Otomobil şoförü ve motosikletli gerilimi giderek artıyor

Trafikte hızla yükselen 2 ve 4 tekerlekli araç sayısı, artan kazalar, insanları üzüp öfkelendiren ölümler, yollarda da gerilimi artırıyor. Taraflar birbirini suçlarken, video portallarında kaza görüntüleri milyonlarca tık alıyor. Peki otomobil-motosiklet konusu nasıl gerilime dönüştü?

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 13 Ağustos 2017 08:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Otomobil şoförü ve motosikletli gerilimi giderek artıyor

Atatürk Havalimanı yolundayım. Gazetemizin şoförüne, 2 tekerlekli araçlarla çok tekerlekliler arasında trafikte başlayan gerilimin sosyal; ne kelime, adeta ideolojik bir kamplaşmaya doğru gitmesinden endişelendiğimi söyleyip ekledim: "Artan motosiklet kazaları ve artan gerilimle ilgili haber hazırlıyorum." Bir söyledim bin ah işittim: "Birazdan habere konu olacak bir olay yaşanır Ece Hanım. Motosiklet çok güzel araç ama hem tehlikeli hem de sürücüler agresif. Kamyonlar nasıl otomobilleri küçük görüyorsa, otomobiller de motosikletleri küçük görüyor. Büyük balık, küçük balık olayı gibi..." dedi. Haydaa, sosyal gerilime bir de evrim teorisi eklendi böylece. Birkaç dakika sonra yanımızdaki araçta bir bağırış: "Bela olsan ne olur; edepsiz!" Hemen ardından motosikletli bir sürücü yavaşladı. En son "Sensiz edepsiz. Sağına soluna bakmayı öğren önce!" diye karşılık verdiğini duyduk. Bu arada yanımızdan vızır vızır motosikletler geçiyordu. Kiminin kaskı vardı, kiminin yoktu.

Sürücü olmadığım halde karşılaştığım pek çok otomobilmotosiklet sürtüşmesinden sadece biri bu. Son günlerde hemen herkes bu tartışmanın içinde. Biri de babam. O, 4 tekerlekliler tarafında... "Altlarındaki araçla her şeyi yapabileceklerine inanıyorlar. Arabaların kör noktasını hesaba katmıyorlar, bilinçsiz olanları hız kurallarına da uymuyor" deyip duruyor. Motosiklet sürücüleriyse bir ağızdan "Sorun otomobil sürücülerinden kaynaklanıyor. Trafikte bizi dikkate almıyor, hayatımızı tehlikeye atıyorlar. Kural ihlali ve kavga motosiklet kültürüne yakışmaz" diyor.

Artık dünyada sadece etnik, dini, ideolojik ayrışma noktaları değil; kadın-erkek ilişkileri, dijital oyunlarda rekabet, takım sporlarında fanatizm gibi pek çok alanda anlaşmazlıklar, şiddet potansiyeli bulunan toplumsal sorunlar haline gelme eğilimi gösteriyor. Peki 2 teker-4 teker konusu bir gerilime dönüştü? Sürücüler ve araştırmalar ne diyor? Çözüm nedir? Günlerdir bu soruların cevabının peşindeyim...

Project For Public Spaces adlı bir kurum, yolların yalnızca otomobiller için tasarlandığının, araçların hızlanması için uygun asfalt kullanıldığının altını çiziyor ve bu yolların motosikletler için güvenli olmadığını savunuyor.

SON 10 YILDA 301 BİN KAZA

Türkiye İstatistik Kurumu'na göre, trafiğe kayıtlı araç sayısı 21 milyonu geçti. Motosiklet sayısı 3 milyonu buluyor. Sayılar arttıkça kazalar da artıyor. Bizim karayollarında 2016 ve 2017'nin ilk yarısında ölümlüyaralanmalı trafik kazasına karışan toplam 295 bin 727 taşıtın yüzde 52.1'i otomobil, yüzde 15.7'si motosiklet, yüzde 15.7'si kamyonet, yüzde 3.1'i minibüs, yüzde 2.9'u kamyon... Son 10 yılda 301 bin motosiklet kazası oldu. Motosikletlerin karıştığı kazalarda sadece bu yılın ilk 7 ayında 150'ye yakın insan öldü. Bu satırları yazarken haberlerde 2 kişiyi daha kaybettiğimizi görüyorum. Kısa süre önce, eğitimli sürücülerin trafikte olmasını destekleyen usta motosikletçi, Altın Elbiseli Adam olarak da bilinen Barkın Bayoğlu'nun ölümü herkesi şoke etmişti. 2 tekerleklilerle çok tekerlekliler arasındaki tansiyon bu olaydan sonra daha da arttı.

MOTOSİKLET KAZALARININ YÜZDE 65'İ DİĞER SÜRÜCÜ YÜZÜNDEN

Evvela şunu söyleyelim; motosiklet diğer araçlardan daha tehlikeli. AAA Foundation for Traffic Safety kurumunun araştırmasına göre, trafiğe çıkan çok tekerlekli bir aracın kaza ihtimali yüzde 10 iken, motosiklette bu oran yüzde 50. ABD National Highway Traffic Safety Administration'a göreyse motosikletlerin ölümcül kaza riski otomobillerden yüzde 36 daha yüksek. Bir nokta daha var: Her iki kurum da cümlenin başında altını çize çize "Motosiklet sürücüsü kurallara uysa bile..." diyor. Bir İngiliz sigorta şirketinin geçen yıl yaptığı araştırmadaysa motosiklet kazalarının yüzde 65'inin başka bir araçtan kaynaklandığı, yüzde 34'ünün de sürücü hatası olduğu ortaya çıkmış. Araştırma, ölümlü motosiklet kazalarının ana nedenlerinden birinin motosiklet sürücülerinin hem kavşaklarda hem de geçiş sırasında genellikle gözden kaçırılması ya da hiç görülmemesi olduğunu söylüyor.

Yani motosiklet almak isteyen bir arkadaşımın babası boşuna, "Ben senin sürücülüğüne güveniyorum, etrafa güvenmiyorum" demiyor... Zaten herkes tedirgin.

Liveleak ve Youtube gibi birçok video paylaşım sitesine dünyanın dört bir yanından her gün binlerce motosiklet kazası videosu ekleniyor. Daha da ilginci, bu tür kaza videoları en çok izlenen ve paylaşılanlar listesinde oluyor. Youtube'a İngilizce "motosiklet kazaları" yazınca 3 milyon 650 bin, Türkçe yazınca 90 bin video sonucu çıkıyor. Altındaki yorumlardaysa otomobil sürücüleriyle motosiklet sürücülerinin hakaretli tartışmaları uzayıp gidiyor. Oradaki söylemler trafiğe ve günlük sohbetlere de yansıyor. Bazı motosiklet sürücülerinin kendilerini korumak için taktıkları kask kamerası görüntüleri de bu video trafiğini besliyor, TV'lerde ana haber bültenlerine yansıyor. Bu gerilim dünyanın her yerinde var.

KURYE MESELESİ

Durumu anlamak için önce İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur'u aradım. Daha konuya yeni girmiştim lafı ağzımdan aldı: "Motosikletçi arkadaşlardan taksiciler de şikayetçi. Özellikle kurye motorlarından... Yetiştirme telaşından sinyal vermesi gerekirken vermiyor, aralardan giriyor. Birden karşısına çıkınca da şoför arkadaş görmedi oluyor. Gerçi bir tarafa yüklemek doğru değil, hatalı taksiciler de olabilir ama bize yansıyan bu" diyor. Kurye motosikletlerinin telaşının da sebebi var elbet. Firmalar arası rekabet, tüketiciyi memnun etmek, gecikmeden dolayı şikayet edilme yahut müşteriyi kaybetme korkusu, çoğu epey genç kurye motosiklet sürücülerini paniğe sokuyor.

Durumu dengelemek için hem taksici hem de motosiklet kullanıcısı arkadaşım Lütfi Biz'e, Uğur'un anlattıklarından söz ettim. Motosikletlileri savunur sandım, çünkü motor tutkusunu hep anlatır. "14 yıldır taksi şoförüyüm, motosiklet de kullanıyorum ama ben de motokuryelere tepkiliyim. Sürekli 'Bizi görün, fark edin' diyorlar. Kör noktalarda görmek imkansız. Dahası sürekli kornaya basıp 'Yol ver, az sağ çek, az sola kaydır geçeyim' diyorlar. Bu sırada farkında olmadan da tehlike yaratıyorlar. Sabır, eğitim ve saygı şart" diyor. Korna meselesi ve sürekli şerit değiştirme durumları ciddi sıkıntı. California Üniversitesi'nin Güvenli Ulaşım Araştırma ve Eğitim Merkezi'nin 2016'da yaptığı bir araştırma, motosikletler şerit değiştirirken gerçekleşen kazaların yüzde 19'unun ölümcül olduğunu söylüyor. Trafikten sıyrılma arzusu beraberinde hata ve ihlaller de getiriyor. Emniyet şeridi ihlali, kırmızı ışık ihlali, hız limiti ihlali, yaya kaldırımında seyretme, kask takmama, ters yönde ve şerit dışında seyretme ihlallerden bazıları. İhlale alışkın motosiklet sürücüleri, polisten ve Elektronik Denetleme Sistemi kameralarından kurtulmak için plakalarını gizliyor. Gerçi Belçikalı araştırma şirketi Transport& Mobility Leuven motosikletlerin şerit değiştirmesinin trafiği yüzde 63 oranında azalttığını söylüyor ama güvenli olup olmadığı konusuna hiç değinmiyor...

'ÜZERİME ARAÇ SÜRDÜLER'

HT Dokun ekibinden Duygu Akağız, gazeteye 2 yıldır motorsikletle gidip geliyor. Motor alıp almamakta başta çok kararsız kalmış, şimdi mutlu. Başına gelenlere rağmen... "Motosiklet kullanıcıları genelde otomobil ve diğer taşıt sürücüleri tarafından çok sevilmiyor. Trafiğe motosikletle çıkmaya başladığımdan beri yemediğim küfür kalmadı. Defalarca üzerime araç sürdüler. Hatta birinde üzerime kıran bir otomobil sürücüsü önce hafif çarptı, düşmediğimde çarpma hızını artırıp refüje fırlamama sebep oldu. Ben düşerken durup izledi ve yoluna devam etti. Plaka olmayınca bulunamadı, yanına kaldı." Akağız, motorculara önyargıyla bakıldığını düşünüyor. Kask ve ekipmanı olmadan kullananların, gürültülü egzozların, trafiği tehlikeye atacak şekilde sürenlerin önyargıları artırdığını belirtiyor.

Wired Dergisi'nde 2014'te çıkan ve tartışma yaratan bir yazıda da 2 tekerleklilerle diğerleri arasındaki gerilim ele alınmış. Yazıya göre ABD'deki otomobil sürücüleri en çok motosiklet sürücülerinin kurallara uymamasından şikayetçi; sinyal vermemek, kırmızı ışıkta geçmek, süratliyken şerit değiştirmek... Bir diğer şikayetleriyse motosiklet sürücülerinin diğer sürücülere saygı duymaması. Aynı yazıda motosiklet sürücülerinin çok tehlikeli olabileceği ve bulaşılmaması gerektiği de söylenmiş. Bu uyarının gerekçesi şöyle açıklanmış: "Motorcular kardeş gibi, birine bulaşırsan hepsine bulaşırsın."

Öte yandan motosiklet kullanıcılarından da görüş alınmış. Onlar da otomobilcileri suçlamış. Sadece trafiktekiler için değil, yayalar için de otomobillerin ölümcül olduğunu, motorculara asla saygı duymadıklarını söylemişler. Motorcular serseri gibi görülmekten de yakınıyor. Otomobil sürücülerinin trafik kurallarına uymadığını belirtiyorlar. İki taraf da birbirinden şikayetçi, ama ortada çözülmesi gereken bir problem var. Çözülmezse, belki de Mad-Max'vari yol savaşları bizi bekliyor.

Mad Max filminden bir sahne...

Dünyada en çok kayıtlı motosiklet rekoru 37 milyonla Hindistan'da. Onu 34 milyon motosikletle Çin takip ediyor.

Türkiye, Avrupa'da trafikte en çok motosiklet bulunan ülkelerden biri. 3 milyon motosikletten 260 bini İstanbul'da kayıtlı.

70'İ RESMİ, YÜZLERCE MOTOSİKLET KULÜBÜ VAR

Trafikteki "cepheleşme"yi farkında olmadan belirginleştiren bir unsur da motosiklet kulüpleri olabilir. Türkiye Motosiklet Federasyonu'na bağlı 70 motosiklet kulübü var. Çoğu eğitim ve eğlence için kurulmuş. Resmi olmayanların bazılarıysa biraz Hollywood'vari sahneler içinmiş gibi duruyor. Örneğin Tekirdağ Çorlu'da bir motosiklet topluluğundan bir süre sonra ayrılan ve adının açıklanmasını istemeyen bir motorcu, nedenini "Ortam biraz sıkıntılıydı" diyerek açıklıyor ve daha fazla detaya girmekten kaçınıyor. Çorlu yerel medyasında "Onlara bulaşılmaz" diyen insanların görüşleri de yer almış. Kimi zaman toplanıp kendilerine yol vermediğini iddia ettikleri sürücüleri hastanelik edecek kadar ileri gidenler olmuş. Gerçi bu topluluğun Türkiye'nin birçok yerinde şubesi var ama hepsinde aynı ortam yok besbelli.

Kulüpleri tek tek araştırdım. Kimisinin sitesi yok, kimisinin sitesinde verdiği telefon numarası çalışmıyor, kimisi de telefonu hiç açmıyor... Bazıları resmi ama ulaşılabilir değil.

Motosiklet kulüplerinin internet sitelerini okudukça ve kulüp başkanlarıyla konuştukça söz ettiğim gerilimin kendi aralarında da başgösterdiğini fark ettim. Otomobil sürücüleri arasında iyi ya da kötü sürücüler var. Ama motosiklet sürücüleri arasında amatör, usta, milliyetçi, Osmanlıcı, solcu, hippi... Birçok sıfat ve grup göze çarpıyor. Mesela Süvariler Motosiklet Kulübü,Turan Birliği Motosiklet Kulübü ve Türk Birliği Motosiklet Kulübü'nün yazılı kurallarına göre iyi sürücü olmak ve güvenlik ekipmanlarını kullanmak şart. Devamında işler biraz detaya giriyor: "...Türk düşmanına korku, kardeşine huzur vermeli, özgürlüğünü benimsemeli ve korumalı, adetlerine saygılı olmalı..." Üyelik için aranan özelliklere uygunluk aranması dışında, bunları benimsemeyen motorcular da pek sevilmiyor.

MOTORCULAR ANLATIYOR;

'OTOMOBİL SÜRÜCÜLERİNİN DERTLERİNDEN MUAF OLMAMIZ SIKIYOR'

İbrahim Topçu - İzmir Motosiklet Kulübü Başkan Yardımcısı

"Kazalar epey arttı, tanınmış isimlerin ölümüyle motosiklet kazaları medyada daha çok konuşulur oldu. Biz eğitime çok önem veriyoruz. Eğitim almamış bir sürücü zaten kulübümüze dahil olamaz. 7 yıl boyunca hiç kaza olmadı kulübümüzde. Motosiklet sürücüleri, otomobil sürücülerine takıntılı olamaz. Bu motorcu kimliğimize aykırı. Gördüklerimize dayanarak, genelde otomobil kullanıcıları sıkıntı yaratıyor. Otomobil sürücülerinin dert yandığı şeylerden bir nevi muaf olmamız da onları sıkıyor; trafikte takılmıyoruz, emniyet şeridini kullanıyoruz, otopark sorunumuz yok. Söz ettiğim kişiler de yine eğitimsiz kişiler."

'MOTOSİKLET İÇİN UYGUN YOL YOK'

Serkan Akpınar - Erzincan Motosiklet Kulübü Başkanı

"30 yıldır motosiklet kullanıyorum. Başkanı olduğumun dışında 24 kulübe üyeyim. Yaz mevsiminde topluca yola çıkarız, pikniğe gideriz. Sadece 2 kaza yaptım ama koruyucu ekipmanım tam olduğundan bana bir şey olmadı. Otomobil sürücülerinin kazalarda etkisi çok. Göz sadece baktığını görür. Sürücüler sadece büyük araçlar geliyor mu diye bakıyor. Motosikleti hiç düşünmüyor. Karayollarında da pek önemsemiyoruz, memlekette motosiklet için uygun yol da yok..."

'TRAFİKTE BİR ÇEKİŞME VAR'

Atilla Şen - Sinop Motor Sporları Kulübü Başkanı

"Bir kaza olduğunda algıdan dolayı hep motosiklet sürücüleri suçlanıyor. Son zamanlarda yakından tanıdığım birçok sürücü öldü. 10 yıldır insanları eğitmeye çalışıyorum, hem sürücüleri hem de sürücü adaylarını. Motosikletlilerin serseri olmadığını, bunun bir kültür olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Kendini bilmez, amatör motor kullanıcılarının da suçu var elbet ama biz trafikte insan yerine konmuyoruz. Trafikte akıllı olan sürücü çekişmeye girmez ama bir çekişme var. Ancak motorcular otomobil sürücüleri kadar suçlu değil. Sürücüler arasında bir sürü tartışma oluyor. Ancak kameraların caydırıcı etkisi de var, en azından kamerayı görünce kavgayı uzatmıyorlar."

ÇÖZÜM NE?

Kazaları azaltmanın, yollarda huzuru bozmaya başlayan gerilimi düşürmenin çaresini arayanlar var ancak uygulama zor. Britanya Kolombiyası Motosikletçiler Koalisyonu'nun kazaları azaltmak için önerisi, motosikletçiler için bir şerit açmak. Böylece görünürlük sorunlarının giderileceğine inanıyorlar. Ancak motorcular böyle bir durumda motosiklet trafiği oluşacağı kaygısıyla öneriye yanaşmıyor. Ayrıca pek çok şehirlerde karayolları buna elverişli değil.

Çözüm arayan birçok otomobil üretisi ve teknoloji şirketi de projeler geliştirmeye çalışıyor. Mesela motosiklet sürücüsü köşe yazarımız Hakan Özenen, geçen haftalarda birini köşesinde anlattı. Özel bir algoritmayla araç sensörleri otomobil sürücülerini bir motosikletin yaklaştığı konusunda bilgilendiriyor. Örneğin, birden fazla şeritli yolda bir motosiklet bir otomobile yaklaştığında, otomobilin kör noktasına girdiğinde veya otomobili geçmek için şerit değiştirdiğinde sistem sürücüsünü uyarıyor. Özenen'in bir diğer önerisiyse sıkı denetim: "Sürücü okulları, trafik, motosikletli eleman çalıştıran şirketler iyi denetlenirse sıkıntı azalır."

YASAL HIZ SINIRLARI

Otomobil:

Yerleşim yeri içinde 50, şehirlerarası çift yönlü karayollarında 90, bölünmüş yollarda 110, otoyolda da 120 km/saat.

Motosiklet:

Aynı sırayla 50, 80, 90 ve 100 km/saat.

Ece Ulusum

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber