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Arapça Öğretmenliği'ni 1998 yılında derece ile bitirdi ve Arapça Öğretmeni oldu. Öğretmenlik yaparken, 2 yıllık ön lisans ilahiyatı bitirdi, DGS sınavına girdi, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni kazandı. Şu an son sınıfta iki dersi var. Bitirdiğinde iki 4 yıllık fakülte, bir 2 yıllık ön lisans mezuniyeti olacak. Basında yer alan haberlerde, 4 yıllık Arapça öğretmenliği mezuniyeti yazılmayarak, eşim ön lisans mezunu, lisans öğrencisi olarak gösterildi. Ön lisans mezunu birinin bırakın öğretmen olmasını, 2 yıl müdür yardımcılığı ve 1 yıla yakın kurucu müdürlük yapması mümkün değildir" diye konuştu.

"Tüm rektörkerin eşleri üniversitede çalışıyordu"

Rektör Hüseyin Bağ, Pamukkale Üniversitesi'nin kuruluşundan beri tüm rektörlerin eşlerinin üniversitede çalıştığını ifade ederek, "Haberin ilk yapıldığı yayın organı enstitünün kuruluş amacını biliyor olmasından kaynaklı olumsuz bir algı oluşturmuştur. Pamukkale Üniversitesi içindeki uzantıları ile resmi belgeyi sağlayabilmişlerdir. Pamukkale Üniversitesi ya da başka üniversitelerde eşiyle birlikte ilk görev yapacak rektör ben değilim. Benden önce, kuruluşundan beri görev yapan tüm rektörlerin eşleri Pamukkale Üniversitesi'nde çalışıyordu. O zaman her şey normaldi de şimdi mi anormalleşti? O zaman etik sorun yoktu da şimdi mi problem oldu? Şimdi dünyanın sonunun geldiği yaygarasını çıkarmak niye? O zamanki 2547 sayılı yasa buna uygundu da ben rektör olunca yasa değişti mi?" dedi.