Sakarya'da polisler hakkındaki FETÖ iddianamesi kabul edildi

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında meslekten çıkarılan aralarında emniyet müdürü, komiser, komiser yardımcısı ve polis memurunun da bulunduğu 37'si tutuklu 1'i firari 72 emniyet mensubu hakkında hazırlanan iddianame, Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Haziran 2017 11:09, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Sakarya'da polisler hakkındaki FETÖ iddianamesi kabul edildi

- Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 72 eski emniyet mensubu hakkında hazırlanan ve Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanıklar hakkında birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile onbeşer yıla kadar hapis cezası istendi.

Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcıvekili ve 2 cumhuriyet savcısı tarafından 37'i si tutuklu, 34'ü tutuksuz ve biri firari 72 sanık hakkında hazırlanan 305 sayfalık iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.

Mahkeme, Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) ihraç edilen aralarında emniyet müdürü, emniyet amiri, komiser ve komiser yardımcılarının bulunduğu 72 sanık hakkında "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl altışar aydan onbeşer yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianameyi kabul etti.

7 Ağustos'ta Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanacak davanın iddianamesinde, darbe girişiminin ardından yapılan çalışmada, dosyada bulunan Sakarya İl Emniyet Müdürlüğünde görev yapmış emniyet mensuplarının önce açığa alındığı daha sonra KHK ile ihraç edildiği kaydedildi.

İddianamede, şüphelilerin 17-25 Aralık sürecinden sonra Bank Asya'ya para yatırarak örgüte finansal destek sağladığı belirtilerek, bazı sanıkların ise çocuklarını KHK ile kapatılan Özel Fatih Kolejine gönderdiği ifade edildi.

Bazı şüphelilerin adreslerinde yapılan aramada örgütün elebaşısı Fetullah Gülen'in kitap ve CD'lerinin bulunduğu anlatılan iddianamede, bazı sanıkların terör örgütünün evlerindeki sohbetlere katıldığı ve örgütün haberleşme programı "ByLock"u kullandığının tespit edildiği aktarıldı.

İddianamede, şüphelilerden bir kısmının KHK ile kapatılan örgütün elebaşısı Fetullah Gülen'en emirleri doğrultusunda Kimse Yok Mu Dernegine bagıs yaptıgının belirlendigi, sanıkların "FETO/PDY silahlı teror orgutu" ile sureklilik, cesitlilik ve yogunluk arz eden organik bag kurdugu, üzerilerine atılı "anayasayı ihlal" ve "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlarını işlediklerinin anlaşıldığı vurgulandı.

- Eski polisten çelişkili ifadeler

İddianamede, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesindeki ifadesine yer verilen sanık eski polis memuru Lokman Keşmer, 2009'da Sakarya'ya atandığı zaman Olay Yeri Inceleme Sube Mudurlugunde beraber calıstıgı Ü.A. isimli polisin kendisini tanıştırmak için çaya davet ettiğini ve halka açık alanda buluştuklarını söyledi.

Sanık Keşmer, emniyet mensuplarıyla birçok evde sohbete gittiklerini, kendi evlerine de sohbete gelindiği, bu toplantılarda Fetullah Gülen'den bahsedildiğini belirtti.

Daha sonra sohbetlere katılmadığını, 2010 yılının nisan-mayıs aylarında gizli bir numaradan arandığını, birisinin konunun önemli olduğunu ve yüz yüze görüşmek isteğini söylemesi üzerine bu kişiyle buluştuğunu aktaran Keşmer, "Burada tanımadıgım, ilk defa burada gordugum iki erkek sahıs karsıladı. Biri polis olduğunu diğeri MİT'te çalıştığını söyledi ve kimliklerini gösterdiler, isimlerini söylemediler. Polis oldugunu soyleyen toplantılara tekrar devam etmemi, bu is ile ilgili gorev vereceklerini, bu yapının icerisinde gorevli olarak bulunacagımı soyledi. Diğer kişi de bunu destekler şeyler soyledi, kabul etmedim. MİT'ten oldugunu beyan eden sahıs gorev verdikten sonra reddinin olmayacagını soyledi, bu soyleminden endiselenerek kabul ettim." dedi.

Sanık Keşmer, daha sonra kendi isteğiyle toplantılara katıldığını, 2014'ün nisan-mayıs ayına kadar bu toplantılara devam ettiklerini, bu yapı icerisinde hic gorev almadığını sadece sohbetlere katıldığını, sohbetlerde FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in videolarının izletildiğini kaydetti.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadesinde ise Keşmer, emniyetteki beyanlarını kabul etmediğini dile getirdi.

Emniyetteki ifadesini baskı altında verdiğini, baskı yapanların polis memurlarının olmadığını iddia eden Keşmer, şöyle devam etti:

"Baskı yapan sahıslar dısarıdan kisilerdir. Acıga alındıgım 30 Temmuz 2016 tarihinden sonraki ilk çarsamba gunu Korucuk Mahallesinde yürürken siyah renkli bir arac adres sorma bahanesiyle yanımda durdu. Basıma silah dayayıp beni iceri aldılar. Korucuk civarında dolastırdılar. Sonra Korucuk civarında bilmedigim bir yerde durdurdular. Nasıl ifade verecegim konusunda yonlendirdiler. Ben de o sahısların dedigi gibi emniyetteki ifademi verdim. Bu sekilde ifade vermezsen benim cocugumu kacıracaklarımı, esim ve cocuklarımı oldureceklerini söylediler. Aileme zarar vereceklerini dusundugum icin bu sekilde ifade verdim. Vermis oldugum ifadem dogru degildir."

Gülen cemaati icerisinde bulunmadığını, sohbet ve toplantılara katılmadığını öne süren sanık Keşmer, "2009-2014 yılları arasında Fetullah Gülen cemaatine ait sohbet toplantılarına katılmıs yonunde ifade vermissem de bu dogru degildir. Emniyetteki ifademde fotograf teshis tutanagı dogrudur zira bu kisiler benim birlikte calıstıgım kisilerdir. Bunları tanıdıgım icin beni tehdit eden sahıslar da bu teshis ettigim kisilerle birlikte bircok isim verdiklerinden tanıdıgım bu kisileri teshis ettim. Teshisini yaptıgım kisilerin Fetullah Gülen cemaatinin sohbet toplantılarına katılıp katılmadıkları hususunda bir bilgim yoktur."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber