Kamu Başdenetçisi ile kamuya dair konuları konuştuk

Ombudsman ile sözlü sınavları, OHAL'i, ÖSYM'yi ve sözleşmeli öğretmenliği konuştuk

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 10 Ağustos 2017 00:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kamu Başdenetçisi ile kamuya dair konuları konuştuk

Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı Şeref Malkoç, memurlar.net'i ziyaret etti.

KDK Başkanı Malkoç ile kurum kararlarının zorunlu hale gelip gelmeyeceği, sözlü sınavları, sözleşmeli öğretmenlikteki 6 yıl nakil olamama şartını, OHAL işlemlerini, ÖSYM'nin tercih sonuçlarını geç açıklamasını konuştuk. Başkan Malkoç, OHAL'de memurların istifa edememesiyle ilgili olarak ise sorun yaşayanların kendilerine başvuru yapmasını istedi.

İşte Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı Şeref Malkoç ile yaptığımız röportaj..

OMBUDSMAN KARARLARI ZORUNLU HALE GELECEK Mİ?

MEMURLAR.NET: Kamu Denetçiliği Kurumunun verdiği kararların tavsiye niteliğinden çıkarılıp uyulması zorunlu kararlar haline getirilmesi yönünde bir çalışma var mı?

Kamu Denetçiliği Kurumu sadece ülkemizde yok. Avrupa'nın bir çok kurumunda var. Avrupa'da da Ombudsman kararları tavsiye niteliğinde. Bir de her mahkemenin alanı sınırlıdır, kimi idari, kimi ceza davalarına bakar, ancak bizim alanımız çok geniş, mahkemelere intikal eden konuların dışında her şeye bakıyoruz.

Öğrenci yazılıdan sınıfta kalır, Belediye durağını değiştirince bize gelir vs. Adam ihaleye girecek sokmazlar, bize gelir, yani aklına ne geliyorsa bize gelir.

İşte buna karşılık yasa koyucu esnek bırakmış

Avrupa ülkelerinde kararlara uyma oranı yüzde 80 düzeylerinde. Bizde de zaman içerisinde bu yerleşecektir.

Burada espri şu, bi bakıma ombudsman idari işlemlerde hukuku ayar merkezi gibi. Yani yapılan işlem hukuka uygun mu değil mi, aynı zamanda idareye de yol gösteriyor, yani YUMUŞAK GÜÇ, mahkeme ise sert bir güç, 'böyle yapacaksın..'

Mesela ne var; hakem, tahkim, ombudsman, mahkeme var, bize şikayet geldiğinde biz vatandaş ile idare arasında arabulucuyuz, onları birbirine yaklaştırıyoruz, buraya kadar gelince biz buna dostane çözüm diyoruz, ancak dostane çözüm bulunamazsa, bu sefer hakem yerine geliyoruz.

DENETİM ARTIKÇA SÖZLÜ SINAVLARDAKİ SORUNLAR AZALACAKTIR

MEMURLAR.NET: Başkanım bir konumuz daha var, biz 15 yıldır kamuya memur alım işlemlerini takip ediyoruz, .... Sözlüde takdir hakkına bağlı değerlendirme yapılıyor, kamuya baktığımızda, ben seçmem gerekiyor, sadece yazılıyla olmuyor, ikisi arasında bir denge bulmak gerekiyor, ama bir türlü denge gelmiyor. En son güzel bir öneri vardı, hayata geçse güzel olur, sözlü yapılsın ama, geçti - kaldı meselesi olsun. Ör. Diyanet imam hatip alacaksa, mülakat muhakkak şart, kuran okuyor mu bilinmesi gerekiyor, mezuniyetten sonra tüm ilahiyat mezunu sınava yapalım, ona dense ki 'sen imam olabilirsin' o bir sertifika puanı alsın, sonra diyanet alım yaptığı vakit KPSS puanına göre alsın.... Keza öğretmenlik için de aynı, öğretmenlikten mezun olduktan sonra bir sınav yapılsın, öğretmen olabilir olamaz diye... Sonra KPSS sınav puanına göre atama yapılsın. Siz bu konuda ne düşünürsünüz?

Hizmetler insan eliyle kurumlar aracılığıyla yürütülür. Kamunun insan alımında bahsettiğiniz anlamda elinin daraltılmaması gerekir, ehliyet ve liyakat kıstası olmalı ama bu mülakatın kriterleri iyi belirlenmesi gerekiyor, adaletsizliğe zemin hazırlamaması gerekiyor. Bunun için de gerek kamu denetçiliği gerek idarenin kendi iç denetimi gerekse yargıya çok iş düşüyor. Eğer bu saydığım kurumlar bu konuyu iyi işlerse mesele çözülür. Mesela imam alacaksınız, bilgisi iyidir ancak iyi Kur'an okuması, vaaz vermesi gerekir. Yine öğretmen yazılı sınavda çok iyidir ancak çocuklara ders anlatabilecek mi, bu açıdan kamunun hizmet kalitesini arttırmak istiyorsak ehliyet-liyakat esasına göre yazılı ardından da mülakat konulması gerekir.

Buradaki sorun denetimdir, yoksa kamunun elini daraltmamak gerekir, alırken denetimin iyi yapılması gerekir.

TEK BAŞINA BİR KRİTER OLARAK AİLEDEN DOLAYI İHRAÇ OLMAMALI

MEMURLAR.NET: OHAL süreci devam ediyor, aileden dolayı ihraçlar var, bazen güvenlik soruşturmalarında yansıyor bize iletiyorlar, mesela güvenlik soruşturma kayıtlarında babası ihraç edilmiştir diyor veya sadece kızı ihraç olduğu için babası ihraç ediliyor. Sayın Nurettin Canikli bunun yanlış olduğunu söylemişti. Sizce bu konuya nasıl yaklaşmak gerekir?

Bu konu karar vericilerin ufkuna dayanıyor, karar vericilerin hukuka, hakkaniyete riayet edip etmediğine dayanıyor.

Örneğin birinin babası atılmış, kardeşi burada, bu tek başına yeterli değil, ancak bununla birlikte dosyasında başka bilgilere rastlıyorsa , bir tane kriter yok, Yargıtay 16. Ceza dairesi bu konuda önemli bir kararı var, bu daire kriterleri belirledi, bu kriterlere göre dikkate almak gerekiyor. Tek başına kriter, atılmayı ve işe almayı gerektirmez. Tekrar ifade ediyorum Yargıtay 16 Ceza Dairesinin kriterlerini dikkate almak gerekiyor. PKK'nı ülkeyi bölmek için, 7 hazirandan sonra yaptığı eylemler, çukur kazmalar, bomba koymalar, Türkiye buna karşı mücadele ediyor, ardından FET Ö gibi dünyanın en kalleş örgütüyle mücadele ediyor, buna karşın OHAL ilan edildi, OHAL anayasal bir rejim, OHAL'de bazı hak ve özgürlükler kısıtlanıyor. Temennimiz şu: Bir an önce Türkiye'nin OHAL'den kurtulacak şartların oluşması.

Buna yönelik olumlu gelişmeler var, örneğin OHAL komisyonunu kurulması, darbe yargılamalarının başlaması, FETÖ temizliği ile PKK ve DEAŞ'le mücadelenin ciddi bir yere gelmesi. Artık Türkiye 2018'de bu mücadelede büyük bir mesafe almış olacak ve OHAL'i tekrar gözden geçirmiş olacak.

OHAL KOMİSYONU İLE TEMAS HALİNDEYİZ

MEMURLAR.NET: OHAL komisyon 2 ay boyunca başvuru alacak, 110 bin kişinin merak ettiği: hangi kritere göre başvuruları değerlendireceksiniz? KHK sırasına göre mi, sendika konusuna göre mi, Bank Asya konusuna göre mi? Sizce hangi kritere göre başvurular alınmalı?

Komisyondaki arkadaşlar, tecrübeli, birikimi olan arkadaşlar, hem devleti, hem milleti hem de kamu personelini tanıyan arkadaşlar. Bu arkadaşlar düzgün bir sistem kuracaklardır, zaten biz KDK olarak komisyondaki arkadaşlarla karşılıklı görüş alışverişinde bulunuyoruz, biz onların özellikle KHK başındaki arkadaşımızın adaletli davranacağına inanıyoruz, eksiklik noksanlık olursa yardımcı oluyoruz, hem de kamuoyu takiptedir. Önemli olan burada süre kadar, sağlıklı kriterin belirlenmiş. 2 ayda fazla uzun bir süre sayılmaz.

OHAL'DEN DOLAYI İSTİFA EDEMEYENLER BİZE BAŞVURSUN

MEMURLAR.NET: OHAL'de memurlar istifa edemiyor, DMK'da bir madde, OHAL'de yerine atanmadığı sürece diye yaptırım var, istifa edemiyor. Orada yumuşatılma yapılırsa..

Bu konuda şikayeti olan varsa bize başvurabilir.

Bazen kanun uygulayıcıları hak ve özgürlükleri kısıtlayacak şekilde yorum yapabiliyorlar, burada dikkat etmek gerekiyor, kanunun açıkça yasaklamadığı şeye yasak getirmemek gerekiyor, burada OHAL'de bazı haklar kısıtlanmış ,ancak burada dikkat edilmesi gereken şey hak ve özgürlüklerin özüne dokunmayacak şekilde hem düzenleme yapmak hem de uygulama yapmaktır.

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİKTE 6 YIL NAKİL YASAĞI BİLEREK TERCİH YAPILMALI

MEMURLAR.NET: Sözleşmeli öğretmen alımı oldu. Geçen yıl 20 bin vardı, bu yıl da 10 bin, sağlıkta da var, burada MEB özel bir uygulama getirdi, 6 yıl nakil yasağı getirdi.. MEB'e sorduğumuzda 'ben doğuda öğretmen tutamıyor'... Adaylar ise en azından eş durumu da olsa diyor. Burada aile birliği konusunda Anayasa'nın hükmü çok açık. Burada bir esneme yapılması daha uygun olmaz mıydı?

Özellikle bu sözleşmeli kadrolara müracaat edecek arkadaşlar, şartları iyi inceleyip, ona göre başvurmaları gerekiyor, yoksa kendi şartlarına göre devleti uydurmaları pek uygun olmuyor. Eğer kamu hizmetlerinin verimli işlemesi gerekiyorsa , bunu yapabilir.

MEMURLAR.NET: Burada bir ara geçiş uygulanabilir, mesela becayiş uygulaması getirilebilir.

İstisna koyduğunuz zaman o kural haline gelir, bazı kurallar hiç esnememesi gerekiyor.

ÖSYM, TERCİH SONUÇLARINI NE ZAMAN İLAN EDECEĞİNİ DUYURMALI

MEMURLAR.NET: Son bir soru sorayım, en önemli sorumuz bu: Şimdi ÖSYM dün LYS tercih sonuçlarını açıkladı. 13 gün sonra... Geçen hafta KPSS tercih sonuçlarını açıkladı, 16 gün sonra, şimdi başvuru şöyle oluyor, internetten başvuru alınıyor, kurumun yapması gereken tuşa basıp ilan etmek, ancak 15 -16 gün sürüyor. Aynı şeyi MEB yapıyor 2 gün sürüyor. Dün mesela ÖSYM 8 ağustosta ilan edeceğini duyurmuştu. Ama tüm adaylar gece 21:00'e kadar sonuçlar için bilgisayar başında bekledi. Bu konuda kamu kurumlarımızın bir daha özenli olması gerekmez mi?

ÖSYM Türkiye'de çok başarılı işlere imza atan bir kurumumuz, oradaki arkadaşların gayretlerini çalışmalarını biliyoruz, dünyanın hiçbir yerinde bir milyon, iki milyon kişiyi aynı anda sınava koyarak... Buradan başarılı çıkmak kolay bir şey değil, ÖSYM bunu başarmış. Aynı zamanda ÖSYM'nin bu başarısını taçlandırması gerekiyor. Bu da açıklanma süresini kısaltarak olabilir. Şayet süreyi kısaltamıyorsa burada sonuçların ne zaman açıklanacağını, hangi saatte açıklanacağını önceden belirleyip kamuoyunu bilgilendirmesi gerekir. ÖSYM'nin sınavına giren veya tercih yapan öğrencilerin hakkıdır bu, velilerin hakkıdır bu. Kamu yetkisi kullananların da sorumluluğundur bu. Dolayısıyla ÖSYM'nin yöneticilerin daha titiz davranmaları gerekir. Çünkü bu başarılarını bahsettiğimiz düzenlemeyi yaparak kamuoyuna açık şeffaf davranarak taçlandırmaları gerekiyor..

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber