İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Darbeci tuğgeneral darbecileri el sallayarak uğurlamış

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantı ile kalkışma günü yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit olmasına ilişkin hazırlanan iddianamede, ana darbe davasının firari sanığı eski Tugay Komutanı Tuggeneral Mehmet Nail Yiğit'in dısarı cıkan birlikleri bizzat el sallayarak ugurladığı belirtildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Eylül 2017 12:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Darbeci tuğgeneral darbecileri el sallayarak uğurlamış

- Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde "Avrupa Yakası'ndaki hedeflerin isgal edilmesinde en kilit rolu oynayacak sekilde konumlandırılan" 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantı ile kalkışma günü yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit olmasına ilişkin hazırlanan iddianamede, ana darbe davasının firari sanığı eski Tugay Komutanı Tuggeneral Mehmet Nail Yiğit'in dısarı cıkan birlikleri bizzat el sallayarak ugurladığı belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan ve mahkemeye gönderilen 600 sayfalık iddianamenin detayları belli olmaya başladı.

Tugay Komutanlığı'nda yaşananlara ilişkin şüphelilerin ve tanıkların beyanlarına yer verilen iddianamede, supheli Yarbay Bayram Bekdemir ifadesinde şunları anlattı.

"Kurmay Baskanı Yarbay Osman Akkaya beni harekat merkezine goturdu. Bana 2 kagıt verdi. Kagıdın birinde birlikte gorevli rutbelilerin, benimki ve tugay komutanının da dahil cep telefonlarımız yazılıydı. 2. kağıtta ise hazırlanan birlik unsurlarının gorev sırasında gittikleri yerde orada bulunanlara okuyacakları 'Sıkıyonetim ilan edilmistir, bizlere yardımcı olun, su anda sıkıyonetim kanunları gecerlidir.' gibi ibareler yazılıydı. Ben bu yazıyı okuyunca Kurmay Baskanı Yarbay Osman Akkaya'ya döndüm. O da bana 'Saat 03.30'da darbe olacak, korkma.' diyerek tum kuvvet komutanlarının da bu darbede yer aldıklarını, kısa bir süre sonra sıkıyonetim ilanına dahil mesaj gelecegini belirtti. Bu sıralarda saat 21.30 civarlarıydı, bir hareketlenme oldu. Kurmay Baskanı Yarbay Osman Akkaya bana akademide bulunan Yarbay Murat Yanık'ı aramamı, darbenin öne mi alındıgını arastırmamı soyledi. Kendisi de birlikten cıkmak uzere hazırlık yapıyordu. Çünkü gece 03.30'da tekrar gelecekti. Bunun üzerine ben Murat Yanık'ı aradım. Murat Yanık da bana 'Birlikler acele etsin, darbe basladı, planı hemen uygulamaya koysunlar.' dedi. Ben de henuz cıkmamıs olan Kurmay Baskanı Yarbay Osman Akkaya'ya durumu bildirdim. Bu sırada Tugay Komutanı Tuggeneral Mehmet Nail Yiğit de baska bir kaynaktan darbenin one alındıgını ogrenmis ve zaten birliklere emir vermis. Saat 22.00 sıralarında hazırlanan birlikler nizamiyeden cıkısa basladı."

İddianamede, şupheliler beyanlarında, ana darbe davasının sanığı eski Tugay Komutanı Tuggeneral Mehmet Nail Yiğit'in dısarı cıkan birlikleri bizzat el sallayarak ugurladığına dikkati çekti.

Harp Akademileri Komutanlıgı'nda gorevli bazı kurmay subay ögrencilerin 66. Mekanize Tugay Komutanlığı'na gelisleri ve darbe girisimi sırasındaki faaliyetlerinin de detaylı anlatıldığı iddianamede, söz konusu askeri birliklere gorevlendirilen ogrenci subayların buralarda darbe yonetim-koordinasyon biriminde olan darbeci birlik komutanları tarafından emirlerine verilen er ve erbastan olusan askeri unsurlar, askeri araclar ve tanklar ile silah ve tam techizat kusanarak; Fatih Sultan Mehmet ve Bogaziçi köprülerini, TRT Ulus, TRT Harbiye, Sabiha Gokcen Havalimanı, Ataturk Havalimanı, AK Parti Il Binası, Taksim Meydanı, Istanbul Büyükşehir Belediyesi, Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesi, AKOM, Borsa Istanbul, Dogan Medya Center, A Haber gibi yerleri isgal edip kontrolu ele gecirmek amacıyla gittikleri kaydedildi.

İddianamede, söz konusu şüphelilerin, kendilerine karsı koyan emniyet mensupları ile halkın uzerine tank ve uzun namlulu silahlarla ates actıkları, bir kısmının isgal bolgelerinde yasanan catısmalarda oldugu, yaralandıgı, buyuk bir kısmının emniyet birimlerince yakalandıgı, bir kısmının kıyafet degistirmek suretiyle firar ettigi, bazılarının ise Cumhurbaskanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cagrısı uzerine sokaga cıkan vatandaslar tarafından kilitlenen yollar ve trafik nedeniyle gorev yerlerine ulasamadığı vurgulandı.

- Çiğli'ye giden helikopter Topkule'den kalkmış

Darbe girisimi sırasında Sancaktepe'de konuslu 4. Kara Havacılık Alay Komutanlıgı bünyesinde bulunan bazı helikopterleri de darbeci askerlerin tasıdıkları uniformanın verdigi yetkiyi kullanarak gasbettikleri ve helikopterlerle cesitli ucuslar gerçekleştirdikleri anlatılan iddianamede, bahse konu birlikten kalkan 11070, 11306, 11308 ve 11309 kuyruk numaralı helikopterlerin olay gunu 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlıgı Topkule Kıslası'na inis yaptıkları ve buradan birlikleri alarak eylem yerlerine gittikleri anlatıldı.

Bu arada aynı birlikten kalkan 14306 kuyruk numaralı helikopterin ise Izmir'in Cigli ilcesine ucus gercekleştirdiğinin altı çizilen iddianamede, bahse konu helikopterin ilk olarak Istanbul Emniyet Mudurlugu Vatan Yerleskesi'ne inmeye calıstığı ancak polislerin atesle karsılık vermesi sonucunda inemediği ama helikopterden açılan ateş sonucunda darbe girisimini engellemeye calısan Mehmet Güder'in şehit olduğu, Ali Kara'nın da yaralandığı anlatıldı. İddianamede, helikopterdeki şüpheli Binbası Mehmet Türk'ün helikopterden ateş ettiği belirtildi.

İddianamede, şupheli Mehmet Türk'ün WhatsApp yazısmalarında gerekirse helikopterden ates acacagını acıkca belirttiği, ayrıca helikopter icerisinde yer alan supheli astsubay ogrenci Hakan Yelkovan'ın ifadesinde belirttiği üzere supheli Mehmet Türk'ün kıslada helikoptere binecegi sırada "Ben ates edebilirim benim kapımı acık bırakın." dedigi iddia edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber