İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

'Darbe oldu yönetime el koyduk'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de aralarında yer aldığı 28'i tutuklu 76 kişinin yargılanmasına devam edildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Haziran 2017 14:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Darbe oldu yönetime el koyduk'

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonunda görülen dördüncü duruşmada tanık olarak dinlenen 2'nci Ordu Komutanlığında görevli Astsubay Ahmet Sevincek, darbe girişimi günü nöbetçi astsubay olarak görev yaptığını belirtti.

Tutuklu sanık Yüzbaşı Hüseyin Çakıcı'nın kendisini arayarak "1 No'lu nizamiyeye gideceklerini' söylediğini ve birlikte belirtilen yere gittiklerini anlatan Sevincek, "Orada ilk defa gördüğüm Yüzbaşı Kemal Keskin 'Darbe oldu yönetime el koyduk.' dedi. Şok olduk, 'Sakinleşin.' dedi. Ne olduğunu anlayamadık bir No'lu nizamiyeye gitmemizi ve içeriye giriş çıkış yapılmamasını söyledi. Zaten gittiğimiz nizamiyede sadece ordu komutanı giriş yapıyordu." diye konuştu.

Nizamiyeden dışarı baktığında hayatın olağan akışında devam ettiğini gördüğünü dile getiren Sevincek, o gece yaşananları şöyle anlattı:

"Herhangi bir terslik yoktu. Bize neden böyle söylediğini anlamaya çalıştık. Daha sonra 2 No'lu nizamiye bölgesine geçtik. Bir sivil aracın içerisinde oturmuş teçhizatlı askerleri gördüm. Kışla dışına çıkmak üzereydi. Hüseyin Çakıcı'ya aracın nereye gideceğini sordum, bir yere gideceğini söyledi. Kemal Keskin 'Ordu komutanını geleceğini, karşılamamı' söyledi. 1 No'lu nizamiye bölgesine gittim. Saat 22.00-22.30 civarı olabilir 1 No'lu nizamiyeden ordu komutanının aracı giriş yaptı. Nizamiye kapısını açarak içeri girmelerini sağladık. O sırada bir tuğgeneral 'içeriye hiçbir aracın alınmaması' emrini verdi."

Garajlar bölgesine giderken olup biteni öğrenmek amacıyla televizyonu açtığını kaydeden Sevincek, haberlerde darbe girişimi olduğunu, silahlı kuvvetler içerisinde bir grubun kalkışma yaptığını gördüğünü ve daha sonra kafasında bir şeylerin oluşmaya başladığına dikkati çekti.

Binbaşı Bülent Kuzucu'nun kendisini arayarak Kurmay Başkanı Avni Angun'un kelepçe getirmesini istediğini bildiren Sevincek, "Depoları açtım o sırada askerler girdi, yelek alıyorlardı. Neden alıyorsunuz diye sordum, 'Biz kurmay başkanının habercileriyiz, çelik yelek istedi.' dediler. Ben kelepçeleri de vermeleri için onlara vererek karargaha gönderdim." dedi.

Koğuşlar bölgesine sabah saatlerinde gittiğimde er ve erbaşların dışarıda olduğunu gördüğünü belirten Sevincek, buradaki askerleri alarak karargahın önünde topladığını ve sonrasında garajlar bölgesindeki depoya giderek saklandıklarını söyledi.

Bu sırada dışarıdan çatışma seslerinin geldiğine işaret eden Sevincek, yaklaşık 45 dakika sonra 1 No'lu nizamiyeden Uzman Çavuş Yunus Belen'in kendisini arayarak polis teslim olacaklarını söylemesi üzerine diğer askerleri de alarak nizamiyeden dışarı çıktıklarını ve polise telim olduklarını ifade etti.

Soru cevap kısmında ise SEGBİS üzerinden söz alan tutuklu Yüzbaşı Kemal Keskin, Sevincek'e "Kendisinden Ömer Halisdemir çıkartmaya yönelik gayretleri var. Fakülte mezunu musun? Hayatında matematik dersinde hiç abaküs kullandın mı?" gibi sorular yöneltti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Vedat Koç, Keskin'e, "Adam akıllı soru soracaksan sor, yoksa sana soru sordurmayacağım." ifadesini kullandı.

- "Vurun, öldürün, ateş edin"

Darbe girişimi sırasında orduevinde nöbetçi olan askeri personel Ayşe Şahin ise Boğaz Köprüsü'nün tutulduğunu haberlerde gördüğü ve olayları bu şekilde öğrendiğini dile getirdi.

Olayları şaşkınlıkla izlediğini ve daha sonra saat 23.50'de vatandaşların orduevi önünde toplanmaya başladığını anlatan Şahin, "Personelin güvenliğinden sorumluydum, nöbet yerlerini kontrol ettim, herhangi bir sıkıntı olup olmadığı için dolaştım. Herhangi bir sıkıntı olmadığını görünce odama döndüm." şeklinde konuştu.

Bir binbaşı, bir astsubay ve 2 erin tam teçhizatlı olarak yanına geldiğini belirten Şahin, "Ordu komutanının emrini iletiyorum. Kimse dışarı çıkmayacak.' dedi. Sizi tanımıyorum nerede görevlisiniz dedim, yeni tayin olduğunu söyledi. 'Ordu komutanının emrini iletiyorum kimse dışarı çıkmayacak.' dedi. Adının İbrahim Dede olduğunu söyledi." ifadelerini aktardı.

Dede ve yanındakilerin orduevinden ayrıldığını sırada ise vatandaşların iyice toplanmaya başladığını ve tepki gösterdiğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

"Bunun üzerine bende bu konuda nöbetçi amirliğini aradım ve bilgi verdim. Komutana bilgi vereceklerini söylediler. Daha sonra harekat merkezini aradım, bilgi verdikten sonra Erkan Varol telefonu alarak 'Vurun, öldürün, ateş edin.' dedi. Bende telefonu kapattım. Nöbet yerlerini dolaştım kesinlikle ateş etmek yok dedim. Askerlerin emniyet almasını sağladım daha sonra 155 Polis İmdat Hattı'nı aradım. Polisler güvenliği aldıktan sonra halk da normale döndü ve bir sorun kalmadı."

Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşmaya öğle arası verildi.

Emrah Gökmen

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber