'Hukuktan bir an bile ayrılma lüksümüz yok'

AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanvekili Fatma Benli, FETÖ ile hukuk içerisinde olabildiğince etkin mücadele etmek zorunda olduklarını belirterek, "Hukuktan bir an bile ayrılma lüksümüz yok. Hukuk içerisinde olabildiğince etkin mücadele etmek zorundayız." dedi.

Türkiye Hukuk Platformu, Uluslararası Hukukçular Birliği, İstanbul Center of International Law, İstanbul Üniversitesi ve Hukukun Üstünlüğü Platformu işbirliği ile İstanbul Üniversitesi merkez kampüsünde "Darbeye Karşı Hukuk 15 Temmuz" paneli düzenlendi.

Türkiye Hukuk Platformu Genel Sekreteri Ahmet Akcan'ın oturum başkanlığını yaptığı panele konuşmacı olarak Benli'nin yanı sıra Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yıldırım, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah İslamoğlu ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selman Öğüt katıldı.

- "00.33'te darbeyi kınayan bildirimizi sayfamıza koyduk"

Panelin açılışında konuşan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, 15 Temmuz darbesine maruz kalmanın üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek Türk milletinin en büyük karakterinin bağımsızlık olduğunu tarih boyunca olduğu gibi 15 Temmuz'da da bunu gösterdiğini söyledi.

Dünyada hiçbir milletin darbeye karşı bu kadar hızlı bir refleks göstermediğini dile getiren Ak, "Biz de darbe gecesi 00.33'te darbeyi kınayan bildirimizi sayfamıza koyduk. Başka üniversitelerden de arayıp bunu talimatla mı yaptığımızı soranlar oldu. Biz duruşumuzu gösterdik. Bizden sonra da diğer üniversiteler de bu yolu takip ettiler. Bu olayı duygusallıktan uzak bir şekilde değerlendirip anlatmamız ve asla unutmamız lazım." ifadelerini kullandı.

İstanbul Center Of International Law yöneticisi Cihat Gökdemir ise panelin İstanbul Üniversitesi çatısı altında yapılmasının önemli olduğunu belirterek, bir dönem üniversitelerin ve hukuk fakültesi mensuplarının darbelerin yanında yer aldığını söyledi.

- "FETÖ davalara herkesi katar"

FETÖ'nün bütün operasyon ve kumpaslarının bir amaca yönelik olduğunu ifade eden Gökdemir, şöyle konuştu:

"FETÖ yaptığı bir operasyon sonucu açtığı davada asıl suçlu olan 30 kişiyi değil hedefinde olan herkesi katar. Asıl amaç zaten yargılama yapmak değildir. Kısa sürede menfaatlerini yerine getirmek, kadroları boşaltıp buralara kendi adamlarını yerleştirmektir. Dava sonra nereye giderse gitsin önemsemezdi. Şimdiki yargılamalarda da maalesef bazı hakim ve savcıların siyasi iradeden kopuk, FETÖ yargısından tevarüs ettikleri -FETÖ'cü oldukları için değil- bazı yanlış adımlar attıklarını görüyoruz. Bu yanlış adımlar devam ederse biz bu yargılama sürecinden maalesef bir şey elde edemeyiz. Bu yüzden yargılamalarda hedefi doğru seçip eli silah tutmuş, halka yöneltmiş, asker ve polis içerisinden çıkan darbecileri öne almalıyız."

Fatma Benli de darbe sürecinde yaşananları aktararak, darbeyi püskürten bir milletin vekili olmaktan gururlu olduğunu anlattı.

Darbenin başarılı olması halinde bu ülkede insanların başı dik gezemeyeceğini vurgulayan Benli, "Hukuktan bir an bile ayrılma lüksümüz yok. Hukuk içerisinde olabildiğince etkin mücadele etmek zorundayız. Bizim şu an yapmaya çalıştığımız tek şey hukukun yerine getirilmesi. Hakimler olaya bütün cephesiyle bakmak yerine sadece ellerindeki dosyalar üzerinden karar veriyorlar. Bu da bazen sıkıntılara sebebiyet veriyor. Ama bununla beraber mücadele etmek zorundayız. Bizim siyasi olarak olaya müdahil olabilmemiz fiili olarak mümkün değildir. Bize düşen şey yargılanmaya olabildiğince destek vermek. Fiili olarak oralarda bulunmak." ifadelerini kullandı.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yıldırım ise Türkiye'de bundan sonra millete rağmen bir darbenin gerçekleşmeyeceğinin görüldüğünü aktardı.

Darbenin millete, hükümete karşı yapıldığını vurgulayan Yıldırım, sözlerini, "Bu darbe Ortadoğu'da umudu temsil eden siyasete, bu iradeye ve bu kadrolara yapıldı. Ortadoğu'da Osmanlı parçalandıktan sonra yaşadığımız döngüyü, bu hükümetin bu liderliğiyle aşma imkanı vardı. Arap baharıyla beraber darbelerle gelmiş rejimler değişecekti. AK Parti iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan bu değişimin umudunu ve yeniliğini temsil ediyor. 15 Temmuz'da yapılan şey sadece Türkiye'ye, Türk milletine değil bu tarihi umuda yapıldı. Bu yüzden uluslararası güçler Türkiye'nin yanında yer alıp darbeyi kınamadılar, FETÖ'nün yanında durdular." diye tamamladı.