İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

'Abidin Ünal, polise kimliğini gösterdi' iddiası

- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya, sanık savunmalarıyla devam edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Ekim 2017 22:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Abidin Ünal, polise kimliğini gösterdi' iddiası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları, müştekiler ile gaziler ve şehit yakınları katıldı.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunmasını yapan sanık Metin Çerkezoğlu, olay tarihinde eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın emir astsubayı olduğunu, komutanın hayatından endişelendiği için gece Akıncı Üssü'ne gittiğini öne sürdü.

Akıncı Üssü'ne gittiğinde içeri giremediğini ve nizamiye bölgesinde beklediğini aktaran Çerkezoğlu, içeriye girdiği sırada nizamiye tarafından yüzünü görmediği birisinin "ateş" diye bağırdığını anlattı.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Akıncı Üssü'ne girdikten bir süre sonra neden kıyafetlerini değiştirdiğini sorması üzerine sanık Çerkezoğlu, "16 Temmuz sabahı 09.00 civarında karnım acıktı, lojman kantinine gittim. Yiyecek bir şeyler aldım. Kıyafetlerim gece boyunca bankta ve yerde oturduğumdan kirlenmişti. Komutanın karşısına kirli gömlekle çıkmak yerine, kantinden giyecek bir şey almayı düşündüm. Beyaz ya da lacivert bir şey yoktu, ben de kırmızı, üzerinde 'Solo Türk' yazan tişört aldım, onu giydim." dedi.

- "Sela ile darbeyi ben hiç bağdaştıramıyorum"

Sanık Çerkezoğlu, bir avukatın, "Selaları duydunuz mu? Duyduysanız ne hissettiniz?" sorusuna, "Sela ölenin arkasından okunur, o yüzden o gece bir anlam veremedim. Açıkçası, sela sesinden darbe bastırılma işini bir yerden duymadım. Sela ile darbeyi ben hiç bağdaştıramıyorum." yanıtını verdi.

Duruşmada daha sonra sanık eski orgeneral Akın Öztürk'ün emir astsubayı Can Kaya savunmasını yaptı.

"Tanık olarak bulunmam gereken bir mahkemede, sanık olarak bulunmaktayım." diyerek savunmasına başlayan Kaya, Akın Öztürk'ün yanına gitmesi konusunda bizzat Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı tarafından görevlendirildiğini söyledi. Temmuz döneminde diğer personelin izin kullandığını, eşinin avukat olması nedeniyle adli tatilde izin kullanmak için izne çıkmadığını anlatan Kaya, izne çıkmış olsaydı 15 Temmuz'da başka bir kişinin Öztürk'ün yanında olacağını savundu.

15 Temmuz'da Akın Öztürk'ü İzmir'den gelişinde karşıladıklarını, Akıncı Hava Üssü'ndeki kızının evine bıraktıklarını, bir süre bekledikten sonra Öztürk'ün emriyle sabah tekrar orada olmak üzere ayrıldıklarını, ancak yolda gelişmelerden haberdar olmaları üzerine saat 23.00 civarında tekrar Akıncı Üssü'ne döndüklerini anlatan sanık Kaya, saat 00.00 sıralarında Akın Öztürk'ün lojmandan çıkarak Akıncı Üssü karargahına geçtiğini, bina etrafında silahlı kişileri gördüklerini, ancak Öztürk'ün doğrudan komutan odasına geçtiğini söyledi.

Karargahta kendilerinin de emir astsubayının odasına geçtiklerini, orada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın korumasını gördüklerini ve Akar'ın da orada olduğunu anladıklarını belirten Kaya, televizyon ve bilgisayar kablolarının kesik olduğunu fark ettiklerini, Orgeneral Akar'ın da tedbir amaçlı olarak Akıncı Üssü'ne getirilmiş olabileceğini düşündüğünü öne sürdü.

Sanık Kaya, komutan odasına çay ve yiyecek ikramında bulunduklarında odadaki televizyonun da kablolarının kesik olduğunu gördüğünü, ilerleyen saatlerde astsubay odasındaki televizyonu çalıştırarak onu komutan odasına taşıdıklarını ifade ederek, "Genelkurmay Başkanımız misafir koltuğunda oturuyordu, odada sadece Akın Öztürk vardı. Sabaha kadar makam odasına üs komutanı Hakan Evrim, Mehmet Dişli, Kubilay Selçuk ve Ömer Faruk Harmancık giriş, çıkış yaptılar. İlerleyen saatlerde bu kişilerin 143. Filo'da bulunduklarını anladım. Genelkurmay Başkanı'nın 'bu işten vazgeçin, rezil olduk, itibarımız zedelendi. Sabaha karşı bu işin bitmesinde fayda var' gibi cümleler kullandığını duydum. Televizyonu izledikten sonra Genelkurmay Başkanımızın sesi daha yüksek çıkmaya başladı. Bir ara Akar'ın, 'Akın, konuş ikna et şunları' dediğini duydum." diye konuştu.

Akın Öztürk ile birlikte gece boyu birkaç kez 143. Filo'ya gittiklerini, Öztürk'ün oradaki komutanlarla görüşmeler yaptığını belirten sanık Kaya, sabah saatlerinde Hulusi Akar ve Akın Öztürk'ün birlikte odadan çıktıklarını ve Akar'ın piste giderek helikopterle Akıncı Üssü'nden ayrıldığını söyledi. Akar'ın ayrılırken "Akın sen burada kal, birkaç saat sonra seni aldıracağım." dediğini vurgulayan sanık Kaya, Akın Öztürk'ün daha sonra karargah binasında ve 143. Filo'da tutulan orgeneraller Yaşar Güler ve Abidin Ünal'ı kurtardığını, 2 kez helikopter ile Akıncı Üssü'nden ayrılmaya çalıştığını, ancak akşam saatlerine doğru araçlarla üsten ayrılarak Hava Kuvvetleri Komutanlığına geçtiklerini anlattı.

- "Abidin Ünal, polise kimliğini gösterdi"

Sanık Kaya, akşam saatlerinde Abidin Ünal, Akın Öztürk ve Yaşar Güler'in makam aracıyla Akıncı Üssü'nden ayrıldıklarını, nizamiye çıkışında polisin kimlik kontrolü yaptığını ifade ederek, "Hatta Abidin Ünal bile kimliğini gösterdi. Polislere 'kimliğimiz olmasa ne olacaktı?' diyerek tepki de gösterdi." dedi.

Akın Öztürk ve Abidin Ünal'ın Hava Kuvvetleri Komutanlığına geçtiklerini bir süre makamda oturduklarını ve saat 22.30-23.00 sıralarında konutlarına gitmek için çıkış yaptıklarını dile getiren sanık Kaya, bu sırada Öztürk'ün Milli Savunma Bakanı ile görüşme yaptığını bir de basın bildirisi hazırladığını öğrendiklerini kaydetti.

Kaya, 21 Temmuz'a kadar görevinin başında olduğunu, Özel Kuvvetler Komutanlığındaki birliğine yoklama verdiğini ancak 21 Temmuz'da gözaltına alındıklarını, 26 Temmuz'da da tutuklandığını anlattı.

İddianamede görevli olmadığı halde Akın Öztürk'ün korumalığını yapmakla suçlandığını hatırlatan sanık Kaya, "Bulunmam, görev gereğidir. O gece Zekai Aksakallı'nın korumaları onun yanına nasıl intikal etmişse, biz de Akın Öztürk'ün yanına döndük. Ayrıca Öztürk'ün koruması olduğum bilindiği halde o gece ve ertesi gün ne ÖKK'den ne de Genelkurmay'dan beni arayan oldu." ifadesini kullandı.

Kaya, savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorularını yanıtladı. Hakim Giray'ın, "Akıncı'da silahlı kişileri gördün, televizyondan olayları izledin ama kimseye neler olduğunu sormadın mı?" sorusuna sanık Kaya, "Sormadım, komutanlar orada olunca gerek duymadım." yanıtını verdi. Bunun üzerine Giray, "Kimse bir şeyi merak etmiyor. Herkes ne olduğunu biliyor ya da sormaya gerek duymuyor, meraksız." dedi.

Duruşmaya, yarın sanık Kaya'nın çapraz sorgusuyla devam edilecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber