İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

PKK'lı suikastçılar dibimize konuşlandı

Halk arasındaki "Tavuk" olan Dakuk ilçesinin yarıya yakını Türkmen. Kerkük'e atanan Kürt kökenli valinin ilçenin demografik yapısını bozduğunu söyleyen ITC İlçe Başkanı Rıza, "Topraklarımıza PKK'yı yerleştirdiler. Hem Bağdat yönetimi, hem Batılılar hem de Kürt Yönetimi bu PKK'lıları suikast timi olarak elinde tutuyor" diyor

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 23 Eylül 2017 08:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
PKK'lı suikastçılar dibimize konuşlandı

BÜNYAMİN AYGÜN

Kuzey Irak topraklarındaki gezimizin üçüncü günü. İki milyonun üzerindeki nüfusa sahip, "paylaşılamayan" kent Kerkük'teyiz. Bu kentte Araplar, Kürtler ve Türkmenler gibi çok farklı etnik - mezhepsel gruplar bir arada yaşıyor. Kerkük, Irak için yalnızca tarihsel ve kültürel açıdan değil; Bağdat'ın 250 kilometre kuzeyinde oldukça stratejik bir noktada konumlanması nedeniyle büyük önem arz ediyor. Ancak burayı vazgeçilmez kılan asıl şey, Irak petrolünün yüzde 40'ının buradan çıkarılıyor olması. Bu aynı zamanda çatışmaların da ana nedeni. Halkı tedirgin eden, referandum öncesi gerginliğin oldukça yoğun hissedildiği, çatışmaların tam göbeğindeki Kerkük'te hayat her şeye rağmen akıp gidiyor.

Dakuk 100 bine yakın nüfusuyla Kerkük'ün en büyük ve önemli ilçelerinin başında geliyor. Halk arasındaki adı "Tavuk" olan ilçe nüfusunun yarıya yakını Türkmenlerden oluşuyor. Kerkük'e atanan Kürt kökenli valinin ilçenin demografik yapısını bozduğunu iddia eden Irak Türkmen Cephesi (ITC) İlçe Başkanı Abbas Ali Rıza, referandumu boykot edeceklerini söylüyor.

Kürt valinin oyunu

Kerkük'e yarım saat mesefade Dakuk' geliyoruz. Kamuflaj elbise giymiş silahlı korumalar karşılıyor bizi. Göğsündeki turkuaz renkli ITC armasından özel güvenlik olduklarını anlıyoruz. ITC'nin çok iyi korunan Dakuk bürosuna girdiğimizde bizi karşılayan Abbas Ali Rıza, duruşu ve konuşmasıyla bir siyasetçiden çok askeri andırıyor. Türkiye'de Marmara Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimi almış. Burada her bir renk çok önemli Türkmenler için, turkuaz... Bayrakları, sembolleri hatta telefonlarının kılıfları bile mavi. ITC Dakuk İlçe Başkanının mavi turkuaz renkli kılıfıyla dikkat çeken telefon konuşması bitince sohbete başlıyoruz. Merkezi yönetime de, Erbil yönetimine de kızan Türkmen lider şöyle konuştu:

"Bağdat'ın 2014 yılında atadığı Kürt vali, topraklarımıza 3 yılda PKK'yı yerleştirdi. Erbil yönetimi ise durduk yere referandum çıkardı başımıza. Biz neden Erbil'e bağlanalım. Biz bundan sonrasını düşünüyoruz. Türkmenlerin Türkiye'den başka kimsesi kalmadı. Çünkü yeterli askeri gücümüz olmadığı için Bağdat'da bizi istemedi. Güçlü olsak her şey daha farklı olurdu" diyor. Söyleyeceklerini düşünerek seçiyor, "Savaş olsa en fazla iki gün dayanacak gücümüz var. Kendi paramızla aldığımız silahlarla savaşacağız. Cephenemiz bizi uzun götürmez."

ITC Başkanı Abbas Ali Rıza:

'20 kilometre yakınımızdalar'

Düzgün bir Türkçeyle konuşan ITC Başkanı Abbas Ali Rıza, "Bu işin arkasında yıllardır İsrail olduğunu söylediğimizde kimse bize inanmadı. İşte şimdi İsrail kendini deşifre etti, açıktan destekliyor referandumu" diye konuşuyor. Bağdat'ın da Türkmenlerin güçlenmesini istemediğini de anlatan Abbas Ali Rıza, "Güçlü olsak her şey daha farklı olurdu. Kendi paramızla silah alıyoruz" diyor. Anlatmaya devam ediyor, "Bakın" diyor eliyle bir noktayı işaret ederek, "20 km yakınımıza PKK yerleştirildi. Alisaray dediğimiz bölgede Fransızlar konuşlanmış durumda. Hem Bağdat yönetimi, hem Batılılar hem de Kürt Yönetimi bu PKK'lıları suikast timi olarak elinde tutuyor" diyor.

Türkiye'nin Irak politikasına övgü

Halen DAEŞ'in elinde tuttuğu köylerinin olduğunu da belirten Rıza, "Bir düşünün bakalım DAEŞ'in buradaki varlığı kimin işine yarıyor?" diyor.

Türkiye'nin Irak konusunda yaş tahtaya basmadığını da ifade eden Rıza, "Türkiye hayal kurmuyor. Son derece gerçekçi politika uyguluyor. Eğer Türkmenleri fazla dillendirirse bölgemize 2003 yılından sonra yerleştirilen İrani Sorani ve Kırmançi Kürtleri bizi ezer. Ak Parti'nin bu konudaki siyasetini beğeniyorum" diye konuşuyor. Biz konuşurken geldiğimizi haber alan Dakuk İlçe Meclis Başkanı Celil İbrahim giriyor içeri. Bir süre dinledikten sonra o da katılmak istiyor sohbetimize konuşmak istiyor ancak üstlendiği görevinden olsa gerek daha temkinli konuşuyor. Referandum konusunda herkesin hür iradesiyle davranması gerektiğini belirten İbrahim, "Bu işin doğrusu referandum Süleymaniye ve Erbil'de yapılmalı. Kerkük işin içine girince durum değişiyor" diyor. Bölgede yaşayan etnik grupların 600 yıl Osmanlı döneminde değiştirilmediğini de dile getiren İbrahim, "ama Saddam 25 yıl iktidarda kaldı Kerkük'ü Araplaştırmak için yüz binlerce Arap kökenli Iraklıyı bölgeye yerleştirdi. Eğer Türkiye olmasa bizi çoktan buralardan silip atacaklardı" diyor.

Bağdat'ın bombaladığı tekke

Bölgede yaşayan Türkmenler IKBY topraklarına girmek istemiyor. Ancak Bağdat'a da mesafeliler. Geçtiğimiz yıl 21 Ekim'de Irak Hava Kuvvetlerinden bir uçağın attığı bomba, tekkede ibadet halindeki 14 kadının yaşamını yitirmesine neden olmuş. Bu olay Bağdat'a olan güvensizliği perçinlemiş. Bağdat, olayın teknik arızadan meydana geldiğini açıklasa da Dakuklu Türkmenler bunun kasti olduğu görüşünde.

Saddam döneminde huzur vardı

"Burada laf bitmez" diyor Celil İbrahim, "Haydi yemeğe gidiyoruz" eliyle kapıyı işaret ediyor ve ayağa kalkıyor. Yemek teklifini geri çevirmenin ne anlama geldiğini bildiğimizden ve biraz da acıktığımızdan biz de ayaklanıp İbrahim Semiz adlı Türkmen'in evine geçiyoruz. Üç katlı minik bahçeli bir ev... Son derece temiz olan evin duvarında Türkmen bayrağı asılı, ilk dikkatimi çeken ayrıntı bu oluyor.

İbrahim Semiz pazarcılıkla uğraşan 8 çocuk babası 63 yaşında bir Türkmen. Diğerlerinin aksine Saddam döneminden övgüyle bahsediyor, "O zamanlar huzur vardı. Huzur her şeydir! Burnumuzun dibindeki Kerkük'e güven içinde gidemiyoruz. Yolumuzu PKK'mı kesecek Peşmerge mi bilemezsiniz" O arada kendileri yer sofrasını tercih ettikleri halde nezaketen soruyorlar, "Yemek için masa getirmemizi ister misiniz" diye. Tabii ki yer sofrasını tercih ediyoruz. Burada yemeklerin de ayrı bir güzelliği var. Semiz ailesinin samimi ve içten yaklaşımları, misafirperverlikleri görülmeye değer. Tabii ki yemekleri de tatmaya. Yere serilen genişçe bir sofra bezinin kenarında yerlerimizi alıyoruz. Evi, mutfaktan gelen nefis yemek kokuları sarmış durumda. "Allah ne verdiyse", diyerek beklemeye başlıyoruz yemekleri.

Enfes Kerkük mutfağı

Konum olarak yakın olmamız, aynı dili konuşuyor olmamız bir yana bu insanlarla yemek kültürümüz de oldukça benziyor. Irak'taki Türkler, geçmişte hakimiyetleri altında yaşadıkları devletler karşısında kültürlerini bozmamak, değişmemek adına ciddi gayret göstermiş. Yoğun Arap kültürü baskısı altında kalmalarına rağmen Türk örf ve adetlerinden vazgeçmemişler. Kerkük'te envai çeşit dolma yemeği yapılıyor. Zaten bu yemekleriyle de övünüyorlar. Ebegümeci dolması, reyhan dolması, lahana dolması, mumbar dolması, pazı dolması, karışık dolma, sarma... Bol sulu kuru fasulye vazgeçilmezleri, muhakkak her yemekte masaya geliyor. Olmazsa olmazları pilav konusunda da iddialılar; sade pilav tavuğun yanında, safranlı pilav etin... Ayran genellikle her yemeğe eşlik ediyor, bizdeki gibi bardakta değil, büyük taslarda kepçeyle içiliyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber