Kanser hastaları çocuk sahibi olabilir mi?

Doç. Dr. Volkan Turan, " Kanser hastalarının ilerleyen dönemde çocuk düşünceleri varsa kanser tedavisi öncesi evli değillerse yumurta veya yumurtalık, evli iseler embriyo dondurmayı öneriyorum. Böylece kanser tedavilerinin ardından çocuk sahibi olabilirler" dedi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 16 Ağustos 2017 18:10, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Kanser hastaları çocuk sahibi olabilir mi?

Kanser teşhisi konulduktan sonra hemen tümör tedavisine başlanan, radyoterapi ve kemoterapi aldıktan sonra yumurtalarını kaybedebilen hastalara tedavi öncesi danışmanlık verilmesi gerektiğini söyleyen Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Volkan Turan, "Türkiye'de bu konu hakkında kadınların çok iyi bilgilendirilmesi gerekiyor. Cerrah ve onkolog hekim arkadaşlarımız hemen kanser tedavisine başlıyor. Fakat tedavi sonrası iyileşen hastalar, çocuk sahibi olmak istedikleri zaman yumurtalarının olmaması nedeniyle çocuk sahibi olamıyorlar. Eğer çocuk düşünceleri varsa kanser tedavisi öncesi evli değillerse yumurta veya yumurtalık, evli iseler embriyo dondurmayı öneriyorum. Böylece kanser tedavilerinin ardından çocuk sahibi olabilirler" dedi.

Kanser hastaları tedavi öncesi dondurdukları embriyo ve yumurtaları önerilen tam kürden 2 yıl sonra kullanabileceklerini belirten Doç. Dr. Turan, "Çünkü nüksler yani tekrarlamalar en fazla bu dönemde olduğundan hastanın bu dönemi tamamen hastalıksız bir şekilde geçirmesi öneriliyor. Yalnız şunu da unutmamak gerekir; yumurtalık dokusuyla olası bir kanser hücresi geleceğe taşınabilir fakat bu dokudan salınan hormonlarla erken menopoz riskindeki bir hasta ateş basması, kemik erimesi, cinsel işlev bozukluğu gibi risklerden korunabilir. Maalesef sadece yumurta dondurup çözmeyle hasta gelecekte hormonal olarak aktif olamıyor" diye konuştu.

HASTALARIN YARISININ ÇOCUĞU OLDU

Kanser hastalarından çocuk sahibi olmak için en sık başvuruların doğurganlık çağlarında daha fazla görülen meme kanseri, lenfoma ve lösemi hastaları olduğunu açıklayan Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Volkan Turan, "Bunlardan özellikle meme kanserini farklı tutuyoruz. Bu kanserler hormon bağımlı olduğundan bu hastalarda dikkatli olunmalıdır çünkü yumurtalık geliştiren iğneler sırasında vücuttaki artan östrojen düzeyleri tümör dokusunun büyümesine neden olabilir. Bu nedenle tümör dokusunda da güvenliği kanıtlanan letrozol (ki bunu kanıtlayan çalışma dünyada tek ve benim de adım var) diğer iğnelerle beraber kullanılarak hem yumurtaların gelişime katkı sağlıyoruz hem de vücut östrojen değerlerinin yükselmesini engelliyoruz. Dünyada meme kanseri hastalarında bu ilacın kullanılarak elde edilen en büyük seri benim de aralarında olduğum, Amerikan Kanser Cemiyeti'nin resmi dergisinde yayınlattığımız 33 hastalık seri. Bu çalışmada hastaların yarısından çoğu çocuk sahibi olmuştu. Hormon bağımlı olmayan diğer tip kansere sahip olan hastalarında ise infertil hastalara benzer bir tedavi yapılıyor" açıklamasını yaptı.

EN ÖNEMLİ KRİTER 'YAŞ'

Tüm kadınlara üremenin korunması hakkında da önemli bilgiler veren Doç. Dr. Turan, "Üremenin korunması için embriyo (yumurta ve spermin birleşmiş hali) ve yumurta dondurma gibi etkinliği ispatlanmış yöntemler yanı sıra yumurtalık dondurma gibi hala deneysel kabul edilmesine rağmen yüze yakın canlı doğum elde edilen deneysel bir yöntem mevcuttur. Başarı da en önemli parametre yaştır. Özellikle 35 yaşından sonra başarı oranları düşmektedir. Normal şartlarda başarılı bir gebelik için 8-10 arasında yumurta veya 2-3 embriyo dondurulması önerilmektedir. Embriyoların donma çözme sonrasında sağ kalma oranları yüzde 90'ın üzerinde olmasına karşın bu oran yumurta dondurma-çözmede yüzde 60-80 arasında değişmektedir" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber