İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Öğretim üyeliğine yükseltilmede rektör keyfiliğine son verilmeli

Ülkemiz akademik camiasında Yardımcı doçentlik, Doçentlik ve Profesörlük kadrosu tahsisleri maalesef üniversite rektörlerinin iki dudağı arasındadır. Rektörler doktorasını bitiren, ÜAK nezdinde Doçent ünvanı almış olan ve doçentlikte beş yıl bekleme süresi ile ilgili üniversite senatosunun belirlemiş olduğu akademik kriterleri tamamlamış olmasına rağmen atama ve yükseltmelerde keyfi hareket edebilmektedir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 28 Ağustos 2017 11:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Öğretim üyeliğine yükseltilmede rektör keyfiliğine son verilmeli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemdeki rektörlerimizden de ricam var. YÖK Başkan'ımız ile de bunu konuşuyorum. Allah aşkına şu yardımcı doçentlik olayı nedir? Şunu bir gözden geçirin. Yardımcı doçentlikle ön kesiyoruz. Dünyanın kaç yerinde acaba yardımcı doçentlik var? Ben araştırdığım yerlerde doğrusu böyle bir mekanizma pek görmüyorum. Bunu birileri birilerini oyalamak için yapmışlar. Bu, gerçekten ilmiye sınıfına bir paravan, engel oluşturuyor. Bunu aşmamız lazım ve aşacağımıza inanıyorum. Türkiye'nin Yükseköğretim Sistemi, 184 üniversitesindeki 7,3 milyon öğrencisi, 75 bini doktoralı olmak üzere 150 bin akademisyeni ile güçlü bir yapıya sahip. YÖK'ün ülkemizin bu bilgi ve birikimini İslam ülkelerindeki yükseköğretim sistemleriyle paylaşması gerektiğini de düşünüyorum." diyerek profesör olacak olanların Yardımcı doçentlikle önlerinin kesildiğini gündeme getirmişti.

Aslında bir sorunda; gerekli kriter ve şartları sağlayan ve akademik birikimleri yeterli olan Doçentlerin, Profesörlüğe yükseltilmelerinde yaşanmaktadır. Rektörler, profesörlük ilanlarına keyfi çıkmayarak doçentlerin profesör olma yolunda önlerini kesmektedir.

Şöyle ki;

Bilindiği üzere yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlük kadroları öğretim üyesi olarak adlandırılır ve bu kadrolara atanma ve yükseltilme işlemleri 2547 sayılı Kanun'un 65. maddesi gereğince hazırlanmış olan 28.01.1982 tarihli ve 17588 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Öğretim Üyeliğine Yükseltilme Ve Atanma Yönetmeliği çerçevesinde yürütülmektedir.

Bu Yönetmelik hükümlerine göre yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlüğe atanabilmek için 657 sayılı Kanun'un 48. maddesindeki genel şartlara sahip olmak gerekir.

İlgili Yasa ve Yönetmelik hükümleriyle öngörülen koşulların yanı sıra; doçentliğe atama ile yardımcı doçentliğe ve profesörlüğe yükseltme ve atamalarda ilan edilen bir kadroya başvurabilmek için yükseköğretim kurumları tarafından belirlenen ve Yükseköğretim Kurulu tarafından uygun bulunan asgari kriterleri de sağlamak zorunludur.

Bir birimde yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlük kadrosunun açık bulunduğu en yüksek tirajlı beş gazeteden birinde, Türkiye ölçüsünde rektörlükçe ilan edilerek duyurulur. Bu durum, ayrıca rektörlerce bütün üniversitelere ve yüksek teknoloji enstitülerine ilgili birimlerinde ilan edilmek üzere duyurulur. Bu ilanda adaylara en az onbeş günlük başvurma süresi tanınır ve son başvurma tarihi belirtilir.

Yardımcı doçentlik ve profesörlük üniversite tarafından verilen bir ünvan iken Doçentlik ünvanı Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) tarafından yapılan bir sınav ile elde edilen ünvandır.

Ülkemiz akademik camiasında Yardımcı doçentlik, Doçentlik ve Profesörlük kadrosu tahsisleri maalesef üniversite rektörlerinin iki dudağı arasındadır. Rektörler doktorasını bitiren, ÜAK nezdinde Doçent ünvanı almış olan ve doçentlikte beş yıl bekleme süresi ile ilgili üniversite senatosunun belirlemiş olduğu akademik kriterleri tamamlamış olmasına rağmen atama ve yükseltmelerde keyfi hareket edebilmektedir.

Bu keyfiliğin ortadan kaldırılması ve sorunun çözümü için farklı bir düzenleme zaruridir. Bizim önerilerimiz aşağıda yer almaktadır

1)Dr. ünvanını kazanmış öğretim elemanlarının yardımcı doçent kadrosuna yükseltilmesinde kurum içerisinde herhangi bir ilan gerekmeksizin bitirme tarihleri göz önünde bulundurularak kadro aktarımları yapılmalıdır.

2) ÜAK nezdinde doçentliğini almış, herhangi bir üniversitede akademisyen olarak görev yapan kişiler herhangi bir ilan ve değerlendirme sürecine sokulmadan, bulundukları üniversitede kadro değişikliği ile Doçent kadrosuna atanmalıdır. Aksi taktirde rektörlük bazı doçentlere kadrolarını verirken bazılarına yıllarca vermemektedir. Bu durum maddi ve manevi olarak personeli yıpratmakta kurum içinde huzursuzluk yaratmaktadır.

3) Profesörlüğe atanmak için Doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak, kendi bilim alanında uluslararası düzeyde orijinal eserler vermiş olmak ve uygulama alanı bulunan dallarda uygulamaya yönelik çalışmaları bulunmak genel şartları aranmaktadır.

Bununla birlikte rektörlükler bu süreyi tamamlamış ve akademik birikimleri yeterli olan Doçentlerin, Profesörlüğe yükseltilmelerinde keyfi davranarak kadrolarını bekletmektedir.

Bu durumun huzursuzluk ve çatışmaya yol açmaması için doçentlik sonrası beş yılını dolduran ve gerekli akademik kriterleri taşıyan doçentlerin kadroları otomatik olarak çalıştıkları üniversitede Profesörlük kadrosuna aktarılmalıdır.

4) Başka bir üniversiteye geçişlerde ise ilan süreci işletilerek akademik yükseltilmeler sağlanmalıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber