Kara Havacılık Komutanlığı darbe davasının görülmesine devam edildi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanık hakkında açılan davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Ağustos 2017 14:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kara Havacılık Komutanlığı darbe davasının görülmesine devam edildi

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumlarındaki mahkeme salonunda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile müştekiler, yakınları ve avukatları katıldı.

Sanıklardan eski astsubay Ziya Kopar, süper kobra teknisyenliği yaptığını ifade ederek 15 Temmuz'da birinci alay karargah ve kışla hizmet bölüğü nöbetçi astsubayı olduğunu anlattı.

Cuma günü mesaiye başladığında her şeyin normal olduğunu ifade eden Kopar, birliği olan bakım taburundayken saat 16.00 civarında Basmakinist Tamer Öğüt'ün talimatıyla bir süper kobra helikopteri dışarı çıkardıklarını söyledi.

Kopar, Öğüt'e "Niye çıkarıyoruz?" diye sorduğunda onun da tabur komutanı Murat Bolat'ın emir verdiğini, Kara Kuvvetleri Komutanı'nın geleceğini söylediğini bildirdi. Saat 17.00 gibi nöbetçi olduğu hizmet bölüğü tarafına geçtiğini ve nöbet bölgesinin taarruz helikopterlerinin hangarlarına 2 kilometre mesafede olduğunu, yerdeki hava araçlarının görülemediğini iddia eden Kopar, 19.45 civarı nöbetçi Astsubay Mahmut Şakrak ile yemek yedikten sonra 22.30 civarında askerlerin yat yoklamasını alıp silahlıkta silahları saydıklarını anlattı.

Kopar, saat 00.00 civarında istirahat ederken odaya gelen kursiyer astsubayların jetlerden bahsettiğini, bunun üzerine dışarı çıktığında bir kobra helikopterin de uçtuğunu gördüğünü ifade etti. Ardından okuma salonuna geçtiğini belirten Kopar, odada Asteğmen Alim Özdemir ile Astsubay Bayram Aybek'in bulunduğunu, cep telefonundan haberleri incelediklerini ancak çok söylenti bulunduğunu savundu.

Bu sırada teknisyen Astsubay Sinan Aygar'ın cep telefonundan arayıp "Kardesim darbe oluyor, sana 'helikopteri çalıstır, arızasına bak, mühimmat yükle' gibi emirler verirlerse yapma. Helikopterler masum insanlara ates ediyor" dediğini, kaçabiliyorsa kaçmasını, yoksa saklanmasını söylediğini iddia etti.

"Tamam" diyerek Aygar'ın söylediklerini Özdemir ve Aybek ile paylaştığını belirten Kopar, Aybek'in bunun üzerine tabur komutanını arayacağını söyleyip uzaklaştığını, sonradan ağaçlık bir bölgede saklandığını öğrendiğini ifade etti.

Kopar, Özdemir'in de bir odaya girip saklandığını da sonradan öğrendiğini bildirdi.

- Duvar dibinde saklanıp helikopterleri gözetlemiş

Okuma salonunda yalnız kaldığında da Sinan Aygar ile görüştüğünü belirten Kopar, onun eski yarbay Özcan Karacan ve astsubay Süleyman Nazif Türkoğlu'nun emirlerini yerine getirmemesini söylediğini, buna da "tamam" karşılığını verdiğini öne sürdü. Kopar, 01.30 civarında çaycı erle yanına gelen bir teğmenin okul karargahında bulunan 3 MG3 silahı istediğini belirterek, okul nöbetçisi olmadığını söylediğini, teğmenin de gittiğini aktardı.

Kendisinden mühimmat yükleme gibi isteklerde bulunulması endişesiyle dışarı çıkıp bir duvar dibinde saklandığını anlatan Kopar, saklandığı yerdeyken gördüğü inen kalkan helikopterleri Sinan Aygar'a ilettiğini anlattı.

Kopar, Sinan Aygar'ın da bir süre sonra birliğin elektriklerinin kesileceğini, emniyet güçlerinin operasyon yapacağını söylediğini belirterek, konuşmasından kısa süre sonra da elektriklerin kesildiğini ifade etti. Sabah olduğunda bir helikopterin kule bölgesinde atış yaptığını, aynı şekilde ona karşılık verildiğini gördüğünü dile getiren Kopar, Sinan Aygar'ın, ana nizamiyeden çıkabileceğini söylemesi üzerin 09.00 civarında birlikten çıktığını kaydetti.

Kopar, 16 Temmuz'da müşteki olarak ifade verdiğini, sonraki süreçte görevine devam ettiğini, bu sırada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde okuduğunu ve okula gittiği sırada hakkındaki yakalama kararının kendisine bildirilmesi üzerine gelip teslim olduğunu anlattı.

Ziya Kopar, 18 Kasım 2016'da tutuklandığını belirterek, FETÖ üyesi olmadığını savundu.

Son kanun hükmünde kararname ile ihraç edildiğini ifade eden Kopar, tahliyesini ve beraatini istedi.

- "Üzerime düşeni yaptım"

Sanıklardan eski astsubay Çavuş Murat Özel, Hava Harp Okulunda Süper Kobra helikopter teknisyeni olarak görev yaptığını, 15 Temmuz günü mesaiden izin alıp saat 15.00 sularında özel bir okuldaki uçuş kursuna gittiğini, saat 20.00'ye kadar kursta bulunduğunu savundu.

Kurstan ayrılıp Eryaman'daki evine giderken başmakinist Kıdemli Başçavuş Tamer Ögüt tarafından, terörist saldırı gerekçesiyle birliğe çağrıldığını belirten Özel, 23.30 sularında kışlaya geldiğini, bir süre nizamiyeden içeri alınmadığını, bu sırada birliğe çağrılan astsubay Fatih Sevinç ve Fırat Darende ile karşılaştıklarını anlattı.

Nizamiyede isminin Hakan Cafer Aslan olduğunu sonradan öğrendiği kamuflajlı bir albay bulunduğunu, bu albaya komutanın emriyle geldiklerini belirttikten sonra içeri alındıklarını ifade eden Özel, nizamiyedeki bir minibusle görev yerleri olan birlik bakım hangarına geçtiklerini ve kendilerini kışlaya çağıran tabur komutanı eski yarbay Murat Bolat'ın odasına çıktıklarını belirtti.

Özel, "Odada sivil kıyafetli UH-1 Takım Komutanı olan Yuzbası Nuri Osmancıoğlu vardı. Tabur komutanımız, buyuk caplı bir teror saldırı oldugunu, verilen tum emirleri sorgulamadan yerine getirmemizi aksi takdirde vatana ihanetten bizleri yargılatacagını soyledi." dedi.

Komutanın emriyle UH-1 hangarına geçtiklerini dile getiren Özel, bu esnada izinde olan Kıdemli Üstcavus Sinan Aygar'ın kendilerini arayarak darbe girişimini haber verdiğini öne sürdü. Aygar ile görüştükten sonra helikopterlerin kalkmasını engellemeye çalıştıklarını savunan Özel, şöyle devam etti:

"Piste bir super kobra inis yaptı, pilotların Binbası Ali Ercan ile ondeki silahcı dedigimiz Yuzbası Cebrail Sert oldugunu gorduk. İner inmez helikopterin yanına gittik. Aracın alt kuyruktan isabet aldıgını ve ucamayacagını soyledik. Bu esnada Cebrail Sert silah arızası oldugunu, lazer pointerin çalışmadığını soyledi. Biz de su an arızanın giderilemeyecegini, helikopterin ucamayacagını soyledik. Aslında bu helikopter zaten ucarak gelmisti ve ucamayacak bir problemi yoktu. Biz ucusunu engellemek amacıyla arızayı gideremeyecegimizi soyleyince helikopteri susturdular. Bunun uzerine Astsubay Omer Güler yanımıza gelerek, 'Bunda bir sey yok, bu helikopter ucar' diye soylemeye basladı. Güler'in teknisyen oldugunu biliyorum, ancak super kobra kursu olmadığı için orada bulunmaması gerekiyordu."

FETÖ'den ve örgütün elebaşı Fetullah Gülen'den şikayetçi olduğunu belirten Murat Özel, "Pilotlar Ali Ercan ve Cebrail Sert'ten şikayetçiyim. Uçuştan döndüler, gözlerimle gördüm. 'Lazer pointer arızalı' diyor. Neden kullanıyor, top atmak için. Ömer Güler ve Murat Polat'tan şikayetçiyim. Terörist faaliyeti durdurmak için helikopterlerin uçamayacağını söyledim. Üzerime düşeni yaptım. Tahliye ve beraat talep ediyorum" diye konuştu.

Özel'in savunmasının ardından duruşmaya öğle arası verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber